Bu doğumsal kusurlar düzeltilebiliyor
Doğumsal sindirim sistemi anomalileri hakkında bilgilendirme yapan uzmanlar, bunların özellikli cerrahilerle düzeltilebildiğini belirtiyor.
Bebeklerde doğumsal sindirim sistemi kusurları; yemek borusu, onikiparmak ve ince bağırsak tıkanıklığı ile anüs kapalılığı olarak biliniyor. Sindirim sisteminin doğuştan olan sorunlarında erken tanı ve uygun tedavi şartları, başarının önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Doğumsal sindirim sistemi anomalileri, bazen anne karnında uygulanan müdahaleler ve sıklıkla da doğumdan hemen sonra gerçekleştirilen özellikli cerrahilerle düzeltilebiliyor.
Memorial Dicle Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü'nden Op. Dr. Taner Kamacı, çocuklarda doğuştan kaynaklı sindirim sistemi anomalileri hakkında bilgi verdi.
Bebeklerde en sık görülen sindirim sistemi anomalilerinden birinin yemek borusu tıkanıklığı olduğunu belirten Kamacı, bu sorunun, ortalama 3 bin 500-4 bin 500 canlı doğumda bir ortaya çıktığını kaydetti.
Kamacı, "Anneye gebelik döneminde yapılan ultrasonografide, bebeğin mide cebi görülemeyebilir ve amniyon sıvısının artması da bu hastalıktan şüphelenmek için yeterli bir nedendir. Kesin tanı ise bebek doğduktan sonra yapılan incelemelerle ortaya çıkar. Bu anomali ile dünyaya gelen bebeklerin yemek boruları tıkalı olduğu için bebek, tükürüğünü yutamaz ve ağzından sürekli tükürük gelir. Beslenme kateteri burundan mideye kadar gönderilerek yemek borusunun açık olup olmadığının kontrolü, bu nedenle büyük önem kazanmaktadır. Çünkü kontrol edilmeden bebek beslenmeye başlandığında; kusma, morarma, öksürük ve solunum sıkıntısı gibi durumlar ortaya çıkabilir. Yemek borusu tıkanıklığına eşlik edebilen pek çok farklı sistem anomalisi olabildiğinden bunların da araştırılması gerekir. Geçmişte bebeklerin bu nedenle kaybedilme riski varken günümüzde artık gerekli ön tedavileri takiben yapılan ameliyatlarla sağlığına kavuşup, yaşamlarını sorunsuz bir şekilde sürdürebilmeleri sağlanmaktadır." dedi.
"Onikiparmak bağırsağı tıkalı olan bebeklerde beslenme sıkıntısı yaşanır"
Bebeklerde en sık görülen doğumsal sindirim sistemi anomalilerinden birinin de "duodenal tıkanıklık" olduğuna dikkati çeken Kamacı, şunları söyledi:
"Başka bir ifadeyle mideden sonraki bölüm olan onikiparmak bağırsağının bir kısmının tıkanması olarak tanımlanmaktadır. Ortalama 5 ila 10 bin doğumda bir ortaya çıkan bu doğumsal sorun, başta 'down sendromu' olmak üzere çeşitli kromozom kusurlarına bağlı görülebilir. Gebeliğin ikinci yarısından sonra yapılan ultrasonografide şişkin bir mide cebinin yanında ek bir cep daha görülür ve amniyon sıvısında artış olduğu tespit edilir. Kesin tanı, bebek dünyaya geldikten sonra konulur. Onikiparmak bağırsağı tıkalı olan bebeklerde beslenme sıkıntısı yaşanır ve genellikle doğduktan sonraki ilk 24 saat içerisinde kusma ortaya çıkar. Onikiparmak bağırsağının bazen içeriden ve bazen de dışarıdan bası ile tıkalı olabilmesi de söz konusudur. Kusurun tipine göre değişen ameliyatlar ile duodenal tıkanıklıkların başarılı tedavisi mümkündür."
"Özellikli cerrahilerle bebeklerin büyük çoğunluğu sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmekte"
Onikiparmak bağırsağından sonraki kısımların sırasıyla ince ve kalın bağırsak olarak devam ettiğini anlatan Kamacı, "İnce bağırsağın herhangi bir yerinde de doğuştan tıkanıklık oluşabilir. Bu hastalığın görülme ihtimali, ortalama bin canlı doğumda birdir. Gebeliğin ikinci yarısında yapılan ultrasonografide, genişlemiş bağırsakların görülmesi ve amniyon sıvısının artmasıyla birlikte hastalıktan şüphe edilmektedir. Bebekler, doğumdan sonra tıpkı diğer sindirim sistemi tıkanıklıklarında olduğu gibi beslenmede sıkıntı yaşar ve bu durumlarda kusma en önemli belirti olarak kendini gösterir. Ek olarak ince bağırsağı tıkalı olan bebekler gaita da çıkaramaz. Medikal tedaviler sonrası gerçekleştirilen özellikli cerrahiler ile bu bebeklerin büyük çoğunluğu sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmektedir." ifadelerini kullandı.
Dünya genelinde yaklaşık 3 bin 500 ila 5 bin bebekten birinin anüsü kapalı olarak dünyaya geldiğini belirten Kamacı, "Türkiye'de de bu sayı, doğum hızına bağlı olarak, her yıl yaklaşık 250 ila 300'dür. Geçmiş yıllarda bu bebeklerin önemli bir bölümü bu anomali kaynaklı yaşamını kaybetmekteyken yeni ve hastaya özel cerrahiler sayesinde bebeklerin önemli bir kısmının yaşama şansı artmaktadır. Anüs kapalılığının tedavisinde, ek problemin olup olmaması ve hastalığın tipine göre yapılan tek veya aşamalı ameliyatlarla tedavi sağlanmaktadır." şeklinde konuştu. (Hamza Adiyaman - İLKHA)