ZULME DUR DE!..
Sisi!... 2013’te darbe yaptı binlerce insanı katletti, ardından on binleri sebepsiz yere tutukladı, şimdi de bir bir idam ediyor. HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı, Mısır Başkonsolosluğu önünde başta Muhammed Biltaci’nin durumu olmak üzere cuntanın zulümlerini protesto ederek basın açıklaması yaptı. Ne BM ne AİHM ne de insan hakları örgütlerinin cuntaya müdahale etmediği belirtilen açıklamada Müslüman liderlere ve tüm İslam ümmetine, ‘Sisi cuntasının zulümlerini durdurun’ çağrısı yapıldı.
ENES DURMAZ- DOĞRUHABER
HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı, Mısır’da başta Muhammed Biltaci olmak üzere mahkûmlara yapılan zulümler ve masum insanlar yönelik uygulanan idamları tel’in etmek adına “Zulme rıza zulümdür” adıyla bir basın açıklaması düzenledi. Mısır Konsolosluğu önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında İslam Ümmetine zulme karşı çıkması için çağrıda bulunuldu. Sisi’nin zulmünden dolayı Türkiye’ye hicret etmiş olan Mısırlı muhacirlerin de yoğun katılım gösterdiği cunta zulmünü protesto eyleminde Mısır İhvan Hareketi ve Cemaati İslami yetkilileri de birer konuşma yaptı. Sisi cuntasının zulmünü anlatan konuşmacılar, dünya müstekbirlerinin bu zulmü desteklediklerine dikkat çektiler. Öte yandan Mısır’da şehit edilen gençlerden birinin de annesi bir konuşma yaptı. Basın açıklamasını HÜDA PAR İstanbul Gençlik Kolları Başkanı Adem Aksu okudu. Aksu, “Mısır'da tarih boyunca kan ve gözyaşı hiç eksilmemiş, her asırda adaleti, eşitliği ve hukuku hiçe sayan bir diktatör çıkmış ve birçok katliam ve zulme imza atmıştır. 'Arap Baharı' eylemleri Mısır’da da etkilerini göstermiş ve 2011 yılında Hüsnü Mübarek’in 30 yıllık diktatörlüğünü yıkarak karanlık bir çağı kapatmıştır. 2012 yılında tarihte ilk kez seçimle iş başına gelen Muhammed Mursi'yle adalet, eşitlik ve hukuk adına umutlarımızı yeşerten bir değişim olsa da emperyalist ülkelerin destekleriyle askeri darbe gerçekleşmiş ve Mısır yeniden bir firavuna teslim edilmiştir. Halen Mısır'da Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden çağın firavunu Sisi’nin yaşattığı katliam ve zulümlerle Mısır eski haline maalesef rücu etmiştir. Sisi, 2013 yılında darbeye direnen binlerce insanı dünyanın gözleri önünde katletmiş ve bu masum insanların kanı ve cesetleri üzerine diktatörlüğünü kurarak adeta insanlığa meydan okumuştur.” ifadelerini kullandı.
İŞKENCE VE ZULÜMDE VAHŞİ YÖNTEMLER KULLANILMIŞTIR
Darbecilerin yaptığı zulümleri aktaran Aksu, “2013’ten günümüze kadar geçen beş yıllık süre zarfında başta Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve yönetimi olmak üzere, İhvan hareketinden, darbeye direnen diğer kurum ve kuruluşlardan ve halktan on binlerce kişiyi tutuklamıştır. Cezaevlerinde, gerek Yüce Allah’ın insanlara vermiş olduğu hak ve özgürlükler, gerek yerel ve uluslararası mahkemelerin belirlediği yasal çerçeve hiçe sayılarak muamelede bulunulmuş, işkence ve zulümde vahşi hayvanların dahi imtina ettiği çeşitli yöntemler kullanılmıştır.” şeklinde konuştu.
NE BM NE AİHM NE DE İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİ MÜDAHALEDE BULUNMAMIŞTIR
Beyin kanaması geçiren Muhammed Biltaci’nin de tedavisinin yapılmadığına dikkat çeken Aksu, “Geçtiğimiz günlerde tutuklu bulunduğu cezaevinde beyin kanaması geçiren İhvan liderlerinden Muhammed Biltaci’ye tedavi yollarını kapatmış, adeta kasıtlı olarak ölüme terk etmiştir. Zeynebi bir direnişin sembolü olan Esma Biltaci’yi genç yaşında şehid eden bu had tanımaz zihniyet, bugün ise babası olan Muhammed Biltaci’yi şaibeli bir durumun pençesinde bırakarak yaşam hakkını hiçe saymıştır. Muhammed Biltaci’yle ilgili ne yazık ki sağlıklı bilgi verilmemekte, ailesi ve müvekkilleri endişe içerisinde bırakılmaktadır. Mahkûmlara yapılan işkence, zulüm ve vurdumduymazlık sadece Muhammed Biltaci ile de sınırlı değildir. Onlarca mahkûmun buna benzer rahatsızlıklarda ilgisiz bırakıldığı, bu ilgisizlik nedeniyle ölümle sonuçlanan vakıaların gerçekleştiği raporlara yansımaktadır. Bu hukuksuz ve zalimane davranışlara ne Birleşmiş Milletler ne AİHM ne İnsan Hakları Örgütü ne de uluslararası ilgili kuruluşlar müdahalede bulunmamıştır. Adeta üç maymunu oynarcasına sessiz, sedasız bu zulmü izler pozisyonda duran bu kuruluşların ikiyüzlülüğü, tarihe bir ders ve ibret mahiyetindedir. Zira dünya genelinde özelde Müslümanlara karşı uygulanan asimilasyonlarda hep sessiz kalmayı tercih etmiş, adeta zulme rıza göstermişlerdir. İşin bir diğer ibretlik yönü ise halkı ve yöneticileri Müslüman olan ülkelerin ya tepkisiz kalıyor olması, ya da cılız tepkilerle adeta vicdan rahatlatmasıdır.” ifadelerini kullandı.
ZULME SESSİZ KALMAK ZULMÜ DESTEKLEMEKTİR
Müslüman liderlere de çağrıda bulunan Aksu şunları söyledi; “Ey Müslüman liderler! Zulme sessiz kalmanın, zulmü desteklemek olduğunun idrakine ne zaman varacaksınız? Daha ne kadar oturduğunuz koltuğun gerekliliğini göz ardı edeceksiniz? Mısır’da cezaevlerinde bulunan mahkûmların da birer birer idam edilmesini mi bekleyeceksiniz? Şüphesiz ki, ilahi mahkeme kurulduğunda bugün kaçtığınız, göz ardı ettiğiniz sorumluluklarınız önünüzde olacak ve bunların hesabını kâinatın sahibine vereceksiniz.”
ZULÜMLERİ KABUL ETMEDİĞİMİZİ TEKRAR EDİYORUZ
“HÜDA PAR olarak bizler, bu zulümleri kabul etmediğimizi ve gücümüz nispetince de karşısında duracağımızı daha önce defaatle deklare ettiğimiz gibi bugün de yine tekrar ediyoruz.” diye konuşan Aksu son olarak şunları söyledi; “Her nerede olursa olsun mazlum ve masum insanların hak ve özgürlüklerini eşit bir şekilde korumayı, gözetmeyi ilahi bir vazife olarak düstur edinip, insani bir görev ve sorumluluk gerekliliği çerçevesinde görüyoruz. Fakat uyarmakla sorumlu olmamız hasebiyle yetki sahiplerine görevlerini ve sorumluluklarını yeniden hatırlatıyor, bu zulüm ve vahşetlere seyirci kalmamalarını söylüyoruz. Kamuoyunu bilgilendiriyor ve umutlarımızı yeşertecek adımların atılacağını umuyoruz.”