Öyle bir doğum ki coşkuyla, sevinçle, tekbirlerle geçiyor arefesi. Öyle bir doğum ki, arefesinde insanlar dört bir taraftan akın ediyor nurlu diyara.

Tarifsiz bir haleti ruh-iyeyle sabahlayan bu ruh, nurlu güne gözlerini açtığında, içinde; Uhud’da şahadet aşkıyla yanıp tutuşan yaşları küçük ama hedefleri büyük olan Semüre ve Rafi’nin coşkusu vardı. Musap bin Umeyr’in Medine’ye bu davanın nurunu götürürken ki heyecanı vardı.

Ve… Bu coşku ve heyecanla dört bir taraftan bir sel… nurlu diyara doğru… yürüyüşü ölümü korkutan Hz. Hamza’yı andırıyor bu insanlar. Bu insanlar ki gönülleri görünmeyen bağlaçlarla, tarifsiz bir muhabbetle. Benzeri olmayan bir aşkla bağlıdır birbirlerine. Öyle bir muhabbet ki bizlere, Allah rızasından başka dertleri olmayan ensar ile muhaciri hatırlatıyor. Öyle bir bağlılık ki Uhud’da “Muhammed öldürüldü” sözlerini duyduktan sonra “o öldürüldüyse ben niye yaşıyorum” deyip elindeki hurmaları atıp şehit olana kadar çarpışan Enes bin Nadr hatırımıza geliyor. Öyle bir aşktır ki ihanet sonucu esir edilip, asılmak için darağacına getirildiğinde Ebu Sufyan’ın; “sana Allah adına and veriyor ve soruyorum. “Şimdi yanınızda senin yerine Muhammed’in bulunup da onun boynunu vurmamızı senin ise ailenin içinde sağ salim yaşamayı arzu etmez miydin?” sorusuna karşın “ Vallahi ben ailem içinde sağ salim oturup ta Muhammed (sav) değil yanımızda olmasını hatta şimdi bulunduğu yerde bile ayağına diken batmasına gönlüm razı olmaz.” Diyen Zeyd bin Desinne hafızamıza geliyor.

Ne mutlu bana ki ben de bunların içinden bir ferdim. Bu aşkın, bu muhabbetin içinde bir ferd olmak… Muhaciri o kavurucu yaz sıcağında bekleyen ensarın mutluluğuna fazla uzak olmayan bir mutluluk verir bu birliktelik. Bu birliktelik Hz. Yakup’un “Yusuf’umun kokusunu alıyorum” derken ki mutluluğuna da fazla uzak değil. Hz. Ömer’in Müslüman olduğunda “Allah-u ekber” diyen sahabelerin mutluluğuna pek yakındır. Selam ve dua ile…

Tarih: 27 Nisan 2011

Mehmet Emin Anmal / Şırnak – Yaş: 18

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!

Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.

Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.

Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.