Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in sarf ettiği “Dağda ölen teröriste ağlayamıyorsanız insan değilsiniz” sözleri büyük gürültü kopardı.

Recep Güven’in geçmişte (1992 ile 1996 arası) Diyarbakır’da görev yaptığı ortaya çıkınca açıklama daha da dikkat çekici bulundu.

İşkencelerin, işkencede infazların en yoğun olarak yaşandığı bir dönemden söz ediyoruz.

Eğer o zamanlarda da şimdi söylediği gibiyse yani “Teröriste ağlayan insanlardan” ise o işkenceler karşısında 24 saat ağlamış olması gerekir.

Belki işkenceci değildir, ama haberdar olmadığını da söyleyemez.

O dönemde kendisinin de içinde bulunduğu ekiplerin yaptıklarından dolayı bir pişmanlık izhar ettiğini duymadık.
Üstelik camilerden toplanan, tek suçları Kur’an dersi vermek olan gençlere yapılan işkenceler…

O dönemi tarih yargılayacaktır ve Allah da zalimleri cezalandıracaktır, bundan hiç şüphemiz yoktur.

Neyse biz gelelim günümüze.

Recep Güven, 2 yıl görev yaptığı Siirt’ten Diyarbakır’a atanmış.

Siirt’te nasıl bir Müdürmüş peki?

İnternetten birkaç cümleyi alıyorum buraya:

“Diyarbakır emniyet müdürü Recep Güven, Siirt Emniyet Müdürüydü. Gerilla cenazelerinin yan yana gömülmesine bile tahammülü yoktur.

Recep Güven’in sözleri gürültü kopardı, demiştik.

Başbakan Erdoğan grup toplantısında Recep Güven’e oldukça sert tepki verdi. Erdoğan’ın bu sözleri karşısında medya ‘Erdoğan’ın sözleri karşısında Arınç dondu kaldı’ yorumunu yaptı.

CHP’de her zamanki gibi med cezirler söz konusuydu.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Bülent Arınç’a yönelik şu ifadeleri kullandı:

“Bugün sayın Arınç, Diyarbakır Emniyet Müdürü için ‘fikirlerini destekliyorum’ dedi. Başbakan da çıktı, ‘biz evlatlarımızı katledenler için ağlamayız’ dedi. Tıpkı geçmişte Ertuğrul Günay’ı açığa düşürdüğü gibi sayın Arınç’ı da açığa düşürdü. Allah kimseyi Arınç’ın durumuna düşürmesin diyorum”

İnce’nin bu sözleri üzerine CHP Milletvekilleri ve Kılıçdaroğlu arasında da bu konuda görüş ayrılığı belirdi. Bunun üzerine Muharrem İnce, çark ederek “Milletvekilleri kişisel görüşlerini açıklayabilirler, bunda hiçbir sakınca yok. Ama sayın Genel Başkanımızın söylediği partiyi doğrudan bağlar. Partimizin tüzüğüne göre sayın Genel Başkanımızın politika belirleme hakkı vardır. Doğrusu genel başkanın söylediğine bakmak lazım” dedi.

Artık çark etmenin Kemal Beyle sınırlı kalmadığını, yavaş yavaş diğer yöneticilere de sirayet ettiğini görmüş olduk.

 

Muharrem İnce’nin çark etmesi de sadece birkaç dakika sürmüş.