Emanetler omuzlarda keşke bir hatırlayan olsa!
Geçici bir vapur seferi edasıyla yaşıyoruz dünyada. Dünyaya gelmedik oysa geçip gidiyoruz sadece sanki hiç yaşanmamışçasına! Ufak sorunlar dev dağlara bürünürken, isyanlarımız yeri göğü sarıyor sabır gibi yüce derman varken... Bulutlar yavaş yavaş griye dönüşüyor, omuzlarımızda nice yükler birikiyor...
ŞEYDA ÜNAL
Emanetler omuzlarda, keşke bir hatırlayan olsa! Güvenilir olmak zorundasın çünkü sen Muhammed Mustafa’nın yolundasın. Müslüman bir ümmet olarak bu yükü omuzlarından alıp kişiliğinde barındırmalısın. Düşmanları dahi malını ona emanet ederken, o mallarını hicret ederken bile Hz. Ali’ye malları bıraktı sahibine ver dedi Medine’ye gelmeden...
Emanetler omuzlarda, keşke bir hatırlayan olsa! Gıybet etmemek zorundasın, kardeş eti yemez bir Müslüman sen bunun farkındasın! Beraber gıybet yaptığın kişi ardından senin de gıybetini yapabilir. Güvendiğin dağlara kar yağdı birer birer, Müslüman dediğin gıybet yapmaz yapılan ortamda da durmaz...
Emanetler omuzlarda, keşke bir hatırlayan olsa! Yetim hakkı kuşatmış dört bir yanımızı, yetimler de bize emanetti, Müslüman dediğin emanete sahip çıkmalı! Veda hutbesinde peygamber efendimizin sözlerini mektup gibi okumamalı. Okurken yaşamalı, çevresine de yaşatmalı!
Emanetler omuzlarda, keşke bir hatırlayan olsa! Yere göğe sığmayan bir dava var omuzlarda! Öylesine güzel, mübarek ve kutlu! İmanını yükseltirken derecesini de yükselten... Dua ederek kazanırken seçmeler miracımız olmalı. Dualar birikmeli avuçlarında, Allah’tan gayrı kimsenin gücü yetmez her şeye. İnsanoğlu böyle açıkken zor olanı yapıyor inkâr etmeyi seçiyor. Davanın hak olduğunu bile bile sırtını çevirip gidiyor karanlık bataklıklara, işte senin emanetin omuzlarında! Küfür dört bir yanımızı sarmış inkâr edene iman etmeyi anlatsana!