"Bu üç ayları göreceğimiz son üç aylar olarak değerlendirelim"
Bitlis İl Müftüsü M. Faysal Geylani, yarın başlayacak mübarek üç ayların aile fertleriyle birlikte idrak edilmesi tavsiyesinde bulunarak, Müslümanların, bir dahaki üç aylara yetişemeyebileceği endişesiyle hareket etmesini gerektiğini belirtti.
Mübarek Ramazan ayının habercisi olan üç aylarda, Müslümanların nefis muhasebesi yapması gerektiğini dile getiren Bitlis İl Müftüsü M. Faysal Geylani, bu üç ayların, göreceğimiz son üç aylar olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Üç ayların içerisindeki mübarek gecelerin, ümmet-i Muhammed'e verilen bir fırsat olduğunu hatırlatan Geylani, bu ayların aile efradıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Geylani, "Üç aylar bizim için rahmet ve bereket aylarıdır. Adeta Cenab-ı Allah, kulunu affetmesi için bu mübarek gün ve geceleri ihsan etmiştir. Ellerini Rabbine açıp tevbe ve istiğfarda bulunanlara ne mutlu. İnşallah bunlar affolunacaktır bu üç ayların hürmetine. Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vesselem), üç ayların başında, 'Yarabbi! Recep ve Şaban aylarını bizlere mübarek eyle ve Ramazan'ı Şerif'e bizleri ulaştır.' şeklinde duada bulunmuştur." dedi.
"Üç aylarda nefis muhasebesini iyi yapmamız lazım"
Üç aylarda nefis muhasebesi yapılmasının önemine değinen Geylani, şunları söyledi: "Nefis muhasebesini güzel yapmamız lazım. Ömrümüz akıp geçiyor. Aslında bu gelen mübarek aylar ve geceler, bizlere hep şunu sesleniyor, 'Ey insanoğlu! Ömrünün ve zamanının kıymetini iyi anla ki adım adım ahirete doğru gidiyoruz, nefes nefes bu dünyadan, misafirhaneden ayrılıyoruz. Dünya hayatında yapmış olduğumuz işlerin hesabını vermek üzere, yarın Allah'ın huzurunda toplanacağız.' Dolayısıyla bu mübarek günler, geceler ve aylar, bize nefis muhasebesinden bahsediyor. Kıyamet gününde âdemoğlu yerinden kıpırdayamaz, şu 5 sualin cevabını vermeyene kadar. Bu 5 sualden birisi de ömrümüzü nerede geçirdiğimizdir. Acaba o affedilenlerden miyiz yoksa Allah muhafaza günahıyla, çeşitli suçlarla Allah'ın huzuruna mı çıkacağız? Bunun nefis muhasebesini iyi yapmalıyız. Kazalarımız varsa, bu ay içerisinde kazalarımızı yapmaya çalışalım. Kul hakkına tecavüz etmişsek, bir kul hakkı üzerimizde varsa, o kul hakkını ödemeye, ondan helallik almaya çalışalım. Allah'ın huzuruna kul hakkıyla çıkmayalım."
"Aile efradımızı da bu aylardan haberdar etmek en büyük vazifelerimizdendir"
Bu üç ayların, bir ganimet olarak görüp değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Geylani, üç ayların, Ramazan ayının habercisi olduğunu ve içerisinde mübarek geceleri barındırdığını ifade etti.
Geylani, "Bu ayın hayır ve bereketinden istifade etmeye çalışalım. Belki bu üç aylar, ömrümüzün son üç aylarıdır. Geçtiğimiz yıl bu ay da aramızda olup da bu yıl aramızda olmayan bir sürü akrabalarımız, yakınlarımız, komşularımız var. Dolayısıyla biz de gelecek sene olmayabiliriz. Onun için bu üç ayların başında güzel bir şekilde tevbe istiğfar edelim. Bu üç ayların içerisinde 2 Nisan'da Miraç Kandili, 19 Nisan'da Berat gecesi, Allah nasip ederse 6 Mayıs'ta da mübarek Ramazan ayı ve 31 Mayıs'ta da Kadir gecesi var. Rabbim bu aylar içerisinde en güzel şekilde ibadet etmeyi, kulluk sorumluluğu içerisinde inşallah borçlarımızı eda etmeyi bizlere nasip etsin. Cenab-ı Allah, bu geceleri ümmeti Muhammed'e lütfetmiş." diye konuştu.
"Aile efradımızı da bu aylardan haberdar etmek, en büyük vazifelerimizdendir." diyen Geylani, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi biz camiye gidiyoruz, namaz kılıyoruz, cuma namazına gidiyoruz, cami ve cemaatten ayrılmıyoruz. Ama oğlumuzun, kızımızın, aile fertlerimizin nerede olduğunu, ne kadar İslam'dan haberdar olduğundan haberdar değilsek, Allah'u Teâla bunların hesabını bizden soracaktır. Onun için aile efradına da bu üç ayların hayrından, bereketinden bahsetmemiz lazım. Onları da bu şekilde uyandırmamız gerekiyor. Peygamber Efendimiz, 'Evlerinizi namaz kılmak ve Kur'an okumakla onurlandırınız.' buyuruyor. Bizde bu evlerde namaz kılacağız, çocuklarımızı görsün. Bu evlerde Kur'an-ı Kerim okuyacağız ki onlar bizleri duysun. Bu üç ayları ev halkı ile birlikte değerlendirebilirsek ne mutlu bize." (Şükrü Tontaş-İLKHA)