Erdoğan, `Biz Akşemseddin`i olmayan bir Fatih düşünemiyoruz. Selçukluların bu büyük eğitim müessesesi coğrafyamızda hala varlığını sürdürüyor. Bu medreselerin en büyük özelliklerinden biri de eğitimde fırsat eşitliğine yer veriyor olmasıdır.

Yoksul çocuklara burs vererek okutuyor ve memlekete faydalı insanlar haline getiriyor. Biz de bu şekilde hareket ediyoruz. Yeterli mi? Yeterli değil.

Yurtdışında sadece o okullara ödenen para ciddi rakamlar. 15 Bin dolardan alın 50 bin dolara kadar tırmanan okullar var. Oralardaki geçim oralardaki koşullar ayrıca konular. Bugün oradaki gençlerin bir de kiraladığı evleri düşünün. Burada o paralarla lüks villa kiralanıyor.

Bütün bunlara rağmen eksikliklerimizi kabul ediyoruz. Bu konu her zaman masamızın üzerinde. Bu konuda eksikliklerimizi aşacağız. Okumak isteyip te okuyamayan bir tek çocuk bırakmamak için elimizden geleni yapacağız.

Maddi imkanı sınırlı ailelerimize babalara değil annelere çocuk başına eğitim yardımı yapıyoruz. Yaptığımız kampanyalarla yüzbinlerce evladımızı eğitime kazandırdık. Özellikle kızlarımızın eğitimine özel önem veriyoruz. BÜtçeden eğitime ayrılan para 2002`de 7 milyar dolardı bugün biz bunu 39 milyar dolara çıkardık. Eğitim sistemimizdeki bütün eksiklikleri gidermek için çalıştık ama bitmedi. Dahaa yapacak çok işimiz var.

444 kod rakamıyla ifade ettiğimiz sistemle ilk orta lise eğitimini 4`er sene okuma sistemi getirdik.

Yurt kapasitelerini arttırarak öğrencilere her türlü desteği verdik. Artık kredi yurtlar kurumuna müraacat ederek kredi alamıyorum diyen yok. HErkese burs veya kredi muhakkak veriyoruz. Göreve geldiğimizde burs miktarı 45 liraydı. Şuanda 260 lira ödüyoruz.

Belediye Başkanı olduğum dönemi düşünüyorum. Buradaki hali düşünüyorum. O gün burası neydi bugün ne oldu... Bugün burada daha kapıdan içeri girerken Esenler gibi kentsel dönüşümünü başlatığımız bir yerde modern bir sıçramanın gerçekleştiği bir dönemdeyiz. Bu zemini hazırladığınız için bu yüzden sizlere şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.

Yıldız Teknik Üniversitesi İstanbul`un gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Ülkemizin önemli pek çok bilim insanı buradan ders verdi. Yıldız Teknik Üniversitesi gerçekten büyük başarılara imza atmıştır. Ama asıl görevi bundan sonra başlayacak. Rektörümüz İsmail Yüksek`in verdiği desteği örnek bir adım olarak değerlendiriyor kendisine teşekkür ediyorum.

Türkiye`yi her alanda dünyanın gelişmiş ülkelerle rekabet edebilecek seviyeye getirmemiz gerekiyor. Türkiye her alanda markalar üretmelidir. Bizim Hans`tan geri kalır ne yanımız var? Biz onları aşabilecek insan gücüne zekaya sahibiz. Hocalarımızda var öğrencilerimizde var. Kendimize inanacağız güveneceğiz. Bunu başaracağız.

YTÜ başta olmak üzere bütün üniversitelerimize önemli görevler düşüyor. Bu kurumlarımızı öğretim kurumları olarak tanımlarsak eksik kalır. Bunu önemli olarak anlamak anlatmak zorundayız.Bu işi iç içe birlikte yürütmemiz lazım.

Hükümet olarak bu alana her yıl artarak destek veriyoruz. Şuanda bizim milli bütçede %2`yi yakalamamız lazım. Bu yıl biraz geride kaldık ama %3`ü yakalayacağız. Gelişmiş ülkelerin yakaladığı o oranı bizim de yakalamamız lazım. Bu yolda çok çalışacağız.

Biz bu yolda hep başkalarının modellerini örnek aldık. Başkalarının değerlerini örnek almamız kendi değerlerimize yabancılaşmamıza neden oldu. Bu dönem geride kaldı. Bİz istiyoruzki Türkiye örnek gösterilen bir ülke olsun. Türkiye cazibe merkezi olsun. TÜrkiye`ye bakan arcık hayranlıkla baksın. Başarmak için herşeye sahibiz. Yeterki buna inanalım. Biz inanıyoruz. Sizlerinde inandığını biliyoruz. Üniversiteler evrensel bilginin peşinde olan insanlığın becerilerini geliştiren kurumlardır.

Üniversite için en büyük tehlike doğmatizmdir. Gelişime değişime kapalı olmaktır. Üniversiteyi bir ideolojik aygıt olarak gören kullanan anlayış gerçek üniversite ortamının oluşmasına mani olmuştur. Oysa üniversite fikirlerin ayrıldığı bir yer olmamalıdır. Gençlerimize ideolojinin deli gömleği giydirilmemelidir. Bunu başarmak saygıdeğer hocalarımın görevidir. Üniversitede fikirlerin çarpışmasından yenilikler doğmalıdır.

5,5 yaşında bir çocuk eğitim görebilir mi diye ifadeler kullanılıyor. Her canlı daha anne karnında eğitim almaya başlıyor. Beslenme eğitimini orada almaya başlıyor. Doğduğu andan itibaren beslenme eğitimini alan o canlı işin eğitimini aşmış nasıl emebileceğini biliyor. Bunu bizler çocuklarımızda torunlarımızda gördük görüyoruz. Onun için çocuklarımıza gençlerimize lütfen inanalım. Onları olumsuz kompleksin içine sokmayalım. Üniversiteyi anlamlı kılan değerlere sahip çıkan insanlar yetiştirelim.

Karşılaştıkları yeni sorunları aşabilmeleri için bakış açılarına sahip olmaları gerekir. Bugünün Türkiye`yi çevresindeki tüm ülkelerle görüşen paylaşan bir ülkedir. Üniversitelerde Türkiye`nin bu vizyonuna göre yeniden yapılandırmalıdır.

Bütün fikizi teknolojik imkanlarla eğitim sağlamak bizim görevimiz. Bunun dışında sosyal etkinliklerin bulunmasının gerektiğine inanıyoruz. Biz hala sporu okullarımıza indirebilmiş değiliz. İlkokulda branşlarımızın olması gerekiyor.

Sevgili gençler, sizler YTÜ öğrencileri olarak çok şanslısınız. İnsanlığın göz bebeği bir şehirde şu güzel İstanbul`da öğrenim görüyorsunuz. Ben bu şehre aşığım, sevdalıyım. Burada doğdum burada öleceğim. Hep birlikte biz bu şehri tarihteki yerine taşıyalım.

Hayata İstanbuL`dan bakmak sizlere bir bütün olarak kavrama imkanı sağlayacaktır. İstanbul`uı anlamak bütün Türkiye`yi anlamaktır. İstanbul Türkiy`nin özetidir. Bu İstanbul şehri ki misli benzeri yoktur. Bİr taşına bütün acem mülkü fedadır. Bu şehrin değerini kıymetini iyi bileceğiz.

Şehrin insan üzerindeki hakkını siyasetçilerin koruması gerekirdi. Ama siyasetçiler bunu feda ettiler. 15 emsal uygulaması yaptılar. İnkılabi karar geldiğinde kararım şu olmuştur. 3 emsalden fazlasını vermeyeceğiz. Ama insanımız çok zeki. Verdiğimiz 3 emsal biraz kurcalayınca 7ye 8e çıkıyor. Şu topraklardan insanın ayağının kesilmemesi lazım. Çünkü biz topraktan geldik toprağa gideceğiz. Sadece beton yığınları arasında hayat hayat değildir. Toprakla yeşille iç içe bir hayat daha güzel olacaktır. Bugünün çocukları çocukluğu yaşayamıyor. Onların eli ayağı çamura toprağa deymiyor. Biz eskiden mahalleyi tanırdık. Bugün aynı apartmandaki komşuları tanımıyoruz. Bu millet böyle mi olmalıydı? Burada yeniden kendimize dönmek zorundayız. Ben çocukluğumda annem bir yere gittiyse karşı komşumuz Müşerref teyzenin beni alıp yıkadığını hatırlıyorum. Aynı şekilde annem onun çocuklarını yıkardı. Böyle bir şey şimdi var mı? Yok...

Hayattaki en değerli varlığımız ailelerimiz. Okul arkadaşlarımız iş arkadaşlarımız zamanla değişebilir. Ailemiz son nefesimize kadar hatta sonrasında bile bizlerle birlikte olacaklardır.

Önümüzde kendini genel olarak iyi yetiştirmiş uzmanlaşmış kişiler diğerlerinden bir adım öne geçiyor. Sizlerden sosyal ekonomik kültürel her anlamda gündemi takip etmenizi analitik değerlendirmeler yapabilmenizi rica ediyorum. Bunun dışında eğitim gördüğünüz alanda dünyanın en iyilerinden olmayı hedeflemeniz gereikyor.

Sizler bu ülkenin geleceğisiniz. BU milletin umudusunuz. Gözlerinizdeki azim bizlere şevk veriyor. Biz Türkiye`yi 2023`e hazırlıyoruz. O günü göreceğiz belki ama torunumu inşAllah Sultan Alparslan`dan başlayarak 2071`e hazırlıyoruz. Birileri çıkıp bu başbakan ne diyor. Asıl olan benim görmem değil onu görebilecek nesli yetiştirmek.

Fatih Sultan Mehmet 16 yaşındayken babası ona tahta geç diyor. Babasına ben daha küçüğüm diyor. Babası olsun padişah olacaksın diyor. Fatih o yaşta diyor ki benki devleti Aliyyeyi Osmaniyyenin başıyım sana emrediyorum devletin başına geç. Bu zeka kıvraklığını yapıyor.

Madem 18 yaşına seçme yaşı veriliyor gelin 18`e seçilme şansıda verelim. İşin aslı bu. Buradan başlıyoruz. Batı ülkelerinin içinde 18 seçilme yaşı var mı? 18`i verdiğiniz zaman herkes seçilecek diye bir şey yok. Bizim şuanda yeni bir adım atma hazırlığımız var. Şuanda TSK içinde muvazzaf kadro subay astsubay oy kullanma hakkına sahip. Asker er erbaş niye oy kullanmasın? Onlar da kullansın. 18 Yaşa veriyorsun askerdeyse oy kullanamıyor. Onunda önünü açmamız laızm. Neden? Demokratik haklarda bu hakkın kesilmemesi lazım.

İnşallah sizler de bizim bıraktığımız yerden devam edip Türkiye`nin 2071 hedeflerini belirleyecek bir nesle biz Türkiye`yi emanet ediyoruz` dedi.