DİYARBAKIR- Türkiye`de son zamanlarda gençler bir ahlaki yozlaşma içerisinde çırpınıyorlar. Ülkede yaşanan bu yozlaşmayı Saadet Partisi Diyarbakır İL Başkanı Fesih Bozan`la konuştuk. İlke Haber Ajansı`na önemli değerlendirmelerde bulunan Bozan, yaşanan uyuşturucu, içki, fuhuş gibi pisliklerin yanı sıra genç kızlarda son zamanlarda görülen moda cinsi yanlış tesettür anlayışı ve ılımlı İslam`ın yanı sıra dinler arası diyalog gibi konularda görüş bildirdi.

 

Türkiye`de çok büyük bir ahlaki yozlaşma ile karşı karşıya olduklarını belirten Bozan, yaşanan ahlaki çöküntünün istatistik bilgilerini vererek, "Maalesef bugün ülkenin manzarasına baktığımız zaman önümüze hiç iç açıcı olmayan ve geleceğimizin tehlikede olduğu sinyalini veren olaylarla karşılaşmaktayız. Birkaç örnek verecek olursak uyuşturucu kullanımında yıldan yıla artan ciddi artışlar söz konusu. 2003 yılında 500 bin litre içki satılırken 2007 yılında 921 bin litre, 2008 yılında 1 milyon litre, 2010 yılında 1 milyar 900 bin litreye çıkmıştır. Toplumun temeli olan aile yuvaları gün geçtikçe çözülmektedir. 2001`de 91 bin aile boşanmış iken 2005`te 95 bin, 2011`de de 119 bin aile boşanmıştır. Yani 11 yılda toplam 1 milyon 106 aile boşanmış durumdadır" dedi.

 

Zinanın Avrupa`nın kriterlerine göre serbest bırakıldığını söyleyen Bozan, "Fuhuşa baktığımız zaman maalesef o da içler acısı. Müslümanların oylarıyla seçilen ve onların inanç değerlerine göre bir düzen, bir ortam hazırlaması gereken Akp iktidarı, maalesef Avrupa`nın kriterlerine göre bir uygulama sergilemektedir. Zina kanunu onların isteği üzerine serbest bırakıldı. 10 yaşına girmiş olan kızlarımız, genç kızlarımız maalesef fahişe durumuna düşmüş. Çeşitli örneklerini basında görmekteyiz. Erkekler eşini pazarlar hale gelmiştir. Kadın mefhumu ortadan kalkmış özgürlük adı altında insanlar soyuldukça, insanlar çıplaklaştıkça medenileşiyoruz anlayışı oturtulmaya çalışılıyor" ifadelerini kullandı.

 

Cezaevlerindeki doluluk oranlarına ve yeni açılacak olan cezaevlerine de dikkat çeken Bozan, "Bunlar hizmetten ziyade toplumun nereye sürüklendiğini göstermektedir. Yani toplum sürekli suç işler hale gelmektedir. Bizim Adalet Bakanı`mız ve iktidarımız cezaevi yapacağına, suçluların yerini artıracağına, bu suçların neden işlendiğini ve suçların işlenmemesi açısından gerekli olan tedbirini almaları gerekirken kendileri bu şekilde bir çalışma yaptıklarını maalesef izah ediyorlar" dedi.

 

Son zamanlarda Kuran`a ve sünnete uygun olmayan batı tarzı tesettür modellerinin yaygınlaştığını ifade eden Bozan, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Buna benzer Türkiye`de bugün sayamayacağımız ciddi anlamda yozlaşmalar bulunmakta. Bu yine bizim İslami anlayışa sahip olan mütedeyyin dediğimiz kişilere de maalesef yansımaktadır. Yani bir tesettür furyası almış başını gidiyor. Tesettürden ziyade moda diyeceğimiz Allah`ın `süslerinizi örtün` ayeti gereğince örtünmesi gereken kadınlar kendileri süslenerek daha çok insanların dikkatini çekme cezp etme yarışına girmişlerdir. Tesettürlü olup da böyle Kuran ve sünnetin anlayışının dışında farklı Batı modeline uygun bir şekilde tesettüre bürünmeler olmuş.

 

Yani İslami bir düzenin olmadığı bir yerde haliyle bütün İslami yaşam tarzlarında farklı farklı uygulamalarla karşılaşmaktayız. Bundan dolayı İslami hassasiyeti olan Müslümanların yeniden Kuran ve sünnete uygun bir tarzı öğrenmeleri, İslam`ın yaşam tarzı olarak akidemizi, düşüncemizi, imanımızı yeniden gözden geçirmemizi, nereden nereye geldiğimizi görmemiz gerekir."

 

Ilımlı İslam projeleri ile İslam`ın içinin boşaltılmaya çalışıldığını söyleyen Bozan, "Bugünkü iktidarlar dinler arası diyalog, ılımlı İslam projeleri ile İslamiyet`in içini boşaltmaya çalışıyorlar. İnanç değerlerimizin içini boşaltmaya çalışıyorlar. Gençlerimizin saf ve temiz olan dimağlarını yanlış fikirlerle dolduruyorlar. Yahudilik ve Hıristiyanlık kendi zamanlarında hak din olmakla beraber İslamiyet`in gelişi ile beraber bunların herhangi bir hükmü kalmamıştır. Kalkıp da bunları sanki onlar da hak dinmiş gibi genç nesillerimize anlatmaya kalkmak gençlerimizi helaka sürüklemektir. Buna Müslümanların dur demesi gerekmektedir" ifadelerine yer verdi.

 

Maneviyatı güçlü olan bir nesilden ancak topluma faydalı olan bir neslin çıkabileceğini belirten Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, "Biz Saadet Partisi olarak, Milli Görüş olarak, yıllardır hep önce ahlak ve maneviyat demişiz. Gençlerimizin mutlaka dinlerini, diyanetlerini öğrenmeleri, Peygamberlerini tanımaları, yani gerçek önder Resulullah (sav) iken sahte önderlerin arkasında koşmamaları gerektiğini hep söylemişizdir. Maneviyatı güçlü olan bir nesilden topluma faydalı olan nesiller ortaya çıkacaktır" şeklinde konuştu.
(Emrullah Araz / Osman İçli-İLKHA)