Bedeni dört duvar arasına sığdıranlar ‘’İmanı ve yüreği’’ dört duvar arasına sığdıramayacaklarından bihaberdirler.

Dört duvar arasına sığmayan o ‘’iman’’ bütün kainata akar…

Irmaklar gibi çağlayan Yusufilerin imanı ulaştığı her yere şefkat, merhamet sevgi ve diriliş tomurcuklarını götürür.

Bu tomurcukların ulaştığı kimseler yeni bir uyanışa ve dirilişe mazhar olunur.

Bende, bu tomurcukların ulaştığı bedbaht bir kimseydim.

Uyanışlara ve uyanışıma vesile olan çoğu kimsenin adını bile bilmiyordum.

Ama…

Beni hiç tanımadıkları beni, dostlarımdan, yakınımdan ve en yakınlarımdan daha merhametli davranan, sevgileriyle yüreğimi okşayan Yusufileri yüreğimde büyük bir yankı uyandırmıştı.

Günlerce düşünmüştüm. Kesinlikle karşılıksız olan bu sevgi ve ilginin tek açıklaması olabilirdi: İman…

Bunun izahı bunun başka bir açıklaması olamazdı.

Kalbimi ısıtan, o sıcacık tebessümler basit ve ucuz değildi elbette..

Bahsettiğim bu sevgi, merhamet ve hoşgörü geçici değildi, kalıcı ve daimen, belki uzakta ama her an hissedilebilen…

İşte! Allah’ın Kuran’da insanlara bahsettiği kardeşlik bu olsa gerek..

Kardeşliğin mührünü yüreğimin en ücra köşesine vuran Yusufiler, bende büyük uyanışlara ve dirilişlere vesile oldu.

Bu vesileyle; Allah’a hamd olsun ki, kendime zulmettiğimi bu hayatın ancak İslam ile kurtulup huzura ereceğini anladım..

Bana yeryüzünün halifesi olduğumu hatırlatan, imanları ile bütün dünyaya baş kaldıran Yusufileri ömür boyu minnet ve şükranla anacağım..

Başta Elazığ -E3- Yusufileri olmak üzere tüm Yusufilere ithafen..

Mehmet Fatih Meydan / Elazığ (Palu) / Yaş:19