BİNGÖL

Eğitimci-Yazar Cevdet Karaman, gelişen teknolojiyle birlikte kitap okuma oranlarında düşüşün yaşandığına dikkat çekerek bir toplumun gelişmesinin ancak okumakla olabileceğini söyledi.

Okumayan toplumların sorunlarının daha çok olduğunu söyleyen Karaman, kitap okumanın hayatın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, okumayan toplumların ilim, bilim ve bilgiden yoksun olarak yetiştikleri için her hangi bir konu da ilerleme sağlayamadıklarını dile getirdi.

Sosyal medya platformlarının okuma oranını düşürdüğünü ifade eden Karaman, her kitabın değil, faydalı olan kitapların okunması gerektiğini sözlerine ekledi.

Kitap okumamanın sadece Türkiye'nin değil; dünyanın bir problemi olduğunu söyleyen Karaman, "Bunun birkaç sebebi var. İnsanlar daha çok kitle iletişim araçlarına zamanını veriyor. Sosyal medya ağlarının gelişmesi ile beraber insanlar okuma yerine, daha çok magazinsel bilgilerle uğraşmayı tercih ediyorlar.  İnsanlar okumayı, araştırmayı yorulmayı tercih etmiyorlar. Bu, dünyada genel bir sorundur. Tabi Türkiye'de bunun birkaç sebebi var: İnsanlar hızlı yaşıyor. İş hayatındaki sıkıntılar okuma oranını düşürüyor. Özelikle, televizyon ve sosyal medya ağları okuma oranını düşürüyor. Bunlarla beraber, tembellik, ilgisizlik, duyarsızlık gibi sebepleri sayabiliriz." dedi.

"ilk emri 'Oku' olan bir dinin mensupları olarak okumamız gerekiyor"

"İlk emri 'Oku' olan bir dinin mensupları olarak okumamız gerekiyor." diyen Karaman, okumanın önemine dair şunları söyledi:

"Evet, okumak zorundayız.  Okumak demek;  dünyayı okumak, hayatı anlamak,  belki insanların sorunlarına çözüm bulmak, kendi sorunlarımıza çözüm bulmaktır.  Sorunların temelinde okumamak yatıyor. Bilgi çağı denilen bir çağda yaşıyoruz.  Ama maalesef okuyamıyoruz. Biz dünyayı tanımak ve kendimizi tanımak adına sorunlarımıza çözüm bulmak için okumak zorundayız. Biz şunu biliyoruz; Önemli peygamberlere kitap verildiğini biliyoruz.  Daha doğrusu Allah'ın insanlara kitapla mesaj gönderdiğini biliyoruz."

"Kitap okumayan toplumlar gelişemezler"

Kitap okumanın, hayatın ayrılmaz bir parçası olduğunu dile getiren Karaman, "Kitap okumayan toplumlar cahil kalır. Bu insanların ilerlemesi, hayat standartlarının yükseltilmesi ve insanlığa faydalı olmaları zor olur. Okuma bize her şeyden önce bunu kazandırıyor. Okumak; kötü alışkanlıkların önüne geçiyor. Zamanımızı, mesaimizi faydalı, iyi, daha hayırlı işlerle ve okuyarak geçirebiliriz. Toplumların gelişmesi, ilerlemesi ancak okumak da olur.  O sebeple okumak zorundayız." diye konuştu.

"Faydalı eserler okumalıyız"

Karaman, şunları söyledi:  "Faydalı eserler okumalıyız. Bilgi çağında yaşıyoruz.  Öyle bir çağda yaşıyoruz ki iyi ve kötünün karıştığı bir çağdayız. Bu çağda okumak yetmiyor, faydalı eserler,  faydalı kitaplar okumamız gerekiyor. Bazen 'Bir kitap atom bombasından daha tehlikeli olabilir' diyorlar. Niye? Çünkü içindeki bilgiler ile insanların, insanlığı imha edecek bilgileri de kitaplardan öğrenebiliyorlar. Dolayısıyla bizim okuyacağımız kitaplar, insanlığa faydalı olması gereken kitaplardır. Bu sebepledir ki Kur'an'ın müminlere öğütlediği bilgiler arasında ne diyor: 'Bilginin kaynağını araştırın.'  Hadis-i şerifte de,  'Size faydalı olan bilgiye alın, zararlı olanını terk edin' buyruluyor. Faydalı eserler okurken,  genelde herkesin kendi mesleği, kendi alanıyla ilgili temel İslami bilgiler, temel ilmihal bilgileri okuması ve o alanda ihtisas sahibi olması daha doğru olacaktır. Bir de öyle bir çağda yaşıyoruz ki her gün onlarca kitabın yayınlandığını görüyoruz.  Bu kitapların çoğu aslında zamanımızı işgal etmekten ve öldürmekten başka bir işe yaramıyor. Okurken, kitabı seçmemiz lazım. Kitapların kapağına aldanmamız lazım.  Bazen kapağı çok cazibeli olan kitapların içi bomboş olabiliyor."

"Kitap, en sağlıklı bilgiye ulaşma yöntemidir"

Karaman, bu çağda bilgiye ulaşma yollarının daha çabuk ve hızlı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu asır itibarıyla bilgiye ulaşmanın bi kaç yolu var. Hâlâ kitap, en sağlıklı bilgiye ulaşma yöntemidir. İnsanlar, internet arama motorlarından ve sosyal medyada muhtelif bilgilere ulaşabiliyorlar. İnternette, Google gibi arama motorları üzerinden bilgilere ulaşabiliyorlar. Burada iyi bilgi var, kötü bilgi var, İslami ve gayri İslami bilgi var.  Dolayısıyla burada bizim sağlıklı bilgi elde etme olanağımız zor. Hele hele gençlerin, internet üzerinde bilgiye ulaşmayı sıkıntılı buluyorum.  Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyor orada insanlar. Sığ bilgiler, birbirleriyle çelişen, gerçekten kaynağından alınmayan bilgilerle insanlar internet üzerinde yanlış bilgilere ulaşabiliyorlar. Yanlış yönlendirilebiliyorlar ve dolayısıyla yanlış bilgiye yönlendirildiklerinde doğru davranışlar da sergilemeyebiliyorlar. Bu yüzden kitaplıklarımız ve kütüphanelerimiz mutlaka olması gerekiyor. Kütüphanelerden faydalanmamız gerekiyor. Faydalı alimlerin, faydalı bilim adamlarının eserlerinden faydalanmamız gerekiyor ki doğru bilgiye ulaşabilelim."  (Nihat Kanat- İLKHA)