İhvan-ı Müslimin Şura Meclisi Üyesi ayrıca cemaatin Türkiye İdare Ofisi Başkanı Hemmam Ali Yusuf, Mısır gündemini ve gerçekleşen idamları İLKHA'ya değerlendirdi. Hemmam, "Sisi, siyonistlerin 'yüzyılın anlaşması' gibi emellerinin gerçekleşmesi ve yine onların gölgesi altında Arap yarımadasında kendisinin bir sultası olması için çalıştığını söyleyebiliriz." dedi.

Sisi'nin, Mısır'ın meşru Cumhurbaşkanı Dr. Muhammed Mursi'ye karşı gerçekleştirdiği darbeden sonra büyük güçlerin içini doldurduğu bir sürü gündemle ortaya çıktığını belirten Hemmam, şöyle devam etti:

"Siyonistler başta olmak üzere Amerika ve Avrupa devletleri tarafından İslam'a karşı büyük bir kampanya başlatıldı. İhvan-ı Müslimin Cemaati Mısır'da da vasat görüşüyle Hanif bir din olan İslam'ın ikame edilmesi için çalışıyor. Sisi bu hareketin ortadan kaldırılması için çaba sarf ediyor. Ancak bu Allah'ın davasıdır. Ondan önce de birçok tağut ve mücrim yönetici bu davayı yerinden sarsmak ve ortadan kaldırmak istedi. Ama hepsi bu hedeflerinde başarısızlığa uğradılar. Sisi, siyonistlerin 'yüzyılın anlaşması' gibi emellerinin tamamına ermesi için ve yine siyonistlerin gölgesi altında Arap yarımadasında kendisinin bir sultası olması için çalıştığını söyleyebiliriz. Yaptığı darbenin üzerinden 6 yıl geçti ve o emellerini gerçekleştirmek adına ne bir değer, ne din ve nede insanlık tanıyor. Batı dünyası çok garip bir dünya. Bir köpek, kedi veyahut herhangi bir hayvanın ölümünden etkileniyor ama hiçbir kanuni gerekçesi olmadan Rabia Meydanında yüzler bilakis binler öldürüldü ve bazılarının bedenleri yakıldı. Aynı şekil Sina yarımadasında ve Mısır sokaklarında insanlar öldürülüyor, batıdan ses yok."

Gerçekleştirilen idamlara da değine Hemmam, idam edilenlerin hepsinin doktor, mühendis, eğitim görevlileri ve âlimlerden oluştuğunu ve halkın seçkin şahsiyetleri olduklarını belirtti.

"İhanetin ve alçaklığın böylesi görülmedi"

Hemmam, "İhvanı Müslimin cemaatinin Genle Mürşidi dünyada en iyi 100 bilim adamının içinde yer alıyor. Doktor İsam El İryan ve Muhammed Biltaci gibi öncülerin hepsi adeta birer ilmi değerdirler. Kendi alanlarında ihtisas yapmış müfekkir ve âlimlerdirler. Mısır'ın ve Mısır ordusunun bunlarla iftihar etmesi gerekirken onları suçlulara dönüştürmüş durumdalar ve onlardan kurtulmaya çalışıyorlar. Tabi bu ismini zikrettiğimiz şahsiyetler Sisi'nin siyonist hedeflere yaptığı hizmetin önünde bir set olmaya devam edecektir. Sisi Allah'a yakınlığı olan her şeye düşman. Onun Katar, Türkiye gibi ülkelere karşı tutumunu da görmekteyiz. Sadece İhvan'a karşı değil diğer kendisine muhalif olan liberaller ve solculara karşı baskı ve yıldırma politikası yürütmekte. Mübarek döneminin genelkurmay başkanı mahkeme edildi ve 10 yıl hapis cezası aldı. Haddini aşmış bu adam lisanı hal ile (haşa) Mısır'da benden başka ilah yoktur diyor. Asrımızın firavunudur. Ben varım benim dışımda tufan vardır. Hiçbir müfekkir, âlim hatta Mısır ordusunun öncüleri bile onun yanında duramıyor. Aslında zaten o kendisinden başka kimseyi istemiyor. Mısır halkının mukadderatlarını, toprağını, gazını, petrolünü Yahudiler ve yardakçılarına ucuz bir fiyata sattı. Şimdi de Mısır'ın şerefli gençlerini darağaçlarında sallandırıyor. Avrupa devletlerine yaptığı son ziyarette onlara hitaben 'Biz sizden mescitlerin takip altına alınmasını istiyoruz' demişti. Yani Avrupalılara gelin Müslümanların mescitlerini murakabe altına alın diyor. İhanetin ve alçaklığın böylesi görülmedi." şeklinde konuştu.

"Döktükleri temiz kanlar boyunlarında bir lanet olarak kalacak"

Kesinlikle bu zor günlerin bir gün son bulacağını ifade eden Hemmam, "Bağdat'ta kısa bir sürede bir milyonu aşkın insan öldürüldü. Bağdat düştüğü zaman Osmanlı devletini kuran Osman dünyaya geldi. Öyle bir devlet kurdu ki tüm dünyaya hayrı ve esenliği yaydı. Tatarlar İslam hilafetinin merkezi olan Bağdat'ı istila ettiklerinde umutlar tükenmişti. Bağdat'ta kılıçla ölmeyen hastalıktan öldü. Tüm bunlara rağmen Müslümanların güçlü ve aziz olduğu günler tekrar geri geldi. Biz kesinlikle inanıyoruz ki bu süreç son bulacak ve Müslümanlar tekrar zafere ve izzete ulaşacak.  Çünkü biz Allah'ın bu ayetine iman etmişiz, 'Elbette biz Resullerimizi ve iman edenleri mansur kılacağız hem dünya hayatında hem de şâhitlerin dikileceği gün.' (Mümin süresi 51'inci ayet) Bu yüzden bu günlerin geçeceğine ve sisi zaliminin tarihin çöplüğüne atılacağına imanımız tamdır. Kıyamet günü Allah'ın huzurunda döktüğü her damla kanın hesabını verecektir. İnsanların kıyamette ilk hesaba çekilecekleri şey kandır. Sisi gibi zalim yöneticiler ahiretten önce bu dünyada da yaptıklarının karşılığını ağır bir şekilde göreceklerdir. Bu döktükleri temiz kanlar onların boynunda bir lanet olarak kalacaktır. Tarih onları bu vahşilikleriyle kaydedecek. Belki kendisinden öncekilerin gördüğü azabın daha şiddetlisini görecek. Çünkü Sisi her haddi aştı. Allah kesinlikle zulme ve zalimlere rıza göstermez. Cezaları yaptıklarının cinsinden olacaktır." (Zeyd Varol, Nizamettin Aşkın-İLKHA)