Geri Dönüş Yürüyüşlerinin birinci yıl dönümü münasebetiyle açıklamalarda bulunan Yurt Dışındaki Filistinli Âlimler Heyeti Başkanı Dr. Nevvaf Tekruri, yürüyüşün İslam ümmetti tarafından desteklenmesi gerektiğini belirtti.  

Yaklaşık bir yılı aşkın süredir başlayan Filistin direnişinin sembolü haline gelen Geri Dönüş Yürüyüşleri aralıksız devam ediyor. Geri Dönüş Yürüyüşleriyle ilgili İLKHA'ya açıklamalarda bulunan Dr. Nevvaf Tekruri, "Eğer Filistin direnişi zayıflar, bu toprakları tamamıyla kaybedersek ve bu bizim ihmalkârlığımızdan olursa utanacak yüzümüz kalmaz." dedi.

Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın siyonistlerin tuzaklarıyla acılar çeltiğini ifade eden Tekruri, "Bugün Kudüs, Mescid-i Aksa siyonistlerin tuzak ve komplolarıyla sancılar çekiyor. Hepinizin malumudur ki Trump, bir seneden fazladır Kudüs’ü siyonist akımın başkenti olarak tanıdı ve başkonsolosluğunu gasp edilmiş, işgal edilmiş Kudüs’e taşıdı. Bu tutum mübarek ve mukaddes Kudüs kentinin önemine açıkça bir kasıttır. 12 yıldan beridir Gazze abluka altında ve bu abluka artık Gazze’yi bunaltmıştır. Maalesef bu abluka sadece siyonistler tarafından gerçekleştirilmedi. Bilakis kendi halkımızdan olan kukla devlet de vatan evlatlarının maaşlarını keserek ve daha birçok vesilelerle bu ablukaya zaman zaman destek verdi. Kukla hükümetin bu tutumu halkın durumunu daha da zorlaştırdı ve bunalttı." dedi.

"Geri Dönüş Yürüyüşlerini İslam ümmetinin desteklemesi gerekiyor"

Gazze direnişinin sembolü haline gelen Geri Dönüş Yürüyüşlerine değinen Tekruri, “Bugünkü Gazze tüm bu yıldırma politikalarına rağmen yaklaşık bir yıldan fazladır direnişin sembolü olan Geri Dönüş Yürüyüşlerini başlattı ve bunu bir yıldır sürdürüyor. Bu yürüyüşler siyonist çetelerin planlarını, hedeflerini ve Filistin halkının üzerindeki emellerini alaşağı etti. Gazze halkı topyekûn takınması gereken tavrını en bariz şekilde belirtti. Hiç kesintiye uğramadan bir yıldır devam eden Geri Dönüş Yürüyüşleri daha önce gerçekleşmemiş bir durumdur. Üstelik yürüyüşleri gerçekleştirenlerin ellerinde yanan balon gibi çok basit patlayıcılar var. Bu direniş siyonistleri çevrelerinden bir an önce yürüyüşlerin durdurulması için kimden yardım dileyebiliyorlarsa yardım istemeye yönlendirdi. Bunun için Geri Dönüş Yürüyüşlerini tüm İslam ümmetinin desteklemesi gerekiyor." şeklinde konuştu.

“Esir kardeşlerimiz zindanlarda siyonist işkencelerden yaralanıyor”  

Zindanlarda direniş gösteren esirlere yönelik haksız uygulamalara değinen Tekruri, "Önemli olan başka bir husus vardır ki o da zindanlarda direniş gösteren esirlerimizdir. Siyonist zindanlarda en basit haklarından bile men edilen esir kardeşlerimize sadece bununla değil hakeza koğuşlarda onlara saldırılıp dayak atmak suretiyle işkence yapılıyor. Esir kardeşlerimiz zindanlarda siyonist işkencelerden yaralanıyor. İslam ümmeti unutmamalıdır ki bu kardeşleri mal ve dünya heveslerinden dolayı esir edilmediler bilakis onların şerefi ve izzeti olan Kudüs’ü savundukları esir edildiler. O zaman İslam ümmetinin her ferdinin üzerine düşen görev bu kardeşlerinden yana tavır ortaya koymalarıdır. Uluslararası çevrelerde bu kardeşlerinin meselesini resmi alanlarda çözmeye çalışmalı ve genel ortamlarda halklar olarak yanlarında olduklarını bildirmeliler. Bunu siyonist akıma ümmet olarak bir baskı kurmamız için ve onlardan kurtulmamız için yapmalılar. Ben İslam ümmetini Filistin’in her toprağında Gazze’de, Batı Şeria’da bulunan halkımızın direnişte sebat ettiğine dair müjdeliyorum. Ellerindeki basit imkânlara rağmen mücadeleye devam ediyorlar. Allah etmesin eğer Filistin direnişi zayıflar ve bu toprakları elimizden tamamıyla kaybedersek ve bu bizim ihmalkârlığımızdan olursa utanacak yüzümüz bile kalmaz. Bu yüzden ümmetin halkımız ve direnişinden yana taraf takınması gerek. Kudüs’ümüz, esirlerimiz ve Gazze’mizden yana desteklerini sürdürmeliler. Allah’ın izniyle pek yakında hep birlikte Mescid-i Aksa’da saf saf namaza duracağız inşallah." ifadelerini kullandı. (Zeyd Varol-İLKHA)