Kutsal Topraklarda `Arafat` Heyecanı
Suudi Arabistan`da Kurban Bayramı arifesinde yaklaşık 3 milyon hacı adayı Arafat`ta bir araya gelecek.
Mekke`deki yüz binlerce hacı adayı sabahın erken saatlerinden itibaren ihrama girerek Arafat`a çıkmadan önce geceyi Mina`da geçirmek üzere yollara düştü.
Otobüslerle Mina`ya hareket eden hacı adayları her ülke için ayrı ayrı belirlenmiş yol güzergahlarından Mina`ya ulaştı.
Bu arada bazı Türk hacı adayları da Hz. Muhammed`in sünnetini yerine getirmek için Mina`ya giderken, hac kafileleri de Arafat`a çıkmak için Mekke`den ayrılmaya başladı. Mekke`ye yaklaşık 25 kilometre mesafedeki Mina ve Arafat`a kimi hacı adayları da yaya olarak gitti.
Arife günü (Perşembe) saat 12.15`te (TSİ) Arafat`ta vakfe duası yapacak Türk hacı adayları öğle ile ikindi namazlarını öğlenin vaktinde kılarak (cem-i takdîm) cem edecekler.
Daha sonra akşam vakti Müzdelife`ye hareket edecek olan hacı adayları burada da akşam ve yatsı namazlarını yatsının vaktinde (cem-i tehir) kılacaklar.
Yüz bilerce hacı adayı namaz sonrasında da haccın vaciplerinden Müzdelife vakfesini yaptıktan sonra Mina`ya hareket edecek.
Müzdelife`de şeytana atılacak taşları toplayarak Mina`da kalınacak çadırlara gidecek olan hacı adayları, şeytan taşlamak üzere ``Cemerat`` alanına hareket edecek.
Hacı adayları Kurban Bayramı`nın birinci ile dördüncü günleri arasında Cemarat`taki ``büyük şeytan`` tabir edilen Akabe Cemresi ile ``orta şeytan`` olarak adlandırılan Orta Cemre ve ``küçük şeytan`` olarak tabir edilen Küçük Cemre`ye taş atacak.
Yaklaşık 3 milyon hacı bayramın birinci günü Büyük Cemre`ye 7, ikinci, üçüncü ve dördüncü günlerinde ise her 3 cemreye yedişer adet olmak üzere günlük 21 taş atarak, haccın önemli görevlerinden birini yerine getirecek.
Diyanet İşleri Başkanlığı herhangi bir izdiham yaşanmaması için şeytan taşlamanın önerilen vakitlerde yapılması konusunda Türk hacı adaylarını uyardı.
Suudi hükümeti güvenlik önlemlerini artırdı
Bu arada şeytan taşlama alanında hacı adaylarına yönelik uyarılarda bulunan Suudi hükümeti ise bu yıl da alanda özel olarak oluşturulan 10 binden fazla ekibin hazır bulunacağını bildirdi.
Suudi Arabistan makamları ülkeye gelen hacı adayları için 25 bin 700 kişilik sivil savunma ekibinin görev başında olduğunu açıklarken, çalışmalarda 6 bin 600 araç ve 19 helikopterin kullanılacağını kaydetti.
Suudi Sağlık Bakanlığı ise hac mevsiminde görev yapmak üzere 200 bin kişiyi görevlendirdi.
Arafat`ı anlamak
Diyanet İşleri Başkanlığı`nca hacı adaylarına dağıtılan ``Haccı Anlamak`` isimli kitapta Arafat`a ilişkin geniş bilgilere yer veriliyor.
Kitapta, kelime olarak ``bilme, anlama, tanıma`` ve ``güzel koku`` gibi manalara gelen bir kökten geldiği bildirilen Arafat ve hac hakkında şu bilgiler yer alıyor:
``Dünyanın her tarafından gelen insanların bu yerde birbirleriyle görüşüp tanışmaları veya günahlarını itiraf ederek Allah`tan af dilemeleri, affedilmelerinden sonra günah kirlerinden temizlenip Allah katında güzel bir kokuya sahip olmaları sebebiyle bu ad verilmiştir.
`Hac nasıldır?` diye sorduklarında Allah Resulü`nün `Hac, Arafat`tır` cevabını verdiği bilinmektedir.
Hac, hakikati bilmek, tanımak, anlamak, kavramaktır. Hac; arif olmaktır, marufa, marifete, Marifetullah`a ermektir. Dirilişi, mahşeri, Mahkeme-i Kübra öncesi bekleyişi, ölmeden önce ölmeyi, hesaba çekilmeden önce muhasebe yapmayı bilmektir. Arif olan anlar, Arafat`ı idrak eden hacı olur, Arafat`ı kavrayan marifeti bulur.
Arafat, arif olma yeridir. Arafat marifeti yakalama yeridir. Arafat önce kendini bilme, kendini bulma deneyimidir. Ve `Kendini bilen, Rabbini de bilir` fehvasınca, önce kendini tanıma, ardından da Rabbini tanımadır.``
Ölmeden önce ölümü yaşamak
``Arafat`ı Anlamak`` kitabında hacca Müslümanların ölüm ve sonrası yaşamın provasını yapacakları belirtilerek, şu bilgilere yer veriliyor:
``Hacda Müslümanlar, adeta ölüm ve ötesi hayatın bir provasını gerçekleştirir. Statüleri ne olursa olsun, bütün Müslümanlar aynı kıyafetler içinde, kardeşliklerini ve Allah`ın huzurunda eşit olduklarını gösteriyor bedenleriyle. İhramla ölümü tadarlar, Arafat`ta diriliş ve mahşeri yaşarlar ve bu ruh ile Allah`ın huzuruna çıkarlar. Hem `ölmeden önce ölme` bilincini, hem de manevi dirilişi kazanmaya çalışırlar. Böylece onlar, önemli bir irade egzersizi yapmak suretiyle ilahi iradeye boyun eğmeye hazır olduklarını kendilerine telkin ederler.``