Şüphesiz ki zamana ve mekâna değer katan onlarda gerçekleşen olaylardır. Eğer bir zaman içinde değerli ve güzel olaylar gerçekleşmişse o zaman dilimi de bir tarih boyu iyi ve güzel bir şekilde yâd edilir ve insanlık için bir güzellik olarak hatıralarda kalır ya da insanlık için her zaman bir örnek olarak hafızalardaki güzelliğini korur. Bu aynı şekilde mekân için de geçerli olan bir durumdur. Yani bir mekân güzel olaylara şahitlik etmişse bu olay oraya güzel bir değer katar. Ve tabiri caizse diğer bütün mekânların oraya bir imrenmesine sebep olur. Tabi ki bazı zaman ve mekânlar vardır ki onların değeri Yüce Rabbimiz tarafından onlara verilmiştir ve ayetlerde de bunlara değinilmiştir. Zaten en değerli olmak budur aslında. Bunun yanında bazı yerler vardır ki ayetlere konu olmamıştır. Ama kendi uğraşıları ile adından sıklıkla söz ettirecek bir seviyeye gelmiştir. Tabi bu da Rabbimizin izni ve inayeti sayesinde olmuştur.

Örnek olarak Diyarbakır İstasyon Meydanı verilebilir. Neden peki? Bunun üzerinde biraz durmak gerek. Gündemi İslam ve Allah’ın Resulü olanlar az çok bunu bilir zaten. Mesela hepimizin bildiği gibi en önemlisi orası dev kutlu doğum etkinliklerine kucak açmış ve bir anne şefkati ile gelen Peygamber Sevdalılarını bağrına basmıştır. Onların ayakları altında ezilmiş ancak Allah Resulü’nün aşkı ona bu acıyı unutturmuştur. Peygamberine bir hakaret yapılmışsa eğer, ilk önce o kendini ön plana atmıştır tepki için. Ve Peygamber Sevdalılarının aklına hep o gelmiştir genel bir tepki için. Çünkü kendisi daha önceden defalarca bunu severek ve samimi bir şekilde sırtlamış bu aziz yükü ihlâsla taşımaya gayret etmiştir. Kısacası bizler nasıl tepki veriyorsak Rahmet Peygamberine yapılan hakarete o da onu yapmıştır. Ve misafirperverlikte kusur etmemiştir. Çünkü kimlerin onun misafirleri olduğunu iyi bilmiş ve ona göre davranmıştır. Devam eden hak ve batıl mücadelesinin gereği olarak batılın taraftarları İslami değerlere ve Rahmet Peygamberine dil uzatmıştır yeniden. Ve her zaman yaptıkları çirkefliklerine yeni birini daha eklemişlerdir. Ama Allah’ın izni ile Müslümanlar yeterli olmasa da tepkilerini ortaya koymuş ve gerektiğinde canların O değerli insanın değeri yanında bir hiç olduğunu, aynı zamanda hiçbir şekilde canlarını feda etmekten de geri durmayacaklarını göstermişlerdir.

Zaten Müslümana da yakışan tavır bu değil mi? Müslümanlar bazıları istemese de meydanlara inmiş ve tepkisini ortaya koymuştur. Danimarka’nın yaptığı küstahlığı en sert ve geniş bir mitingle kınayan Diyarbakır İstasyon Meydanı israil ve amerika’nın bu yeni iğrençliğini de en sert ve en geniş katılımla gerçekleştirmiş ve elhamdülillah görevini başarılı bir şekilde yerine getirmekten geri durmamıştır. İşte bu sebeplerden ötürü bu meydan Muhammed’i Meydan olmaya hak kazanmıştır. Rabbimizden dileğimiz bütün meydanları Diyarbakır İstasyon Meydanı gibi kılmasıdır. Selam ve dua ile.

Recep Altıdağ / Denizli / Yaş: 21