Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Sevindik (Xecita) Köyü sakinleri, son zamanlarda köylerinde artan hırsızlık vakalarının kendilerini tedirgin ettiğini belirterek, hırsızların korkusundan yatamadıklarını dile getirdiler.

Karacadağ bölgesinde geçimlerini hayvancılıkla sağlayan köylüler, mağdur olduklarını ve yetkililerin bu konuda kendilerine yardımcı olmalarını istediler.

Köylülerden Mehmet Emin Yılmaz, hayvanlarının çalındığını ve bölgede bu hırsızlık vakalarının sürekli tekrarlandığını söyledi.

Yılmaz, "Ben sabah kalktığımda 6 tane besili hayvanımı götürmüşler. Karakola haber verdim. Köydeki okul kamerasından baktığımızda hırsız, beyaz bir araçla saat 01.00'de köye girmiş ve saat 02.00'de köyden çıkmış. Karakol kamerasından baktığımızda Viranşehir tarafına geçmemiş, Diyarbakır tarafına gelmiş. Bizim yetkililerden talebimiz, bize yardımcı olsunlar. Çarıklı hayvan pazarında mobese var. Görüntülerden saat 02.25 ile 02.35 aralığına baksınlar. Bu saatlerde araç oraya giriş yapmış. Biz, yetkililerin bu işi araştırmasını istiyoruz." dedi.  

"Artık bu çirkefliği istemiyoruz"

Köylerinde hırsızlık olaylarını ilk defa olmadığını söyleyen Yılmaz, "Bir ay önce amcaoğlumun 3 tane hayvanını götürdüler. Bugün bana, yarın arkadaşımın başına getirecekler. Ne yapacağımızı şaşırmışız, hırsızların korkusundan yatamıyoruz. Devlet bu işin üzerinde durmasa bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Bizler, vatandaş olarak onları tespit etme hükmüne sahip değiliz. Ancak vali, savcı, kaymakam gibi imkânı olan birisi karakolumuzla beraber bunu gün yüzüne çıkarabilirler. Artık bu çirkefliği istemiyoruz. Daha önce karakol tarafından hırsızlar yakalandı. Viranşehir'e gitmek üzere olan bir aracın tekerleklerini patlatarak durdurmuş ve 20-30 koyunu sahiplerine teslim etmiştiler. Bunlar şebekedir. Bizler ayak izlerine baktığımızda gece vakti saat 1'de gelip 2'ye kadar tüm köyü geziyorlar ve hayvanlarımı alıp götürüyorlar." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, bu tür hırsızların, hayvanları canlı olarak değil, keserek elde ettikleri 50-60 kilogram eti kasap arkadaşlarına sattıkları iddiasında da bulundu.

"Hırsız, beni de öldürebilirdi"

Yılmaz, son olarak şunları kaydetti: "Biz Diyarbakır'a da müracaatta bulunduk. Dedik ki; vali, kaymakam, emniyet müdürü, jandarma komutanı duysunlar. Belki bir çözüm bulurlar. Bu hırsız o esnada beni görseydi, belki beni de öldürebilirdi. Köylüler huzursuz. Devlet de biliyor ki Karacadağ kırsal, taşlık alandır. Bizler hayvancılıktan başka da iş yapamıyoruz. Geçim kaynağımız hayvancılıktır. Ben bu hayvanları 5-10 gün besleyip satacaktım. O parayla çocuklarıma un, şeker alıp idaremi sağlayacaktım. Bırakmadılar, gelip götürdüler." (Ramazan Zeren – İLKHA)