Yeni Zelanda'da camilerde ibadet eden Müslümanlara yapılan saldırılara tepkiler sürüyor.

Batman Üniversitesi İslami Araştırmalar Topluluğu, İdeal Gençlik Topluluğu, Yeniler Topluluğu, Genç Yeşilay Topluluğu ve İslami Medeniyet Topluluğu, Yeni Zelanda'da iki camide Müslümanlara yönelik gerçekleştirilen haçlı katliamını düzenledikleri basın açıklamasıyla tel'in etti.

Merkez Kampüs içinde düzenlenen basın açıklamasında öğrenciler sık sık tekbirler getirip sloganlar attı.

"Zalimler için yaşasın cehennem", "Zulmedenler nasıl bir inkılapla devrileceklerini pek yakında göreceklerdir", "Lanet olsun bütün zalimlere", "Zulme karşı omuz omuza" dövizlerin açıldığı basın açıklaması Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Daha sonra yapılan basın açıklamasını üniversite öğrencileri adına Furkan Özkılınç okudu.

Yeni Zelanda'da Cuma namazının kılındığı iki camide Müslümanlara yönelik düzenlenen ve 50 Müslüman'ın şehid olduğu ve onlarcasının yaralandığı menfur saldırının kendilerini derinden yaraladığını belirten Özkılınç, "Bu alçakça saldırıyı yapanları, arkalarındaki güçleri ve bu saldırı üzerinden bir hesap peşinde olan tüm çevreleri lanetliyoruz. Bu saldırı, kesinlikle münferit bir saldırı olmayıp organize bir saldırıdır. Geçmişten günümüze İslami değerleri hiçe sayan, İslam'a ve onun kutsallarına her türlü saldırıyı gerçekleştirenler, bugün yine aynı barbarlıkla Müslümanlara saldırmışlardır. Bu saldırı İslam düşmanlığının dışa vurmuş halidir. Bu saldırılar, bizzat Batılı kirli merkezler tarafından üretilen İslam karşıtlığının neticesidir." dedi.

"Saldırılar bilinçli ve sistematik hale gelmiştir"

Bu tür saldırı ve katliamların en önemli sebebinin ırkçılık ve İslam düşmanlığı olduğuna işaret eden Özkılınç, "Ayrıca İslam ve Müslüman düşmanı ülke yöneticilerinin, bu tür akımlara müsamaha göstermesi ve onları teşvik etmesidir. Bu hunhar cami saldırısından, önceden önlem almayan, Müslümanlara yönelik saldırılarda caydırıcı cezalar uygulamayan Batılı devletler de sorumludur. İbadet eden insanlara yönelik vahşice saldırılar, faşizmin ve tahammülsüzlüğün nasıl bir sapkınlığa ve caniliğe dönüştüğünü çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Müslümanlara yönelik sıkça karşılaşır hale gelinen bu ve benzeri saldırılar, bireysel olmaktan çıkarak bilinçli ve sistematik hale gelmiştir." diye konuştu.

"İslam karşıtlığı, bir akıl tutulması, ciddi bir insanlık suçudur"

Bu saldırının faşist bir zihniyetle, vahşice ve canice yapılan bir katliam olduğunu vurgulayan Özkılınç, "Bu nasıl terörizm, bu nasıl bir zihniyettir. Amacı sadece ibadet yapmak olan savunmasız insanlara saldırı düzenlemek korkak, hasta, sapık, cani bir zihniyetin ürünüdür. Bu kalleş saldırı, bir bütün olarak İslam'a ve Müslümanlara yöneliktir. İslam âlemini yakından ilgilendiren bu elem verici saldırının, birleştirici kuvvet olmasını temenni ediyoruz. İslam'ın kutsallarına, mabetlerine, mensuplarına karşı ön yargı ve düşmanlık üreten İslam karşıtlığı, bir akıl tutulması ve ardında kirli çıkar ilişkileri ile ırkçılık barındıran ciddi bir insanlık suçudur. Batı ülkeleri Müslümanlara karşı işlenen bu katliamları yapanları 'aklı bozuk, psikolojisi bozuk' diyerek kendisini temize çıkaramaz." ifadelerini kullandı.

"İslam karşıtlığına ciddi yaptırımlar uygulanmalı"

Batı ülkelerinde İslam düşmanlığına son verilmesi ve İslam karşıtlığı yapanlara karşı ciddi yaptırımlar uygulanması gerektiğini aktaran Özkılınç, şunları söyledi:

"Aksi takdirde Batı'da ırkçılığın, kin ve nefretin büyütülmesinin sadece Müslümanlar için değil, tüm insanlar için dünyayı cehenneme çevireceği ve daha vahim sonuçlara sebep olacağı unutulmamalıdır. Buradan, bütün inanç ve vicdan sahiplerini bu ve benzeri olaylar karşısında gereken tepkiyi göstermeye, uluslararası örgütler ve sivil toplum kuruluşlarını insan hakları ve inanç özgürlükleri konusunda daha çok inisiyatif almaya, siyasi mekanizmaları ve yöneticileri nefretin ve düşmanlığın önlenmesi hususunda gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz."

"Müslümanlar ihtilafları bir kenara bırakarak her alanda güçlerini birleştirmeli"

Tüm Müslümanlara çağrıda bulunan Özkılınç, "Bu çağrımız bütün Müslümanlaradır. Ey Müslümanlar, ey yüreği iman dolu müminler; Haçlı-siyonist ittifakın, menfur ve vahşi saldırılarına karşı kınama ile yetinmemek, dünyanın neresinde olursa olsun tüm kardeşlerinizi sahiplenmek, ihtilafları bir kenara bırakarak her alanda gücünüzü birleştirmek ve İslam'a yönelik saldırılara karşı yekvücut olmanız gerek. Camilere ve kutsallara yapılan saldırılar başta olmak üzere, bütün sorun ve zorlukları aşma, birlik ve beraberliği güçlendirme konusunda daha duyarlı olmalı, fitne ve tefrikalara karşı uyanık olarak iş birliği içerisinde hareket etmelisiniz. Ümmetin birliği ve dirliği için, zulümlerin sona ermesi ve mazlumların kurtuluşu için haçlı terörüne karşı sessiz ve tepkisiz kalmamalısınız." şeklinde konuştu.

"İslam'a ve onun kutsallarına kanımızın son damlasına kadar sahip çıkacağız"

Konuşmasının sonunda Özkılınç, şunları kaydetti:

"Buradan bir seslenişimiz de tüm İslam düşmanlarına olacaktır. Ey İslam düşmanları, ey camilerde kardeşlerimizi katleden zalimler, ey İslam karşıtlığını körükleyen idareciler; sizler aziz İslam'ın nurunu söndürmeye çalışıyorsunuz, ancak çabanız beyhudedir. Hedefinize asla ulaşamayacaksınız. Vallahi İslam'ın nurunu söndüremeyeceksiniz, İslam'ın mesajının kitlelere ulaşmasına engel olamayacaksınız, cami ve mabetlerimizi yıkamayacaksınız. Zira biz Müslümanlar, son bir fert kalıncaya kadar İslam'a ve onun kutsallarına kanımızın son damlasına kadar sahip çıkacağız. Sizin yıkmaya çalıştığınız mescitleri, canımız pahasına da olsa koruyup imar edeceğiz. Ne haçlı terörüne ne siyonist teröre geçit vermeyeceğiz." (Mehmet Fatih Akgül, Mehmet Sait Çelik-İLKHA)