"28 Şubat defterinin kapanması için hesap sorulmalıdır"
Mardin’de sivil toplum kuruluşları ile siyasi partiler, 28 Şubat darbesinin yıl dönümünde yaptıkları açıklamalarda, 28 Şubat defterinin kapanması için hesap sorulmasını ve mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Toplumun iradesine, inancına ve kültürüne vurulan karanlık bir darbenin adı olan 28 Şubat’ın 22’inci yıldönümü nedeniyle Mardin’de sivil toplum kuruluşları ile siyasi partiler birer açıklama yaptılar.
"Sindirme politikası izlendi"
AK Parti Mardin İl Başkanlığında yapılan basın açıklamasına milletvekilleri Şeyhmus Dinçel ve Cengiz Demirkaya, İl Başkanı Faruk Kılıç ve çok sayıda partili katıldı. Basın metnini okuyan il yönetim üyesi Mahir Karaboğa, darbecilerin 28 Şubat'ta meşru bir iktidara karşı tıpkı 12 Eylül'de olduğu gibi gayrimeşru bir müdahalede bulunulduğunu anımsattı.
Bürokraside yer alan üst düzey yöneticilere haksız ve hukuksuz operasyonlar yapılarak sindirme politikasının izlendiğini kaydeden Karaboğa, şunları dile getirdi:
"Demokrasi faciası yaşanan Türkiye’de dini inançları gerekçesiyle eğitim ve çalışma hakları başta olmak üzere sosyal ve ekonomik haklarından yoksun bırakılan bir nesil toplumsal hayatın dışına çıkartıldı. İnançlarının yükümlülüğünü yerine getiren başörtülü kadınlarımız bu nedenle bedel ödedi, çok acılar çekti. 28 Şubat müdahalesinden 22 yıl sonra güçlü demokrasisi ve artan özgüveniyle ilham kaynağı olan bir Türkiye var artık."
"28 Şubat mahpuslarının derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz"
MAZLUMDER Mardin Şubesinde de basın açıklaması yapıldı. Şube Başkanı Ömer Hedekoğlu, "Bir teşebbüsün ötesine geçerek fiilen gerçekleşmiş ve milyonlarca insanı etkilemiş bir darbe olan 28 Şubat darbesinin üzerinden 22 yıl geçti. Darbenin aktörü olan bazı askerler müebbet hapis cezası aldı. Ne var ki biz halen, ‘28 Şubat Zulmü Son Bulsun!’ diyoruz… Binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin her yönüyle aydınlatılmasını ve bu sürecin bütün aktörlerinin açığa çıkartılarak bunlardan hesap sorulmasını; 28 Şubat siyasi yargı kararlarının iptal edilmesini, 28 Şubat mahpuslarının derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz." dedi.
"28 Şubat yerli işbirlikçilerin gayretiyle hayata geçirildi"
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Mardin Şube Başkanı Abdussamet Yılmaz da yaptığı açıklamada, 28 Şubat’ın yerli işbirlikçilerin gayretiyle hayata geçirildiğine dikkat çekti.
Yılmaz, "O dönem haksızlığa uğrayan ve zulme maruz kalan insanımızın haklarının ödenmesi ise ahirete kalmıştır. 28 Şubat'ı organize eden aklın Türkiye'nin üreten, güçlü ve lider bir ülke olmaması için eğitim alanında attığı adımlar zannedildiğinden daha etkili ve derin olmuştur. Geride kalan yirmi yılı aşkın bir sürede, gerek meslek liseleri alanında gerekse din eğitiminde yaşanan sıkıntılar, darbecilerin uzun vadeli sinsi planlarının kısmen tuttuğunu göstermektedir. Meslek Liselerini ve İmam Hatip Okullarını, aldıkları akıl almaz kararlarla kapanma noktasına getiren darbeci zihniyet; yerli ve milli bir üretimin önünü tıkamış, gençlerimizi manevi değerlerinden ve özünden koparmıştır. Gösterilen onca çaba ve gayrete rağmen bu tıkanma açılamamış ve bağ tam manasıyla onarılamamıştır." diye konuştu.
"28 Şubat defterinin kapanması için hesap sorulmalıdır"
Memur-Sen Mardin İl Başkanı Eyüp Değer de "28 Şubat, tarihin çöp tenekesinde hak ettiği yeri almıştır. 28 Şubat defterini tamamen kapatacak olan ise sorulmamış hesapların sorulması, giderilmemiş mağduriyetlerin giderilmesidir." dedi.
Değer, "28 Şubat darbesiyle milyonlarca insan fişlendi. Yüz binlerce kişinin eğitim ve çalışma hakkı elinden alındı. Milyonlarca kişinin oy verdiği Refah Partisi kapatıldı, yöneticileri siyasi yasaklı hâle getirildi ve yargılanıp mahkûm edildi. Okullara turnikeler ve ikna odaları kuruldu. Binlerce kişi hakkında davalar açıldı, mahkûm veya mağdur edildi. Mütedeyyin çevre ve sivil toplum kuruluşlarına polis ve jandarma baskınları yapıldı, yönetici ve üyeleri haksız suçlamalarla yargılanıp hapse atıldı. Birçok sivil toplum örgütü kapatıldı. ‘Yeşil sermaye’ yakıştırmasıyla müdahale edilen şirketler ekonomik olarak çökertilmek istendi. Haklarını arayan insanlar gözaltına alındı, işkence gördü, hapse atıldı. Velhasıl bu süreçte milyonlarca kişi doğrudan ya da dolaylı olarak mağdur edildi. Millet iradesi çiğnendi. İnanca ve değerlere savaş açıldı. Af çıktığı hâlde o dönemde hâlâ başörtüsü yasağı tam olarak kalkmadığı, kayıt için başı açık fotoğraf istedikleri için okullarına dönemeyen kişiler ile sonradan okulunu bitirdiği hâlde KPSS engeline takılanlar 28 Şubat’ın mağduru olmaya devam etmektedir. Bu nedenle, devam eden mağduriyetlerin giderilmesi ve tazmini için de mutlaka yeni bir çalışma başlatılmalıdır. Zira adaletin gecikmeye tahammülü yoktur. 28 Şubat, tarihin çöp tenekesinde hak ettiği yeri almıştır. 28 Şubat defterini tamamen kapatacak olan ise sorulmamış hesapların sorulması, giderilmemiş mağduriyetlerin giderilmesidir." dedi. (M. Salih Keskin – İLKHA)