"Kur'an'a olan ihtiyaç her geçen gün artıyor"
Evrensel Hafızlar Derneği Elazığ Şube Başkanı Zülfü Üçer, manevi tahribatın yaygınlaştığı günümüzde Kur'an'a olan ihtiyacın her geçen gün hızla arttığını belirterek, tek kurtuluşun Kur'an ve sünnete sarılmak olduğunu vurguladı.
Mübarek üç ayların başlangıcı olan Receb ayının ilk haftasını "Dünya Hafızlar Haftası" olarak ilan eden Evrensel Hafızlar Derneği, bu münasebetle yazılı bir açıklama yaptı.
Evrensel Hafızlar Derneği Elazığ Şube Başkanı Zülfü Üçer tarafından yapılan açıklamada, manevi tahribatın yaygınlaştığı günümüzde Kur'an'a olan ihtiyacın her geçen gün hızla arttığı belirtildi.
"Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğreteninizdir" hadis-i şerifine atıfta bulunan Üçer, Hazreti Muhammed'in, Kur'an-ı Kerim'in sahih okunmasına, ezberlenmesine ve anlaşılıp hayata tatbik edilmesine çok önem verdiğini aktardı.
Üçer, "Asr-ı saadette Efendimizin, sahabenin Kuran-ı Kerim'i öğrenmesini, öğretmesini ve ezberleyerek hafız olmasını birçok vesileyle teşvik ettiğini biliyoruz. Sevgili Peygamberimizin; Uhud şehitleri defnedilirken en fazla ayet bileni en önce kabre koyması, sahabe-i kiramı başka memleketlere İslam'ı tebliğ için görevlendirirken veya Vali tayin ederken hafız olan sahabelere öncelik vermesi, Peygamberimizin hafızlığa ve Kur'an ile bağımızın kuvvetli olması gerektiğine verdiği önemi göstermektedir. Şüphesiz Peygamberimizin bu uygulamaları sahabenin Kur'an'a ve onu ezberlemeye iştiyakını arttırmıştır." dedi.
Kur'an'ın tahrif edilmeden yaygınlaşmasında ve bugünlere gelmesinde hafızların büyük rolünün olduğunu vurgulayan Üçer, hafızların kültürümüzde "yaşayan ve yürüyen Kur'an" olarak nitelendirildiğini hatırlattı.
Üçer, "Manevi tahribatın yaygınlaştığı günümüzde ise Kur'an'a olan ihtiyaç her geçen gün hızla artmaktadır. Keşmekeşin, kaosun ve kargaşanın işgal ettiği dünyamızın tek kurtuluşu Kur'an ve sünnete sarılmaktır. Ülkemizin de büyük bir manevi tahribatın eşiğinde olduğu bu zaman diliminde hafızlık müessesesini ihya etmenin önemi giderek artmaktadır. Ahlaki ve manevi tahribatın ilacı Kur'an'dır. İnsanları maneviyatla yeniden irtibatlandırmak hafızların en büyük vazifesidir."
Taksim'de bir grubun ezana yönelik saygısızlığına da değinen Üçer, "Ezan-ı Muhammediyi ıslıklarla protesto eden ve bu duruma sessiz kalanlar unutmasınlar ki bu coğrafyanın vazgeçilmez birleştirici gücü sadrımızdaki iman, minarelerimizde yankılanan ezan ve göklerde süzülen bayrağımızdır. Ezan, sadece namaz vakitlerini bildiren bir sesleniş değil İslam'ın şiarı ve inanan gönüllerin inşirahıdır. Ezan-ı Muhammedi minarelerde yankılandığında mümin gönüller huzura erer, şeytan ve onun yolunu takip edenler ise son derece rahatsız olurlar. Ezan-ı Muhammedi'nin manevi gücü bir sabah namazı vaktinde hafız gencin okuduğu ezan ile İngilizlerin Hint bölgesinden kandırarak getirdikleri binlerce Müslümanın duyar duymaz derhal silahlarını bırakmalarına ve Çanakkale Savaşı'nın seyrinin büyük ölçüde değişmesine sebep olmuştur." ifadelerini kullandı. (Mustafa Daştan- İLKHA)