HÜDA PAR'dan Mısır'daki zulümlere kitlesel tepki
HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı Mısır zindanlarında tutuklu bulanan mahkûmlara yapılan zulme dikkat çekmek amacıyla İstanbul Mısır Konsolosluğu önünde kitlesel basın açıklaması düzenledi.
HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı Mısır'da İhvan Hareketi mensubu mahkumlara yönelik zulümleri tel'in etmek için basın açıklaması yaptı. "Zulme rıza zulümdür" temasıyla düzenlenen basın açıklamasında Müslümanların Mısır'daki zulümlere karşı sessiz kalmaması gerektiği vurgulandı.
İstanbul Mısır Konsolosluğu önünde düzenlenen basın açıklamasını, HÜDA PAR İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Avukat Adem Aksu okudu.
Mısır'da tarih boyunca kan ve gözyaşının hiç eksilmediğini; her asırda adaleti, eşitliği ve hukuku hiçe sayan bir diktatör çıkarak birçok katliam ve zulme imza attığını belirten Aksu, "Arap Baharı eylemleri Mısır'da da etkilerini göstermiş ve 2011 yılında Hüsnü Mübarek'in 30 yıllık diktatörlüğünü yıkarak karanlık bir çağı kapatmıştır." dedi.
Tarihinde ilk kez 2012 yılında seçimle iş başına gelen Muhammed Mursi ile adalet, eşitlik ve hukuk adına umutları yeşerten bir değişim olduğunu ifade eden Aksu, emperyalist ülkelerin destekleriyle askeri darbe gerçekleştiğini ve Mısır'ın yeniden bir firavuna teslim edildiğini hatırlattı. Aksu, Mısır'da Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden çağın firavunu olan Sisi'nin yaşattığı katliam ve zulümlerle Mısır'ı eski haline geri getirdiğini ifade etti.
"Sisi, masum insanların kanı ve cesetleri üzerine diktatörlüğünü kurarak adeta insanlığa meydan okumuştur"
Aksu, "Sisi, 2013 yılında darbeye direnen binlerce insanı dünyanın gözleri önünde katletmiş ve bu masum insanların kanı ve cesetleri üzerine diktatörlüğünü kurarak adeta insanlığa meydan okumuştur. 2013'ten günümüze kadar geçen 6 yıllık süre zarfında başta Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve yönetimi olmak üzere, İhvan hareketinden, darbeye direnen diğer kurum ve kuruluşlardan ve halktan on binlerce kişiyi tutuklamıştır. Cezaevlerinde, gerek yüce Allah'ın insanlara vermiş olduğu hak ve özgürlükler gerek yerel ve uluslararası mahkemelerin belirlediği yasal çerçeve hiçe sayılarak muamelede bulunulmuş, işkence ve zulümde vahşi hayvanların dahi imtina ettiği çeşitli yöntemler kullanılmıştır." diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde tutuklu bulunduğu cezaevinde beyin kanaması geçiren İhvan liderlerinden Muhammed Biltaci'ye tedavi yollarının kapatıldığını da hatırlatan Aksu, Biltaci'nin kasıtlı bir şekilde ölüme terk edildiğini söyledi.
"Uluslararası kuruluşlar üç maymunu oynuyor"
Mısır zindanlarında mahkûmlara yapılan muameleler sebebiyle ölümlerin yaşandığını belirten Aksu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Zeynebî bir direnişin sembolü olan Esma Biltaci'yi genç yaşında şehid eden bu had tanımaz zihniyet, bugün ise babası olan Muhammed Biltaci'yi şaibeli bir durumun pençesinde bırakarak yaşam hakkını hiçe saymıştır. Muhammed Biltaci ile ilgili ne yazık ki sağlıklı bilgi verilmemekte, ailesi ve vekili endişe içerisinde bırakılmaktadır. Mahkûmlara yapılan işkence, zulüm ve vurdumduymazlık sadece Muhammed Biltaci ile de sınırlı değildir. Onlarca mahkûmun buna benzer rahatsızlıklarda ilgisiz bırakıldığı, bu ilgisizlik nedeniyle ölümle sonuçlanan vakıaların gerçekleştiği raporlara yansımaktadır. Bu hukuksuz ve zalimane davranışlara ne Birleşmiş Milletler ne AİHM ne İnsan Hakları Örgütü ne de uluslararası ilgili kuruluşlar müdahalede bulunmamıştır. Adeta üç maymunu oynarcasına sessiz, sedasız bu zulmü izler pozisyonda duran bu kuruluşların ikiyüzlülüğü, tarihe bir ders ve ibret mahiyetindedir. Zira dünya genelinde özelde Müslümanlara karşı uygulanan asimilasyonlarda hep sessiz kalmayı tercih etmiş, adeta zulme rıza göstermişlerdir. İşin bir diğer ibretlik yönü ise halkı ve yöneticileri Müslüman olan ülkelerin ya tepkisiz kalıyor olması ya da cılız tepkilerle adeta vicdan rahatlatmasıdır. Ey Müslüman liderler! Zulme sessiz kalmanın, zulmü desteklemek olduğunun idrakine ne zaman varacaksınız? Daha ne kadar oturduğunuz koltuğun gerekliliğini göz ardı edeceksiniz? Mısır'da cezaevlerinde bulunan mahkûmların da birer birer idam edilmesini mi bekleyeceksiniz? Şüphesiz ki, ilahi mahkeme kurulduğunda bugün kaçtığınız, göz ardı ettiğiniz sorumluluklarınız önünüzde olacak ve bunların hesabını kâinatın sahibine vereceksiniz."
"HÜDA PAR olarak bizler bu zulümleri kabul etmediğimizi ve gücümüz nispetince de karşısında duracağımızı daha önce defaatle deklare ettiğimiz gibi bugün de yine tekrar ediyoruz." diyen Aksu, "Her nerede olursa olsun mazlum ve masum insanların hak ve özgürlüklerini eşit bir şekilde korumayı, gözetmeyi ilahi bir vazife olarak düstur edinip, insani bir görev ve sorumluluk gerekliliği çerçevesinde görüyoruz. Fakat uyarmakla sorumlu olmamız hasebiyle yetki sahiplerine görevlerini ve sorumluluklarını yeniden hatırlatıyor, bu zulüm ve vahşetlere seyirci kalmamalarını söylüyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bu meydanlar tarafını belli etme yeridir"
Basın açıklaması sonrası bir konuşma yapan HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, herkesi yapılan hukuksuzluklara karşı ses vermeye ve yapılan zulmü duyurmaya davet etti.
Daha önce meydanlara dökülüp zulmü ifşa edip tarafını belli ederek tavır koyanların sessiz kaldıklarını belirten Elibüyük, "Meydanlarda haykırmak, zulmü ifşa etmek için maalesef çok cılız sesler çıkıyor. Biz HÜDA PAR olarak her zaman haktan olan tarafımızı göstermek adına meydanlara çıkacağız. Bu meydanlar tarafını belli etme yerleridir. Tarafsız kalanlar maalesef bertaraf olmuşlardır. Tarafsız kalanlara eninde sonunda yapılan zulüm kendilerine de dokunacaktır. "dedi. (Nizamettin Aşkın- İLKHA)