DİYARBAKIR- Gaziantep Şahinbey Türktepe Ortaokulu`nda başörtüsünden dolayı tecrit edilen ve okul müdüründen okulun kantincisine kadar çok sayıda görevlinin hakaretine maruz kaldığı ve sistemli bir şekilde tehdit edildiği iddia edilen öğrenci ile ilgili olarak Diyarbakır`da faaliyetlerde bulunan Tesettüre Çağrı Platformu (TESÇAĞ) yazılı bir basın açıklaması yaptı.

 

 Yapılan açıklamada, Yüce Allah`ın emri ve Resulullah`ın sünneti ile sabit olan tesettürün, kamusal alanda yasaklanmış olarak,halkının % 99`u Müslüman olduğu iddia edilen bir ülkede tüm hızıyla dolu dizgin devam ettiğine vurgu yapıldı.

 

 Yapılan açıklamada, "28 Şubat Darbesi döneminde tesettürlü bayanlar çok çeşitli hakaretlere uğramıştı. Son zamanlarda da 28 Şubat döneminin baskı ve zulümlerini aratmayacak derecede uygulamalara şahit olmaktayız.
Son olarak Başörtüsü ile eğitimini sürdürmek isteyen Gaziantep Şahinbey İlçesi Türk Tepe Ortaokulu 8.Sınıf Öğrencisi Seda nur Ağsu adlı öğrenci, İlçe Milli eğitim Müdürü`nden okul müdürüne ve hatta okulun kantincisine kadar devletin hizmet etmek için görevlendirdiği memurlar tarafından hakarete uğramış ve bu görevlilerin eliyle zorunlu olan eğitim hakkı engellenmiştir.

 

Şahinbey İlçesi Türktepe İlköğretim Okul müdüründen kantincisine kadar herkesin, sadece inancının gereği olarak örtünmüş 13 yaşındaki Sedanur Ağsu isimli öğrenciye toptan saldırmasını, tecrit odasına kapatmasını ve aynı ilçenin "milli eğitim müdürü" nün, kızının hakkını arayan annesine yönelik:"daha önce sizin gibi gelenler küfürle geri döndüler" gibi terbiyesizlikleri ve had aşmaları ile 28 Şubat döneminde başörtüsüne düşmanlıkta hiçbir hudud tanımayan Kemal Alemdaroğlu ile Nur Sertel ve daha nice tarihin lanetle anacağı isimler arasında acaba nasıl bir fark var?" denildi.

 

 

Açıklamanın devamında, "Yüce Allah`ın farzlarından bir farzı olan tesettüre savaş açıp yasaklamak isteyenler, maalesef bilerek veya bilmeyerek çok tehlikeli bir çukurun yani Cehennem çukurunun içerisine doğru kendilerini yuvarlatmaktadırlar.

 

Kurtuluş Savaşında halkının din ve namusu için savaşarak, nezih İslam dininin yüce kavramlarından bir kavram ve unvan olan "Gazilik" unvanını alan, İslam kahramanlarının memleketi olan Gaziantep ilimize baykuşlar mı konmuş.

 

Allah aşkına; Şahinbeylerin, Sütçü imamların, Şeyh Saidlerin, Üstad Bediüzzamanların, İskilipli Atıf hocaların Süleyman Hilmi Tunahanların ve Nene Hatunların memleketini kim veya kimler bu hale getirdi? Bu Duruma Ancak ve Ancak Teröristlik, Eşkıyalık Ve Yol Kesicilik Denir!

 

 İki senedir Gaziantep başta olmak üzere yurdun dört bir tarafında Müslüman halkımızın küçük evlatlarına her türlü eza ve cefayı reva görenler ve adeta terör estirenler kimlerdir? Bunlar sırtlarını kimlere ve nereye dayamaktadırlar? Arkalarında çok kuvvetli dayıları mı yoksa terör örgütleri mi var? Bu duruma ancak ve ancak teröristlik, eşkıyalık ve yol kesicilik denir!" ifadelerine yer verildi.

 

 

TESÇAĞ yetkilileri tarafından basın mensuplarına gönderilen basın metninde "Bir milli eğitim müdürünün görevi, ancak kanunları uygulamak iken, Şahinbey ilçe milli eğitim müdürünün bu yasağı kışkırtıcı ve hakaret edici bir dil ile tahrike yönelmesi çok manidar ve aynı zamanda halkın inancına yönelik düşmanlığı ve tahammülsüzlüğü gösteren korkunç derecede ürkütücü bir o kadar da düşündürücüdür!

 

Gerek bizden önceki asır ve zamanlarda ve gerekse de bizim şahit olduğumuz bu çağda Yüce Dinimiz İslam`a, onun yüce değer ve ilkelerine, onu yaşamak isteyen Müslümanlara her türlü zorbalık, işkence ve katliamları yaşatan zalimler ayakta kalabildiler mi? Ezel ve ebed olan Yüce Allah ile O`nun kutsal dini ile Müslümanlar ile kutsallarımızla savaşmaktan vazgeçmelisiniz- ki zaten savaşamazsınız.

 

Hem kendinize hem de bu millete ihanet etmektesiniz. Bu ihanetinizin sonu hayırla bitmeyecek, bir gün o mukadder olan ecel gelip sizin de yakanıza yapışacaktır" sözleri kaydedildi.

 

 

Yazılı açıklamada şu sözlerle devam edildi: "Sorumluluk makamında olan yargı erklerini elinde bulunduranları, zorunlu ve kesintisiz eğitim hakkı ilgili kanun maddelerinde kesin hükümlerle belirlenmiş olduğu halde, bu kanun maddelerini hiçe sayarak eğitim hakkını çiğneyenlerin hakkında idari ve cezai işlem yapmaya davet ediyoruz. Aynı zamanda devlet yetkilileri olan hükümete ve millet meclisine sesleniyoruz. Bir an önce Anayasal güvence ile tesettür sorununu köklü bir şekilde çözerek böyle işgüzar yöneticilerin insafına terk etmeyin bu halkı. Yoksa bugün elinizde olan fırsatı kaçırır, bu Müslüman halkın her iki cihanda size davacı olmasına sebep olursunuz.

 

En son olarak gerek burada yaşanan zulüm ve hukuksuzlukları ve gerekse de inanç ve örtülerinden ötürü Türkiye`de dört bir yanında haksızlıklara maruz kalan kardeşlerimize yapılan zulümleri en üst tepeden kınıyor, zalimlerin zulmünü Kahhar ve Züntikam olan Yüce Allah`a havale ediyoruz."