Bismillahirrahmanirrahim…
Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
Bazen insan karanlıkta yaşıyor, hayatını karanlıkta devam ettiriyor. İnsan zannediyor ki zaten hayat böyledir fark edemiyor. Hani kış geliyor ya insan zannediyor ki sürekli hayat böyle gidecek hep kış olacak insan umutsuzluğa kapılıyor. Yüce Rabbimiz hiç kimseyi karanlıkta bırakmıyor. Bizimde hayatımız karanlıktı bir şey bilmiyorduk hatta dünyamız karanlıktı çok zorluklar çekiyorduk. O zorluklarda kendimizi kaybediyorduk. Hani Mekke’nin fetret dönemi gibi her yer karanlıktı insanlar insanlıktan çıkmıştı bizimde yaşamımız öyleydi. Yüce Rabbimizin yardımı bize yetişti ve bizleri İslami camiayla tanıştırdı. Her kıştan sonra bir bahar vardır muhakkak ve her karanlıktan sonra bir aydınlık. Kışın insanlar bazen sıkıntılar yaşar, soğuk olur bazen de don olur bazen de kar yağar kısaca kışta hep rahmet yağar, kıştan sonra bahar gelir lale sümbüller açar her taraf rengârenk olur. Hz. Hatice bir rüyasında “Mekke’yi gördüm hep karanlıktı gökyüzünde bir güneş doğdu, O güneş gelip evime girdi evim aydınlandı sonra O güneş evimden çıktı ve bütün Mekke’yi aydınlattı.” Diyor. Hatta o günden bu güne kadar O güneş bütün Dünyayı aydınlattı diyoruz. Elhamdülillah binlerce kez Rabbimize şükürler olsun. Dünyamız aydınlandı, var olsun sıkıntılar gelsin, zorluklar, eziyetler ve çileler olsun Rabbimizin yoluna canımız feda olsun. Yine de pişman değiliz hani insan bazen çöllere giderde ayaklarına dikenler batar o çölün güzelliğinden o acı hissedilmez ya, İslami camiayı tanıdıktan sonra sıkıntılar, zorluklar, çileler yaşadık ama İslamın tadını aldık. İslamın güzelliğini gördük, huzur, hayat, güzellik, şefkat, merhamet, adalet, cömertlik bunların hepsi İslamdadır. Nasıl Hz. Hatice’nin evini aydınlattı bizimde kalbimizi aydınlattı. Evimizi, Dünyamızı aydınlattı, bizi karanlıktan aydınlığa çıkarttı. Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizin sevgisi öyle bir sevgidir ki kalpleri doldurmuş taşmış evleri doldurmuş, taşmış sokakları, caddeleri meydanları doldurmuş taşmış gidiyor gidiyor durmuyor. Batman gibi bir meydanı, Diyarbakır istasyon meydanını, Van alanı gibi vs. bu sevgi durmayacak ancak cennet saraylarında saflarında dursun. İmam-ı Gazali’nin deyimiyle Dünya annemizin karnından ne kadar büyük ise, cennetin salonu da o kadar Dünyamızdan da daha fazlasıyla büyüktür. Bu meydanların kalabalıkları cennetin saflarına taşıyacak, Allah’ın izniyle.
Evet, her taraftan bizleri çekiştirmeler, laflar, iftiralar gelirdi ve bazı zamanlarda komşu ve çevremiz bize diyorlardı ki; siz ne zamana kadar çarşaflarınızı giyeceksiniz, bizlerde ömrümüzün sonuna kadar diye cevap veriyorduk ve bu nedenle sabır Allah’tan istiyorduk. Allah-u Teâlâ sabredenlerle beraberdir. Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki; Sabır imanın yarısıdır size verilen şeylerden en azı yakine (imana) ve sabra azamettir. Kimin yakın ve sabra azametten nasibi verilirse gece namaz kılmaktan, gündüz oruç tutmaktan elde edemediğine aldırmasın, içinde bulunduğumuz şeylere sabretmemiz, sizden her bir kişinin hepimizin ameli gibi amelle bana gelmesinden daha sevimlidir. Lakin benden sonra sizi Dünya nimetlerinin kapıları açılmasında ve kiminizin, kiminizi çirkin görüp ret etmesinden korkarım. Bu yüzden gök ehlide sizi red eder. Kim ki sırf Allah için sabrederse, sevabının tümü ile muzaffer olur. Sizin yanınızda ki tükenir, Allah’ın nezdinde ki ise bakidir. “Biz sabredenlerin mükâfatını, yapmakta olduklarının daha güzeliyle vereceğiz muhakkak .” (Nahl,16/96) Sabrettik Allah daha fazlasıyla bizlere nasip etti. Bizleri tersleyenler laf ve iftira atanlar şimdi de artık bizi çağırıyorlar gelin Allah aşkına bize de İslamı anlatın Rabbimize binlerce şükürler olsun, kalbimizi ve ayaklarımızı dinin üzerine sabit kılsın Medine dönemi gibi İslam sevgisi her tarafa dağılmış, bütün insanları İslama davet ediyoruz, gelin sizlerde bu güzel nimeti güzelliğini alın, tadını yaşayın, işte karanlıktan aydınlığa çıkaran İslam’dır. Allah’a emanet olun.

Ayten Yıldız / Batman - Yaş: 41

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.