"Allah'u Ekber nidaları bu memleketin tapusudur"
Taksimde ezan sesinin alkış ve ıslık sesiyle bastırılmaya çalışılmasına tepki gösteren İstanbullular, Allah'u Ekber nidalarının bu memleketin tapusu olduğunu söylediler.
Taksimde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde yürüyüş yapan bir grup kadının alkış ve ıslık sesiyle ezan sesini bastırmaya çalışmaları tepkiyle karşılanmaya devam ediyor. Konuya ilişkin konuşan din görevlileri ve vatandaşlar, söz konusu durumun kabul edilemeyeceğini, Allah'u Ekber nidalarının bu memleketin tapusu olduğunu dile getirdiler.
Yapılan protestonun ümmetin vicdanını yaraladığını belirten Sarıyer Merkez Camii İmam Hatibi Musa Keskin, "Mehmet Akif Ersoy'un dizelerinde 'Bu ezanlar ki şehadetin dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.' diye belirtmiş olduğu bu ifadeyi haykırmak için bu memleketteki camiler ve o minarelerden haykıran Allah’u Ekber nidaları bu memleketin tapusudur. 3-5 tane kendini bilmez hatta STK bile diyemeyeceğimiz bazı siyasi kişiliksiz kişilerin de katılmış olduğu cenahın hazırladığı ezana karşı bu saldırıyı kabul edemeyiz. Bunu şiddetle tel'in ediyoruz ve onları Allah'a (Celle Celalüh) şikâyet ediyoruz." dedi.
"Bu memleketin mayasında İslam var"
Kesin, "Asırlardan beri hep aynı girişimlerde bulunulmuş, ezanlar susturulmaya, camiler ahırlara çevrilmeye çalışılmıştır. Bilsinler ki biz bunları unutmadık. Bu memleketin mayasında İslam var. Bin yıldan beridir bu memlekette İslam'a hizmet eden Müslümanlar var. Bu memlekette Müslümanlar var oldukça minarelerden Allah'u Ekber nidaları da haykırmaya devam edecektir. Bunun sesini kısmaya ne dedeleri Ebu Cehil'in gücü yetmiştir, ne Firavunların ne de başkalarının gücü yetmiştir. Buradaki yerli firavunların da gücü yetmeyecektir." ifadelerini kullandı.
"İnsanların bir kısmı ezanın maneviyatından dolayı din değiştiriyor"
Yaşanan olay karşısında çok üzüntü duyduklarını söyleyen Sarıyer İstinye Yunus Emre Camii İmam Hatibi Mustafa Akgün, "Geçenlerde olan olaya gerçekten çok üzüldük. Burası Osmanlı diyarı, hoşgörünün vatanı diyebileceğimiz bir yer. Taksimde gezerken, baktım ki üç tane kilise bir de camimiz var. Bu kiliselerde çan sesi çaldığında Müslümanlar olarak karşı gelmeyiz. Biz, hoşgörü toplumunda yaşıyoruz. Ecdadımız da bunu bize öğütlemiştir. Kimsenin dinine inancına hakaret edemeyiz. Bizim kutsalımız, sembolümüz olan ezana karşı toplumumuzun bir kısmının bu hareketlerde bulunması toplumumuzu gerçekten üzmüştür. Onları dinleyince tüylerim diken diken oldu. Allah'ım, 'Bu insanlar neden ezandan rahatsız oluyorlar.' dedim. İnsanların bir kısmı ezanın maneviyatından dolayı din değiştiriyor. Ezanı ıslıkla protesto etmek toplumumuza yakışan bir hareket değildi. Bunu tel'in ediyoruz ve Allah ıslah etsin diyoruz." şeklinde konuştu.
"Islık çalanların ıslıkları ve alkışları onlara sadece eza ve ceza verecek"
Vatandaşlardan İlhan İnan da şunları kaydetti:
"Bu protestoyu yapanları en hafif tabir ile lanetliyorum. Onları Mevla'ya havale ediyorum. İnanmayabilirsiniz, yaşamayabilirsiniz, kabul etmeyebilirsiniz ama saygı duymanız gerekiyor. Bunu yapanlar Avrupa'da, Çan'a saygısızlık yapıyorlar mı? Ezana karşı yapılan bu girişim ile israillilerin Mescidi Aksa'da ezan okuyan müezzinlere karşı yapmış oldukları tutumlar aklıma geldi. İslam diyarı olan bir beldede Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) fethini müjdelediği İstanbul gibi bir şehirde böyle bir protestonun olması bazı sancıların habercisidir. Hiç kimse heveslenmesin. Bu millet, 15 Temmuz'da bu sancıları yaşatmak isteyenlere en güzel cevapları verdi. 251 şehidimiz, 2 binden fazla gazimiz var. Bu millet o gece uçakların altındaydı. Biz devletimiz, ezanımız, bayrağımız kutsalımız için her zaman varız ve var olmaya da devam edeceğiz. Bu can, bu bedende olduğu müddetçe bunun mücadelesini vereceğiz. Allah'ın izniyle kıyamet sabahına kadar bu ezanlar okunmaya devam edecek. Islık çalanların ıslıkları ve alkışları onlara sadece eza ve ceza verecek."
Yapılan saygısızlığa bir şiir ile cevap vermek istediğini söyleyen Ahmet Merkit ise şöyle konuştu:
"Ezanımız kutsaldır, dinmez bizim.
Bayrağımız göklerden, inmez bizim.
Başımız diktir, eğilmez bizim.
İzmir'den Van'a Edirne'den Ardahan'a
Sinop'tan Antalya'ya, vatanımız bir bütündür bölünmez bizim.
Ölse şehit kalsa gazi bir ölür bin dirilir neferimiz bizim." (Nizamettin Aşkın- İLKHA)