Anadilde Eğitim Hakkı İlahi ve İnsani Bir Haktır
Bingöl Bilgi ve Düşünce Derneği ile Özgür Eğitim- Sen, Anadilde Eğitim ile ilgili ortaklaşa yazılı bir basın açıklaması yaptı.
BİNGÖL- Bingöl Bilgi ve Düşünce Derneği ile Özgür Eğitim- Sen, Anadilde Eğitim ile ilgili ortaklaşa yazılı bir basın açıklaması yaptı. Yapılan Basın açıklamasında, Başbakanın yüksek sesle ifade ettiği anadilde eğitimin bir hak olamayacağı konusunda bir televizyon programında düşüncelerini dile getiren Burhan Kuzu`nun böyle bir isteğin şeytana uymak olduğunu ifade etmesine tepki gösterilerek "Onun kafasındaki şeytan nedir bilemiyoruz ama şeytan Kur`ani bir tanımlamadır" denildi.
İster katı milliyetçi refleksle olsun, isterse bunun teknik zorlukları bahane edilerek olsun hiçbir mazeretin bu hakkın kullanımının yasaklanma gerekçesi olamayacağının belirtildiği açıklamada "Devletin bölünmez bütünlüğü gibi klasik devletçi, milliyetçi reflekslerin bir halkın en tabi hakkı olan dilini kullanmanın önünde engel olarak sunulması, mevcut iktidarın, eski sağcı iktidarların yolunda olduğunun göstergesidir." İfadeleri kullanıldı.
Başbakan`ın ortaya koyduğu tavrın AK Partili yetkililerce de benimsendiği, dillendirildiği ya da aynı şekilde üretildiğinin görüldüğü belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Başbakan`ın da diğer yetkililerin de görmesi gereken şu ki, geçmişte yok olarak görülen bir kısım şeylerde bugün kabul etme noktasına gelindi. Dolayısıyla bu konuyla alakalı eğer "Ben Kürt sorununu çözeceğim." diyorsanız bunun iki zorluğunun olduğunu görmelisiniz: Eğer "Adil olacağım.", "İnsan haklarına saygılı olacağım." diyorsanız bu konuyla ilgili talebi karşılamanız lazım. İkinci aşamada da "Kürt sorununu çözeceğim." diyorsanız mutlaka şu anda Kürt sorununun temel taleplerinden birine dönüşmüş olan anadilde eğitim talebini karşılamak zorundasınız. Her iki durumda da ya bu adımı atacaksınız, ya bu adımı atacaksınız! Başka bir çözüm söz konusu olamaz. Eğer bu konuyu süreç içerisinde "Zamanla geçiştirilir." diye algılayanlar varsa çok temel bir yanlışa saplandıklarını bilmeliler. Böyle bir şey söz konusu olmayacak."
"Kemalist devlet dayatmaları ya da resmi ideolojinin kabulleri maalesef bu toplumdaki siyasetçisinden sıradan vatandaşına kadar hemen herkese dayatılmış ve önemli bir kitlenin de zihnine yer etmiş bir deli gömleğidir." denilen açıklamada, "Toplumun her kesimine çeşitli bahanelerle giydirilen çeşitli renklerdeki deli gömleklerini bu halk artık taşıyamaz. Eğitim hakkı, ifade hakkı, başörtüsü sorunu, ana dilde eğitim, andımız dayatması gibi her alandaki yasakların ve gerici uygulamaların kalkmasını istiyoruz. Sadece Kürtçe`nin değil diğer bütün anadillerin serbest olmasını ve bunların teknik düzenlemesinin de iktidarların görevi olduğunu söylüyoruz.
Ülkenin seçim sathi mailine girdiği günümüzde yapılan bu açıklamalar ilkesel olmaktan çok oy kaygısıyla yapılmış açıklamalara benziyor ki, muhalefet de aynı koroya katılarak bölünme paranoyasıyla Burhan Kuzu`nun açıklamalarını destekleyen açıklamalarda bulundu.
Kişinin en tabii haklarını talep etmesini "şeytana uymak" olarak görmek ancak şeytanın avukatlığına soyunmakla mümkün olabilir. Çünkü şeytan bizleri soy, sop ve atalarımızla övünmeyi, oğullarımızın, kızlarımızın ve mallarımızın çokluğuyla övünmeyi öğütleyerek saptırmaya çalışır. Çünkü şeytan Allah`ın yaratılışta koyduğu yasa ve haklara karşı bizleri düşmanlaştırmaya çalışır.
Bilgi ve Düşünce Derneği ve Özgür Eğitim-Sen Bingöl Temsilciliği olarak bu talihsiz, basiretsiz ve akıl dışı açıklamalarda bulunan iktidarı ve ana muhalefeti telin ediyor sözlerini sahibine iade ediyoruz" ifadelerine yer verildi.
(Nihat Kanat-İLKHA)