Sevgiyle, aşkla, fedakârlıkla ve duygulardan ne varsa seni hissetmek istiyorum ruhumda… Seninle havada uçan kuşlar misali hafiflemek istiyorum… Rabbimin yoluna, kendimi adadığımı kanıtlamak isteğiyle seni diliyorum…
 

Senin gelişini güllerle karşılamak istiyorum… Tankla, tüfekle neyle gelirsen bana dokunuşun meleklerin bana el uzatması gibi hayal ediyorum… Acısın bedenim, kül olsun cesedim paramparça olsun ki Rabbimden mükâfatını yüzüm ak olarak dileyeyim… Heybetinin beni korkutacağını zannetme sakın çünkü sana kavuşacağım an yıllarca çektiğim hasretin son bulacağı andır… Sevdiğini yıllarca bekleyen sevenin kavuşma, aşığın maşukuyla buluşma anıdır…
Seni güller timsali al kanlarla karşılamak istiyorum… Seni gördüğümde hiç mutlu olmadığım kadar içten sana gülümsemeyi arzuluyorum… Hani bütün ayrılıklar acıdır ya… Bunu bil ki tarihin en tatlı ayrılığı ruhum bedenimden çıkıp dünyadan ayrıldığım andır… Fani dünyanın neyine acıyayım ki söyle ey hasretim hainlerine mi? merhametsiz zalimlerine mi? yoksa yeryüzüne yayılmış sırtlanılanlarına mı?
 

Yerin ve göğün tek hâkimi, idare edicisi, her şeye gücü yeten, rahman ve rahim sıfatlarının tek sahibi olan Allah’ım yoluna can vermek isteyen kulunu rahman sıfatınla merhamet et… Sana şahadete olan özlemimi anlatmaya kâfi gelmiyor kelimeler ama sen kalplerdekini de bilirsin… Şahadeti senden Ebubekir misali sadakatle, Ali timsali cesaret ve Osman timsali hayâyla diliyorum ey Gaffar olan Rabbim…
 

Bana sıra gelmeyecek mi? Kapımı çalma vaktin gelmedi mi? Ey hasretim… Oysa niceleri ayırdın benden… Hüseynimi, Salhaddinimi, Ahmet Yasinimi, duygu dolu bakışlarıyla Ubeydullahımı ve daha sayamadıklarım sayısızca kardeşimi… Onlar yoksa ben bu zalim ve acımasız dünyayı ne eyleyeyim… Yürüyen cansız bir ceset misali, dokunup hissetmeyen bir robot misali bir duvardan bir duvara kendini vuran bir mecnun misali yıkık dökük ve viraneyim ey yolunu gözlediğim kutlu şahadet…
Ben sana aşık olmuşum gelmen için mecnun olmam mı Gerek yoksa ferhat olup dağları delmem mi gerek…. Benim davamın kana ihtiyacı varsa o benim kanım olsun… İslamın izzeti benimle yükselecekse benim ruhum kabzolsun… Kur’an hakim olacaksa benliğim yok olsun... Artık bir ben kalmasın dünyada, yanayım kül olayım, paranparça olayım… Acımaz yüreğim ey hasretle beklediğim ŞAHADET…
 

Bilal Çevik / Kayseri – Yaş: 21

  Not: Doğrugenc`e gelen yazılar imla tashihinden geçmeden olduğu gibi verilmektedir. Bundan dolayı imla hataları tamamıyla yazıyı gönderenden kaynaklanmaktadır.

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.