Suriyeli mahpus kadın ve çocuklar için meydana indiler
Suriye zindanlarında tutulan kadın ve çocukların özgürlüğü için Bitlis'in Tatvan ilçesinde düzenlenen basın açıklamasında, Suriye zindanlarındaki son kadın ve çocuk özgür oluncaya dek mücadelenin sürdürüleceği vurgulandı.
Suriye zindanlarında tutulan kadın ve çocukların özgürlüğü için Bitlis'in Tatvan ilçesinde, Vicdan Hareketi tarafından basın açıklaması düzenlendi. Bir AVM'nin önünde düzenlenen basın açıklamasına STK temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.
Sık sık tekbirlerin getirildiği basın açıklamasında, insanlık vicdanının harekete geçirilmesi çağrısında bulunuldu. Gurup adına basın açıklamasını okuyan genç İHH bayan teşkilatından Şeymaros Barış, Suriye dâhil 110 ülkede Suriyeli mahpus kadınlar için meydanlarda olduklarını söyledi.
Suriye savaşı sırasında sayısız savaş suçu işlendiğine, en büyük mağdurlarının kadın ve çocuklar olduğunu belirten Barış, Suriye zindanlarındaki son kadın ve çocuk özgür oluncaya dek mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.
Barış, "Bu yıl dünyanın tüm meydanlarında kadın erkek bir aradayız. Bizler, dünyanın birçok ülkesinden gelen insanlar olarak, hukuksuzca tutulan, cinsel saldırıya ve işkenceye maruz kalan Suriyeli kadınların özgürlüğü için sesimizi yükseltiyoruz." dedi.
"Hapislerde tutulan mazlum her kadın, insanlığın geleceğine dair umudumuzu biraz daha kaybettiriyor." diyen Barış, şunları söyledi:
"Kadınlar olarak isyan ediyoruz. Tecavüzün, savaşlarda kadınlara yönelik işkencenin ve her türlü zulmün silah olarak kullanılmasına isyan ediyoruz. Bu kirli savaşlara isyan ediyoruz. Çocukların çırpınarak ölmesine isyan ediyoruz. Hapislerde tutulan mazlum her kadın, insanlığın geleceğine dair umudumuzu biraz daha kaybettiriyor. İnsanlığımızdan utanıyoruz. İnsanlığımızı kaybediyoruz. Suriye savaşı sırasında sayısız savaş suçu işlendi. Uluslararası sözleşmeleri etkili olarak uygulaması gereken devletler, uluslararası yargı mekanizmaları ve uluslararası toplumun bütün bileşenleri sivil insanların, kadın ve çocukların korunmasından sorumludur. Kadınlar ve çocuklar korunmalı, hiçbir şekilde esir tutulmamalı, taraflarca herhangi bir şekilde pazarlık konusu ve unsuru yapılmamalıdır. İnsan hayatının ve onurunun korunması temel prensiptir. Bu prensibin ve sorumlulukların yerine getirilmesi ancak insanlık vicdanının harekete geçmesiyle mümkün olabilecektir."
Tüm vicdan sahiplerine, etkili ve yetkililere seslenen Barış, kadınlara acımasızca yapılan işkencenin sonlandırılması çağrısında bulundu.
Sözlerinin devamında Barış, "Bu nedenle, bunca acıya, bu kadar ölüm ve zulme artık yeter diyoruz. Dünyanın her yerinden vicdanların sesi olarak, şehirlerin meydanlarından Suriye'ye sesleniyoruz. Suriye rejimine ve ortaklarına sesleniyoruz. Tecavüzü savaş silahı olarak kullanmayı bırakın. Kadınlara acımasızca yapılan işkenceyi durdurun. Tüm Suriyeli kız kardeşlerimizi serbest bırakın. Bırakın evlerine dönsünler, bırakın ailelerine kavuşsunlar. Yeryüzünün dört bir yanındaki insanlık ailesinin her bir ferdini merhamete çağırıyoruz. Suriye Rejiminin hapishanelerindeki cesur ve onurlu kadınlara sesleniyoruz. 'Yeryüzünde vicdanlı bir insan kalmadı mı bize yardım edecek.?" diyen kadınlara sesleniyoruz. Sesimizin size ulaştığını biliyoruz. Buradayız ve özgürlüğünüz için bütün gücümüzle kadın erkek hep beraber çalışıyoruz. Pes etmeyeceğiz. Sizden asla vazgeçmeyeceğiz." diye konuştu.
İslam İşbirliği ve Birleşmiş Milletlere de seslenen Barış, "Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve tüm uluslararası organizasyonlara, bu savaşın bir parçası olan tüm devletlere, uluslararası insan hakları örgütlerine, yasaları gereğince savaş bölgelerindeki sivillere karşı sorumluluk taşıyan uluslararası Kızılhaçlar ve Kızılaylara ve uluslararası insani yardım teşkilatlarına sesleniyoruz. Haydi, tüm imkanlarınızı seferber ediniz. 'Masum bir insana özgürlüğünü vermek yeryüzündeki en kıymetli insani yardımdır.' Sesimizi duyan herkesi bu hareketi desteklemeye, karar alıcı kişi ve kurumlara mektuplar göndermeye, web sitemizdeki imza kampanyasına katılmaya ve yaymaya, her türlü çabaya ve duaya davet ediyoruz. İnsanoğlunun merhameti ve vicdanının ortak sesi, kitle imha silahlarını susturacak, hapishane kapılarını kıracak en büyük güçtür." dedi. (Şükrü Tontaş-İLKHA)