Köyleri Kış Korkusu Sardı
Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen kalıcı konutları tamamlanamadığı için bu kışı da çadır ve konteynırlarda geçirme korkusu yaşayan köylüler, sorunlarını çözecek yetkili kişilerin bir türlü işe el atmamasından şikayetçi oldular.
VAN- Depremin üzerinden bir yıl geçmesine iki hafta kala sıkıntılarının halen olduğu gibi devam ettiğini dile getiren Van merkeze bağlı Yukarı Bakraçlı köyü sakinleri, en büyük sorunlarının ise bu kışı yine çadır ve konteynırlarda geçirme korkusu olduğunu dile getirdiler.
Kendilerini ziyaret eden Van Köyleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Van Köy-Der yetkililerini sıcak ve samimi bir şekilde karşılayan Yukarı Bakraçlı köyü sakinleri depremin köylerini adeta yerle bir ettiğini, ayakta kalan yapılardan çok azının kullanılabilir olmasından dolayı geçtiğimiz kışı çok büyük zorluklarla konteynır ve çadırlarda geçirmek durumunda kaldıklarını aktararak yetkililerden sorunlarını çözmek için duyarlılık beklediklerini söylediler.
BU KIŞ NE YAPACAĞIZ?
Köy olarak pek çok sorunları olmasına rağmen en büyük sıkıntılarının yaşanan depremlerden dolayı barınma ihtiyacı olduğunu dile getiren Gürgün Alan, \"Kış geldi. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bazı köylülerimiz kendi imkanlarıyla barınacakları küçük de olsa evler yapmaya başladılar. İmkanı olmayan kardeşlerimiz ne yapacaklarını kara kara düşünüyorlar. Bir açıdan baktığımızda buna sebep olanlar aslında köyümüzün kendi aralarında tapu vesaire konusunda anlaşmazlık yaşamasıdır. Çünkü bazı köylerde konutların tamamlandığını görüyoruz. Eğer zamanında bizler de arazilerimiz konusunda tam bir analaşmaya varsaydık belki bu gün bizim de evlerimiz tamamlanmış olacaktı. Her halükarda yetkililer bu konuda gereken ilgiyi göstermedikleri için işlerimiz zamanında bitirilemedi. Bu konuda yetkililerden destek bekliyoruz.\" dedi.
BİZE DE İLGİ GÖSTERİLSİN
Köylülerin kendi barınma sorunlarının yanı sıra hayvanlarını da barındıracak ahırlara ihtiyaç duyulduğunu belirten Ahmet Akgün ise bu konuda yaşanan mağduriyetleri şu şekilde aktardı: \"Köyümüzde yaşanan depremlerden sonra evleri ağır hasarlı olan ailelere konteynır ve çadır verildi. 60 haneli köyümüzün 35 hanesi konteynırlarda kalıyor. Bazı ailelerin 15 nüfusu var. Hadi geçen sene deprem yeni yaşanmıştı. Çok zor da olsa mecburen kışı konteynırlarda geçirdik. Bu sene nasıl olacak. Bazı köylülerimizin köyün bir kilometre aşağısındaki konteynırlardan her gün köye ekmek pişirmek için gelip gittiğini; kış, kıyamet, çamur olduğunu düşünün. Perişan bir hal alıyor durumumuz. İçme suyu sıkıntısı da zaten başka bir çile. Bazı aileler mecburen ağır hasarlı da olsa evlerinde kalıyorlar. Ne yapsınlar. Başka çareleri yok. Hayvan barınakları ise zaten hepten yetersiz. Başka köylere gösterilen ilgi köyümüzden neden esirgeniyor? Anlayamıyoruz doğrusu.\"
YARDIM GELİRSE İÇME SUYU SIKINTIMIZ BİTER
Bir başka sıkıntılarının içme suyu sıkıntısı olduğunu dile getiren Abdurrahman Başlak ise, \"Köyümüze gelen içme suyu yeterli olmadığından dağda hayvanlarımızı suladığımız bir kaynaktan mecburen köye içme suyu çektik. Tabi suyun kaynağının üzeri açık olduğundan suyla beraber her türlü pislik de geliyor. Bu sorunun çözümü için bir su deposunun yapılması gerekiyor. Köylünün durumu da malum. Bu konuda yeterli bir destek verilirse su sorunumuz kısmen çözülmüş olur.\" şeklinde konuştu.
Köy imamı ise köye yaklaşık sekiz kilometre uzaklıkta köye yetecek kadar bir su kaynağının bulunduğunu aktararak, köylüye su borusu konusunda yardımcı olunması halinde gerekli kazma işi ve boruların döşenmesi işinin köylüler tarafından yapılabileceğini söyledi.
Yukarı Bakraçlı köylüleri de bu konuda imamlarının haklı olduğunu böyle bir yardımın olması halinde kendilerinin her türlü beden işçiliğini yapabileceklerini söylediler. (Mahmut Aytekin-İLKHA)
Kendilerini ziyaret eden Van Köyleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Van Köy-Der yetkililerini sıcak ve samimi bir şekilde karşılayan Yukarı Bakraçlı köyü sakinleri depremin köylerini adeta yerle bir ettiğini, ayakta kalan yapılardan çok azının kullanılabilir olmasından dolayı geçtiğimiz kışı çok büyük zorluklarla konteynır ve çadırlarda geçirmek durumunda kaldıklarını aktararak yetkililerden sorunlarını çözmek için duyarlılık beklediklerini söylediler.
BU KIŞ NE YAPACAĞIZ?
Köy olarak pek çok sorunları olmasına rağmen en büyük sıkıntılarının yaşanan depremlerden dolayı barınma ihtiyacı olduğunu dile getiren Gürgün Alan, \"Kış geldi. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bazı köylülerimiz kendi imkanlarıyla barınacakları küçük de olsa evler yapmaya başladılar. İmkanı olmayan kardeşlerimiz ne yapacaklarını kara kara düşünüyorlar. Bir açıdan baktığımızda buna sebep olanlar aslında köyümüzün kendi aralarında tapu vesaire konusunda anlaşmazlık yaşamasıdır. Çünkü bazı köylerde konutların tamamlandığını görüyoruz. Eğer zamanında bizler de arazilerimiz konusunda tam bir analaşmaya varsaydık belki bu gün bizim de evlerimiz tamamlanmış olacaktı. Her halükarda yetkililer bu konuda gereken ilgiyi göstermedikleri için işlerimiz zamanında bitirilemedi. Bu konuda yetkililerden destek bekliyoruz.\" dedi.
BİZE DE İLGİ GÖSTERİLSİN
Köylülerin kendi barınma sorunlarının yanı sıra hayvanlarını da barındıracak ahırlara ihtiyaç duyulduğunu belirten Ahmet Akgün ise bu konuda yaşanan mağduriyetleri şu şekilde aktardı: \"Köyümüzde yaşanan depremlerden sonra evleri ağır hasarlı olan ailelere konteynır ve çadır verildi. 60 haneli köyümüzün 35 hanesi konteynırlarda kalıyor. Bazı ailelerin 15 nüfusu var. Hadi geçen sene deprem yeni yaşanmıştı. Çok zor da olsa mecburen kışı konteynırlarda geçirdik. Bu sene nasıl olacak. Bazı köylülerimizin köyün bir kilometre aşağısındaki konteynırlardan her gün köye ekmek pişirmek için gelip gittiğini; kış, kıyamet, çamur olduğunu düşünün. Perişan bir hal alıyor durumumuz. İçme suyu sıkıntısı da zaten başka bir çile. Bazı aileler mecburen ağır hasarlı da olsa evlerinde kalıyorlar. Ne yapsınlar. Başka çareleri yok. Hayvan barınakları ise zaten hepten yetersiz. Başka köylere gösterilen ilgi köyümüzden neden esirgeniyor? Anlayamıyoruz doğrusu.\"
YARDIM GELİRSE İÇME SUYU SIKINTIMIZ BİTER
Bir başka sıkıntılarının içme suyu sıkıntısı olduğunu dile getiren Abdurrahman Başlak ise, \"Köyümüze gelen içme suyu yeterli olmadığından dağda hayvanlarımızı suladığımız bir kaynaktan mecburen köye içme suyu çektik. Tabi suyun kaynağının üzeri açık olduğundan suyla beraber her türlü pislik de geliyor. Bu sorunun çözümü için bir su deposunun yapılması gerekiyor. Köylünün durumu da malum. Bu konuda yeterli bir destek verilirse su sorunumuz kısmen çözülmüş olur.\" şeklinde konuştu.
Köy imamı ise köye yaklaşık sekiz kilometre uzaklıkta köye yetecek kadar bir su kaynağının bulunduğunu aktararak, köylüye su borusu konusunda yardımcı olunması halinde gerekli kazma işi ve boruların döşenmesi işinin köylüler tarafından yapılabileceğini söyledi.
Yukarı Bakraçlı köylüleri de bu konuda imamlarının haklı olduğunu böyle bir yardımın olması halinde kendilerinin her türlü beden işçiliğini yapabileceklerini söylediler. (Mahmut Aytekin-İLKHA)