• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Ölüm Bir Gelirse...
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hemen lavaboya gidip ne olduğuna bakmıştım. Yakınımın düşmüş olduğunu görünce, “Herhalde önemli bir şey değildir.” diye düşünmüştüm. Açık kalmış yüzüyle karşılaşınca öldüğünü zannetmiş; olayın dehşetiyle beni bir titreme almıştı.

İlk defa böyle bir olayla karşılaşmam aklımı başımdan almıştı. Oysaki Allah-u Teâlâ, “Her nefis ölümü tadacak, sonra döndürülüp bize getirileceksiniz (Ankebut: 57)” demiyor muydu? Alelacele 112’yi arayıp beklemeye başladım. Yakınımı ve annemi ambulansla yolcu ederken son yolculuğuna uğurladığımı bilmiyordum.

Yaşadığım olaydan epey etkilenmiş; yemekten içmekten kesilir gibi olmuştum. Yakınıma kan lazım olunca radyodan, internet sitesinden rica etmiştik. Allah razı olsun bizimle ilgilenmişlerdi. Acımız biraz olsun hafifleşmişti. Ne zaman kan anonsu yapılsa aklıma bu olaylar geliyor.

Yakınım hastanedeyken bir kez telefonda konuşma fırsatı bulmuştum. Birbirimizle helalleşmiştik. O da çevresindekilere verdiği rahatsızlığı idrak ediyor, “Az kaldı. Dayanın!” diyordu. Böylelikle yakında bu dünyadan ayrılacağını ima ediyordu.

Nitekim de öyle oldu. Bir gece acı haber gelmişti. Annem ağladığında her ne kadar soğukkanlılığımı korumaya çalışsam da içim zir-u zeber olmuştu. Belki de bir musibet bin nasihatten yeğdi. Ölümün daha doğarken ensemizde olduğunu anlamıştım. Dünyanın bir tarla; ahretin bir hasat meydanı olduğunu… Sevdiklerimizle ebedi kalamayacağımızı çok yakından hissetmiştim.

Şüheda Ersöz / Batman - Yaş: 19

Bu haberler de ilginizi çekebilir