11 yıl sonra..
Ve artık gelmişti Ev(in)`e adımını atmıştı. Saat gece 03.00`ü gösteriyordu.
11 yıl sonra…
Ve artık gelmişti… Ev(in)’e adımını atmıştı. Saat gece 03.00’ü gösteriyordu. Evde şenlik havası, herkes şaşkın bir o kadar da mutlu idi. Kimse inanamıyordu. Bir rüyaydı sanki. Evindeydi.. Kendi evinde… Yıllardır bahsedilen ev. Hani o nasıl tasavvur etmişti bilinmez ama ona anlatılıyordu işte. Hayal değildi bu, bir rüya da değildi. Rabbim veriyordu işte. Yine boşa çıkarmıştı onların tuzaklarını. Çocuklar sürekli “Baba” diyorlardı. Hasret kalmışlardı bu kelimeye. Baba…
Geç olmuş aile fertleri yorgun düşmüştü. Ama uyku yoktu gözlerde, gözlerden sevinç fışkırıyordu. Nihayet baba, evindeki ilk emrini vermişti. Hep anneden duymuşlardı bu cümleyi, ama baba farklıydı. “Hadi uyuyalım çocuklar, Ya Allah!” deyivermişti baba. Bir kıpırtı, bir heyecan… Kendi odalarına çekilmişlerdi çocuklar.. Uyuyabilecekler miydi?..
Sabah olmuştu. Baba genç oğlunu uyandırıyordu. Anne de kız çocuklarını. “Hadi oğlum Camiye gidelim” dedi baba. Genç oğul şaşkındı. Bu bir erkek sesiydi. Ama evde sabah namaza annesi kaldırırdı hep onu. Alışmamıştı, ne yapsın ki.. Nereden bilecekti; seneler sonra ilk kez namaza babası uyandırmıştı.
Sadece iki buçuk saat uyumuşlardı ki genç; görülmemiş bir atiklikle kalkıp abdest aldı. Namaza gitti babasıyla. Artık yanında duran herhangi bir adam değildi. Babasıyla yürüyordu.. Gülümsüyordu…
Ramazan İnan İstanbul - Yaş: 18