`En büyük düşman kürtler ve dindarlar`
Geçtiğimiz hafta, kendisinin de içinde bulunduğu `merkez medya`nın bütün darbeleri teşvik ettiğini aktaran Birand, dünkü köşesinde bunun nedenlerini anlattı.
Köşesinde Türkiye`de yaşanan darbelerin tümünde laik kesimin askeri kışkırttığını yazdı. Her darbenin altında politikacı, işadamı, bilim adamı, yargı ve medyadaki laiklerin görüldüğünü aktaran Birand`ın yazısı şöyle: "Askeri darbeye iten, zorlayan daima laik kesim olmuştur. (...) Hepimizin de ortak bir hedefi vardı: Kendi kurduğumuz bir sistemi paylaşmamak... Atatürk`ün kurduğu ve askere emanet ettiği, laik Türkiye Cumhuriyeti`nin yıllar boyunca iki düşmanı oldu. Dindarlar ve Kürt sorunu. Cumhuriyet`in kuruluşundan itibaren, bu iki geleneksel düşmana karşı sürekli aynı sert yaklaşımı gösterdik. (...) Ne Cumhuriyet`in siyasi sistemini, ne de laik kesimin egemen olduğu ekonomik pastayı paylaştık. "Hep bana-hep bana..." dedik. Böyle bir baskı altında kaldıkça, bu iki düşman da radikalleşti. Başka bir cephe oluşturdular ve siyasi-ekonomik pastayı paylaşmak ister oldular. İşte o zaman da, hemen askere başvurduk. Demokrasi adına, darbelerle ince ayar yaptırdık. Askeri, laik kesim kışkırttı. Onlar da zaten manen hazırdılar. Verilen görevi yerine getirip 3 defa yönetime el koydular.
(...) Bugünlere gelmemizin başlıca nedeni, şimdiye kadar hazırladığımız anayasaları hep, tek taraflı düşünmemiz ve kendimize göre ayarlamamızdır. (...) İşte bundan sonra, altın bir fırsat doğuyor. Seçimlerden sonraki anayasa hazırlığı eski hastalıklarımızı acaba giderecek, herkesin duygularını ve beklentilerini karşılayacak bir anayasa mı hazırlanacak, yoksa tam tersine, bu defa bugüne kadar ötelediklerimiz mi bizleri aynı duruma sokacak?"
ZAMAN