Suudilerin Mescid-i Nebevi`deki Planı Nedir?
Mescid-i Nebevi`nin etrafını genişletme projesi kapsamında alt yapı çalışmalarına başlandı
Medine`de bulunan Mescid-i Nebevi`nin etrafını genişletme projesi kapsamında alt yapı çalışmalarına başlanırken, projenin ilk etabına dair hazırlanan animasyon görselinde Mescid-i Nebevi`nin güney ve batı kısmına inşa edilecek yeni binalar dikkati çekiyor.
Eylül ayında Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz`in sembolik olarak ilk taşı koymasıyla başlayan Mescid-i Nebevi`nin genişletilmesi projesi kapsamında yürütülen çalışmalarla bölgedeki bazı binalar istimlak edildi. İstimlak edilen yerler için 6.5 milyar dolar civarında bir ödeme yapılacağı öğrenilirken, yıkımı gerçekleştirilecek bölgede alt yapı çalışmalarına başlandı.
Projenin ilk etabına dair hazırlanan animasyonda ise Mescid-i Nebevi`nin güney ve batı kısmına inşa edilecek yeni binalar dikkati çekiyor. Bu kapsamda çalışmaların devam ettiği alan içindeki tarihi üç mescidin de animasyon görseli içinde yer almadığı görülüyor.
Söz konusu alanda yıkılacak binalar arasında yer aldığı bildirilen tarihi Gamame Mescidi ibadete açık bulunurken, Hz. Ebubekir ve Hz. Ali mescitleri yıllardan beri kapalı. Her üç mescidin hemen yanı başında ise genişletme projesine yönelik inşaat çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Mescid-i Nebevi`nin hemen bitişiğindeki yapımı devam eden 2 büyük otel de yıkılacak binalar içinde yer alıyor.
Dev proje 2040 yılına kadar sürecek
Proje kapsamında Mescid-i Nebevi`de aynı anda 2 milyon kişinin ibadet etmesi hedefleniyor. Yaklaşık 6 milyar dolar bütçe ayrılan ve 2040 yılına kadar sürmesi beklenen proje 3 aşamalı olarak uygulanacak. İlk aşamada 800 bin kişilik bir genişletme gerçekleştirilecek.
İkinci ve üçüncü aşamalarda yapılacak genişletmeyle birlikte bu rakam 2 milyonu aşacak. Mescid-i Nebevi`nin genişletme çalışmaları ile birlikte etrafına 23 otel inşa edilecek.
Mescitler Osmanlı izleri taşıyor
Genişleme projesi kapsamında tüm dikkatlerin üzerine çevrildiği Mescid-i Nebevi`nin batısındaki üç küçük mescit İslam tarihinin önemli simgeleri arasında yer alıyor. Hz. Muhammed`in (asm) Bayram namazlarını kıldırdığı Mescid-i Nebevi`ye 305 metre mesafedeki boş alana Emevi Halifelerinden Ömer Bin Abdülaziz tarafından yaptırılan Mescid-i Gamame (Mescid-i Musalla) adını taşıyor.
Sultan 1. Abdülmecit tarafından yeniden inşa edilen mescit 1990 yılında kapsamlı bir onarımdan geçirildi. Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan mescit özellikle Hac döneminde Medine`ye gelen Türkiyeli vatandaşların ziyaret mekanlarından biri.
Mescid-i Gamame`nin hemen karşısında bulunan Hz. Ebubekir Mescidi de Ömer Bin Abdülaziz tarafından yaptırıldı. Hz. Muhammed`in vefatından sonra Hz. Ebubekir`in Bayram namazlarını kıldırdığı alana inşa ettirilen mescit, 1839`da II. Mahmud tarafından yenilendi. Osmanlı mimarisi tarzındaki 292 metrekarelik mescit bir süreden beri ibadete kapalı bulunuyor. Küçük bir minaresi bulunan mescidin giriş kapısı üzerindeki Osmanlı tuğrası ile beraber kitabesi ise ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.
Mescid-i Ali adıyla bilinen Hz. Ali Mescidi de Hz. Ebubekir Mescidinin yaklaşık 30 metre kuzeyinde yer alıyor. Hz. Muhammed`in (asm) ibadet ettiği bu mekandaki mescidin yerine 1990 yılında Kral Fahd tarafından yeni bir mescit inşa edildi. Mescidin 26 metrelik minaresi bulunuyor.
Büyüklüğü 2 bin 475 metrekareden 400 bin metrekareye ulaştı
Hz. Muhammed (asm) ile Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer`in kabirlerinin bulunduğu "Hücre-i Saadet" bölümünün de içinde yer aldığı Mescid-i Nebevi, Mekke`de bulunan Mescid-i Haram`dan sonra Müslümanların en kutsal ikinci mekanı konumunda.
İslam tarihinin en önemli eserlerinden biri olan Mescid-i Nebevi`nin inşasına Hz. Muhammed (asm) bir işçi gibi taş ve kerpiç taşıyarak bizzat katılmıştı. Medine`de inşa edilen bu mescit aynı zamanda İslam devletine ait bütün faaliyetlerin yürütüldüğü bir merkez niteliğinde oldu.
İlk kez Hayber`in fethinden sonra Hz. Muhammed (asm) tarafından genişletilen mescit Hz. Ömer zamanında da ilave bölümlerle büyüdü. Hicret`in 29. yılında Hz. Osman mescidi yeniden inşa ederken duvarları süslü taşlarla yeniden örüldü. Taş sütunlar kullanılarak mescidin bir kısmının üzeri kapatıldı. Emeviler ve Abbasiler zamanında yapılan çalışmalarla mescit yenilenirken, 1256 yılının Ramazan ayında kandilleri yakan görevlinin ihmali ile çıkan yangında kutsal emanetlerin korunduğu kubbeli oda hariç mescidin tamamı yandı.
Daha sonra yeniden inşası gerçekleştirilirken, mescit biraz daha genişletilerek duvarlar ve minberler yeniden inşa edildi. Mihrabı da biraz genişletilen mescid, sütunlar üzerine oturtulan bir kubbe ile kapatıldı. Ravza-ı Mutahhara`nın duvarları üzerine de büyük bir kubbe inşa edildi.
Osmanlılar döneminde Mescid-i Nebevi`inin bakımı büyük bir titizlikle yerine getirilirken, I. Mahmud döneminde Ravza-ı Mutahhara`nın üzerinde bulunan kubbe yenilenip koyu yeşile boyanarak Kubbetu`l-Hadra (yeşil kubbe) adını aldı.
Abdulmecid tarafından da yeniden inşa edilen mescit 12 yıl süren çalışmalar sonrası yeni bir görünüme kavuştu. Abdulmecid`in bu iş için seçtiği ustaların bir bölümü Akik vadisinde bulunan "Hedab" adıyla bilinen kayalardan sütunlar ve taşlar keserken, diğerleri de mescidin duvarlarını bölümler halinde yıkarak yenisini kısa sürede inşa etti.
1953`te başlatılan diğer bir çalışma ile ön kısmı hariç yeni baştan inşa edilen Mescid-i Nebevi bugünkü haline kavuştu. İlk imar edildiğinde yaklaşık 2 bin 475 metrekare büyüklüğünde olan Mescid-i Nebi, tarih boyu süren çeşitli inşa faaliyetleri sonunda 12 bin 271 metrekare genişliğe ulaştı. Mescid-i Nebevi etrafını kuşatan mermer kaplı avlusu ile birlikte toplam 400 bin metrekare genişliğe sahip bulunuyor.
Medine`deki genişletme çalışmalarının yanı sıra Mekke`de de genişletme çalışmaları da devam ediyor. Hac döneminin başlangıcında askıya alınan Mescid-i Haram içerisindeki genişletme çalışmaları bir kaç hafta içinde yeniden başlayacak.
Sondakika/Hamdi Çelikbaş`ın haberi