• DOLAR 34.612
  • EURO 36.592
  • ALTIN 2934.76
  • ...
Yakın Tarih
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Çünkü Mevcut kurallar , sınırlar ve sistem daha fazlasına müsaade etmediği için de yetersiz kalıyordu...
Ve buna rağmen o dönemde samimi, ihlaslı ve fedakarca Allah rızası için elinden gelen bütün gayretleri sarfeden, İslam için yürekleri atan ve içleri sızlayan Müslümanlar ortaya çıkmştı, ve bu saygın kişiler kemiyet olarak da az değildiler.
Fakat, İslami faaliyetler çoğunlukla gizliden ve hakim güçlerce belirlenen sınırlar ve kurallar çerçevesinde yapıldığından gelişmesine,
güçlenmesine ve kökleşmesine müsaade edilmiyordu.
Ne zaman ciddi bir faaliyet veya gelişme görülse hemen önlem alınır ve müdahale edilirdi.., hatta engellenir ve bertaraf edilirdi.
Bazen daha da ileri gidilerek darbeler ve ara rejimler vasıtasıyla yurt genelinde baskınlar yapılırdı...
60’lı yıllardan 78’li yıllara kadar İslami çalışmalar hep bu çerçevede yapılmış; dava düşe kalka bir yol çizmişti.

İslami camia, bu süreçte hep mustazaf`lar olarak tarihe geçmiştir.
Kimi zaman sol akımlara karşı bir mücadele, kimi zaman sağ partilere, kimi zaman da laik ve Kemalist zihniyete karşı amansız bir mücadele verilmişti...

Ve nihayet 78’lere gelindiğinde deneme yanılma yöntemi ile bir çok hakikat ortaya çıkmıştı; cemaatleşme, düşünsel ve uyulması gereken takib edilmesi gereken metodlar bazında bir olgunlaşma seviyesine ulaşılmıştır.
İslami hareketlerin başarı ve yükselişlerinden olan; İhvanı Müslimin ve çağın İslam alimlerinin kitaplarının tercümesi bu yolla Türkiye’deki İslami camiaya ulaşdı..ve davanın olgunlaşmasına büyük katkı sağladı....
Tecrübe ile sabit olmuştur ki; sınırları ve kuralları hakim güçlerce belirlenen çerçeve içerisinde İslam’ın özüne uygun bir mücadele ve hizmet verilmeliydi.
Çünkü bu güçler, İslama giden bütün yolları kapatır. Hak, adalet, özgürlük, demokrasi veya hukuk(!) Bunlar hiç mi hiç önemli görülmez ve dikkate alınmazdı. Çünkü esas ölçü; hakim olan rejimin kendi ölçüleriydi....
Nihayet gelinen sürecin sonunda Davanın öncüleri ve önderliğinde İslamın özüne uygun, yüce Allah’ın hükmü ve Rasulullah (sav)` ın sünneti ve metodu doğrultusunda mücadele
ve hizmet verecek bir cemaat kuruldu.
Kurulan bu cemaat bir dernek, bir parti veya bir vakıf değildir artık!
O bir cemaattir ki;. Onun hizmet ve mücadelesi rejimin herhangi bir kurumunun vereceği kararla sekteye uğratılamazdı.
Rejimin herhangi bir yetkilisinin iki dudağı arasından çıkacak bir söz, bu cemaatin kaderine etki edemezdi..
Evet bu dava bu esas ve temellerde kurulmuşken nasıl yıkılabilirdi ki?
Ve nihayet, Rejim kanun ve hukuk tanımadan yargısızca, İslami değerleri yok etmek için tüm güçleriyle ve her türlü çirkefliği sergileyerek binlerce Müslümanı gözaltından ve işkenceden geçirmiş ve bir o kadarını da yıllarca zindanlarda tutmuştur...
Yargısız infazların yapıldığı, insanların kendisini savunmasının dahi mümkün olmadığı ve müminlerin aylarca gözaltında tutulduğu bir döneme gelindi...
Tek suçu(!) camide Kur`an dersi vermek olan bir gencin, yakalanıp ağır işkencelere tabi tutulması ve dayatılan ajanlık tekliflerini şiddetle reddetmesinden dolayı yaşandı .
ve buna benzer suçlar(!)
Gözaltı sürecinden ise, en çok başvurulan yöntemler ise tehdit ve şantajdı..

Gözaltında işkenceyle şehid edilen Dava erleri için ise "kendini astı" veya "yer göstermeye götürüyorduk, binadan atladı" gibi düzmece beyanlarla kamuoyunun çirkin oyun ve düzmece yalanları...

Bu süreçte alenileşen ve yoğunlaşan zulüm ve iftiraları ve o süreci her yönleriyle ortaya çıkarmak biz Müslümanlara farz oldu...
rejimin çirkin yüzü görünmekle birlikte, istediği zaman istediği şekilde toplumu kandırmasın, yeniden benzer zulümlere imza atmasınlar.....
Hiç şüpesiz; İslam davası uğruna mücadele etmek bedel ödemeyi, çile ve eziyet çekmeyi de beraberinde gerektir. Bu kıyasıya mücadelede imtihan çetin ve şartlar ağır olur...
Rabbim layıkıyla davayı omuzlayanlardan eylesin bizleri.. (Amiin)

Meryem Koca / Diyarbakır – Yaş: 26

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir