• DOLAR 34.562
  • EURO 36.568
  • ALTIN 2929.45
  • ...
Sevenlerinin Diliyle Abdulcelil Candan Hoca
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
BATMAN - İlahiyatçı Abdulcelil Candan`ı anlatan alim ve sevenleri, O`nun Kur`an`daki ayetlerin ete ve kemiğe bürünmüş hali olduğunu vurguladılar.


Dini Yönden Hiçbir Zaman Taviz Vermezdi
Gercüşlü Abdulkerim Turan 1978`den beri Abdulcelil Candan Hoca ile yakın bir dostluğunun olduğunu ve Abdulcelil Candan`ın çok ciddi bir insan olduğunu belirterek, "Her yönüyle sadık, dürüst onun kadar güzel bir insan görmedim. Dini yönden hiçbir zaman taviz vermeyen biriydi. Ne makam sahibine, ne aşiret sahibine yaranmak için bir şey yapmazdı, Allah ve Resulü ne söylüyorsa onu söylüyordu. Allah ona rahmetiyle muamele etsin. Abdulcelil hocanın kaybını İslamın dört direğine benzetirsek, işte o dört direkten bir direği kaybetmeye benzer. O kadar ki menfaati insanlara dokunan biriydi ve Allah ona rahmet etsin" dedi.


Onun Tek Yatırımı Kitaplarıydı
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Görevlisi Abdullah Ünalan, 1990`dan beri Abdulcelil Candan Hocayla çalıştığını belirterek, "Abdulcelil Candan Hoca sadece Müslümanları değil, bütün insanlığa hakkı söyleyen, hakikati kendisine dert edinen bir kişiliğe sahipti. Çok okuyan bir kişiydi. Van`daki bütün akademisyenleri ve alimleri toplasanız, onun kitaplara yaptığı yatırımla belki bir, iki daire alınabilir. Çok okuyan ve sürekli yakın çevresine sürekli okumayı tavsiye ederdi. Onun tek yatırımı kitaplarıydı" ifadesini kullandı.

Ünalan, Abdulcelil Candan Hocanın İslam alimlerinin Peygamberlerin varisleri olmaları gerektiğini ifade ederek, "Alimlerin çok büyük bir güce sahip olduklarını düşünüyordu. Bu gücün beyöneticilerde ne sultanlarda, ne krallarda ve ne ordu komutanlarda bulunmayan bir güç olduğunu söylüyordu. En önemli dertlerinden bir tanesi de, İslami ve Müslümanları hurafelerden korumaktı, yani İslam`ın özüne ve ruhuna ulaşmaktı. Onun bütün çabası Müslümanların ufkunu açmak, onları bidat ve hurafelere karşı Müslümanları uyarmak, Kur`an ve sünnetin ruhuna ulaşmalarını sağlamaya çalışmaktı" şeklinde konuştu.

Abdulcelil Candan`ın 50 âlimin yapabileceği hizmeti yaptığını dile getiren Ünalan, "Vaktini boşa harcamıyordu, nerede bir dernekte üç gence bir ayet anlatılmak istense Abdulcelil Hoca ordaydı, bir vakıf ihtiyacı olsa oradaydı. Türkiye`nin neresinde olursa olsun, kim tebliğ noktasında onu davet ederse hiçbir fikir ve ekol farklılığı düşünmeden icabet ederdi" dedi.


Ayet ve Hadisler Işında Hareket Ederdi
Celal Yavuz 1992`den beri Abdulcelil Candan Hocanın dostu olduğunu söyleyerek, Abdulcelil Candan`ın Allah ve Resulünün yolunu takip ettiğini belirterek, "Dünyadaki görevini dört dörtlük ayet ve hadisler ışında hareket ederdi. İlim yolunda kendisini bir ışık gibi görüyordum. Allah`ın bir dostu olduğunu söyleyebilirim. İnsanlara iyiliği emreder, kötülükten uzak durmaları için çaba sarf ederdi. Boş konuşmayan ve kelimelerini her zaman tebliğ amaçlı kullanan biriydi. Okumayı çok severdi, gece gündüz okusaydı dahi sıkılmazdı. Allah onu af ve mağfiret etsin. Allah ve Peygamber yolunda çok fedakâr biriydi. Son nefesine kadar da amacı insanları gaflet uykusundan uyandırmak olmuştur" diye kaydetti.


Hayatı Boyunca Ümmetin Yarasıyla Yaralanmış
Hasan Gün yaklaşık 17 yıldan beri Abdulcelil Candan Hocanın talebeliğini yaptığını belirterek, "Eğer bir insan Kur`an`daki ayetleri şahıs olarak görmek isterse hocamızın hayatına şahit olanlar ayet ve hadislerin ete ve kemiğe bürünmüş halini görebilirlerdi onda. Kendisi sünneti ihya etmiş biridir. Şahit olanlarda şahittir ki, rastladığı her kimseyi Kur`an ve sünnetin ihyasına yöneltmiştir. İlim uğruna yaptığı seyahatlerin bizzat şahidi olarak, Asrımızda halen Buharilerin olduğunu görüyorum. Nasıl imam Buhari bir hadisin tahkiki için yüzlerce, binlerce kilometre yol gitmişti, cemaat, mezhep gözetmeksizin eğer ondan bir şey istenmişse bir hadisin nakli için olsa dahi gitmiştir" ifadelerini kullandı.

Abdulcelil Candan`ın müfessir, muhaddis ve fakih fakih bir insan olduğunu söyleyen Gün, "Tefsire, hadise ve fıkha gerçekten vakıf bir insandı. Kendisi hayatı boyunca bu ümmetin yarasıyla yaralanmış, Kur`an ve sünnetten kopup, bidat ve hurafelerle olan İslam inancına son derece karşıydı" dedi.


Araştırmacı Bir Özelliği Vardı
Molla Tahir Baran 1980 yılından beri Abdulcelil Candan Hocayla sıkı bir dost olduklarını vurgulayarak, "Abdulcelil Candan ilim konularında çok iyi olduğu için ne kadar bizlerin anlaşılmaz ve ağır bir meselemiz olduğu zaman özellikle hocamıza sorardık. Onun gibi sorduğumuz soruları güzel cevaplayan yoktu. Çok fazla kitap düşkünüydü. Onu tanıdığımdan beri dostluğu diğer insanlardan daha güzeldi. Hocamız ilim, fıkıh ve özellikle hadis meselelerinde çok güzel yorumlardı. Çok araştırmacı bir özelliği vardı ve bütün meselelerden haberdar biriydi. Hangi konuda soru sorarsak hemen cevaplardı ve bizlerde ona soru bankası derdik. Benim için çok büyük bir kayıp oldu. İnşallah cennette birlikte oluruz" şeklinde konuştu.


Hakkı Haykıran Biriydi
Abdullah Candan, Abdulcelil Candan`ın amcasının oğlu ve 40 seneden beri yanında öğrencilik yaptığını belirterek, "Abdulcelil Hoca 40 yıldır tanıyorum benim ilk hocamdır. İlk dersimi 5 yaşımda aldım ondan. Dolaysıyla onun ilmi hayatını ve yaşamını çok iyi biliyorum. Hoca âlimliği dışında çok mütevazı bir insandı. İlmiyle amel eden bir insandı. Ömrünün hemen hemen tümünü İslami hareket ve mücadele içerisinde geçirdi. Hiçbir zaman kendi menfaatini ve ailesinin menfaatini ön plana çıkarmayan biriydi. Hoca hiç kimseden korkmadan çekinmeden hakkı haykırıyordu" dedi.

Abdulcelil Candan`ın her zaman hakkın ve Mustazafların yanında olan bir alim olduğunu vurgulayan Candan, "Abdulcelil Candan`ın en güzel özelliğinden biri de İslam`a ve Müslümanlara yapılan zulümlerin karşısında çok üzülüp kendine dert ederdi. Bir keresinde Müslümanlara yapılan zulüm karşısında bayıldığına şahit oldum" dedi. (M. Fatih Akgül-İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir