• DOLAR 34.524
  • EURO 36.566
  • ALTIN 2911.607
  • ...
Mustazaflar Hareketi`nden Flaş Açıklamalar
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
DİYARBAKIR - İsrail asıllı Amerika vatandaşı Sam Bacile adlı şahsın çektiği sözde "Müslümanların Masumiyeti" adılı filme tepiler İslam Coğrafyası`nın her tarafından gelmeye devam ediyor.

İki cihan güneşimiz Hz. Peygambere hakaret içeren filmle ilgili Mustazaflar Hareketi Sözcüsü  Av. Hüseyin Yılmaz, İlke Haber Ajansı muhabirinin sorularına yanıtladı.

Bu saldırılarla Müslümanların tepkileştirilmeye çalışıldığına dikkat çeken Yılmaz, bir Müslüman`ın vazifesi Müslümanların gazını alma, tepkileri dindirme olmadığını ifade etti.

Bu tip olayların bir daha yaşanmaması için Allah`a, Peygamberlere ve kutsal kitaplara yapılan her türlü saldırın ve hakaretlerin suç olarak kabul edilmesini talep eden Yılmaz, bu suçları işleyenlere ağır cezaların verilmesi gerektiğini ifade etti ve kısa vadede yapılması gerekenleri açıkladı.

Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından 23 Eylül`de Pazar günü Diyarbakır İstasyon Meydanı`nda yapılacak olan "Peygambere Sadakat" mitingine tüm halkı davet eden Yılmaz, "mitinge Başbakan Erdoğan`ı, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu`nu, BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş`ı, SP`yi ve tüm siyasi partileri bekliyoruz. Çünkü Peygamber hepimizin peygamberidir" dedi.

Müslümanları Tepkisizleştirmeye Çalışıyorlar
Amerika`da İslam`a ve Müslümanların kutsallarına yönelik hakaret içerilikli bir filmin yayımlandığını hatırlatan Yılmaz, bu filmin Müslümanları tahrik etmek ve aşağılamak için çevrilmiş rezil bir film olduğunu, arkasında ise İslam`a düşmanlıklarıyla tanınan kişilerin bulunduğunu söyledi. Yılmaz, "Zaman zaman bu tip çıkışlarla Müslümanların tepkisini toplama, Müslümanların ne yaptığını kestirmeye çalışıyor. Bazen hakaret içerikli karikatürlerle bunu yaparlar bazen de kitap veya bu tip filmlerle bunu yaparlar. İslam coğrafyasındaki bazı hoca efendi, âlim ve siyasilerin düşündüğünün tam tersine bu provakatif saldırılar; Müslümanları provoke edip de dünyaya kötü göstermek için değildir, bu saldırılar Müslümanları tepkisizleştirmek için yapılan saldırılardır" dedi.

Tepkisiz Halk Haline Geldik
Bu gün Ortadoğu coğrafyasının kan ağladığını ifade eden Yılmaz, Ortadoğu coğrafyasında Amerika emperyalizminin ve yandaşlarının işgali sonucu her gün Müslüman kanı döküldüğünü söyledi. Yılmaz, "Irak`ta her gün onlarca insan ölmesine rağmen basına yansıtılmıyor, sadece ölü sayısının fazlalaştığı zaman haber yapılıyor. İşte `Amerika`nın insansız ve insafsız hava araçları ile şu kadar sivil insan öldürüldü` diye... Bu vakıa adiye haline geldiğinden dolayı artık bizde bir duygu uyandırmıyor. Eğer tepkimizi doğru yere yönlendirebilmiş olsaydık belki bugün bu işgaller bu kadar uzun sürmez ve bu kadar insan ölmezdi. İşte maalesef tepkisiz halk haline geldik" dedi.

Müslüman`ın Vazifesi Müslümanların Gazını Alması Değildir
Bazı devlet yöneticilerinin açıklama yaparak Obama`nın telefon ile arayıp `Müslümanların gazını al` dediğini hatırlatan Yılmaz, "Bir Müslüman`ın vazifesi Müslümanların gazını alma, tepkileri dindirme değildir. Yapacağı şey diğer Müslümanlar gibi onunda tepkisini ortaya koyması gerekir. İslam ülkesinde ki devletin yapması gereken İslam`ın değerlerine hakaret edenleri, gerek yurt içinde olsun gerekse yurt dışında derhal bu suçluları yakalayıp İslam`ın vermiş olduğu cezalar ile cezalandırması gerekir. İşte her İslam ülkesinde bunlar yapılabilse o zaman her önüne gelen İslam`a, İslam`ın Peygamberine ve Kur`an-ı Kerime yani İslam`ın kutsal saydığı hiçbir değere saldıramazdı" diye konuştu.

Müslümanların Gazını Alanlara İslam Tarihini Hatırlatıyoruz
İslam fıkhının kutsallara değer verme konusunda çok açık olduğunu ve Peygamberimizin yaşantısının da ortada olduğunu belirten Yılmaz, "Bu konuda fetva verip, barış çağrısı yapıp, Müslümanların gazını almaya ve tepkisiz toplum haline getirmeye çalışanlara İslam tarihini hatırlatıyoruz. Kab Bin Eşref`in akıbetinin sebebini araştırıp okusunlar" diye konuştu.

Batı Gibi Kimsenin Malına, Canına Zarar Vermemişiz
"Müslümanların batı gibi kimsenin malına, canına zarar vermemiştir" diyen Yılmaz, "Ama gelip İslam coğrafyalarını işgal eder, İslam`ın kutsal değerlerine hakaret ederlerse tabi ki Müslüman`ın tepkisi olacak. Tepkinin çok ileri gidilmesi, coğrafyada Müslüman halkı yöneten emperyalizme hizmet eden idarecilerin görevlerini yerine getirmemekten kaynaklanıyor. Devlet tarafından önemli adımlar atılmadığı vakit bu sorun bölgedeki camia ve bireylere sirayet ediyor ve tepkide değişebiliyor. Ve madem ABD ve AB devletleri İslam`ın kutsallarına yapılan hakaretleri kabul etmiyorlarsa, hemen suçluları yakalayıp gereğini yapmak zorundadır. Bunu yapmayınca devlet olarak bu işi yapan konumuna düşerler" dedi.
Guantanamo Kapatılsın

Bu işin tek çözümü emperyalizm güçlerinin İslam coğrafyasındaki sömürgelerine ve işgallerine son vermelerinden geçtiğini ifade eden Yılmaz, Guantanamo`nun kapatılması gerektiğini söyledi.

Aciz Yetimizi Rabbimize Şikâyet Ediyoruz
Yılmaz sözlerine şöyle devam etti, "Bazı yazar diyorlar ki; bu eylemleri gerçekleştirenler kendilerini büyütmeye ve şöhret kazanmaya çalışıyorlar. Devlet idarecilerine, yazarlara ve bazı cemaat adına konuşanlara şunu sormak lazım; kendi şahıslarına, annelerine, kızlarına, bacılarına ve sevdikleri insanlara yönelik bu tür çirkin hakaretler ve iftiralar yapılmış olsaydı kendilerinin tepkisi ne olacaktı. Gülüp geçeceklerimiydi, boş verin mi diyeceklerdi tabi ki de hayır. Çünkü görüyoruz; biri kalkıyor biri bana hakaret etti diyor, tazminat davası açıyor, ya da iki misli hakareti iade ediyor.
 
Herkes sevdiğini nasıl böyle koruyorsa bizde Peygamberimizi ve kutsal değerlerimizi koruyoruz ve diyoruz ki: anamız babamız çocuklarımız sana feda olsun ya Resulallah. Bu yüzden hakaretleri hiçbir şekilde kabul edemeyiz. Biz buradaki Müslümanlar olarak, elimiz oraya yetişmeyebilir, gücümüz yetmeyebilir bu aciz yetimizi rabbimize şikâyet ediyoruz. Yine yöneticilere sesleniyoruz, İslam`a, Peygamberinize, kutsal değerlerimize sahip çıkmak kendi ailelerine sahip çıkmaktan daha önemlidir. Bu tür saldırılar ümmetin bölük pörçüklüğünden kaynaklanıyor, bu yüzden İslam ümmeti yekvücut olup en üst seviyeden tepkilerini ortaya koymalıdır."

Tüm ABD Başkanları İsrail`e Hizmet Eden Kişilerdir
Bu hakaretin Obama`nın seçimlerde kaybetmesi için bu rezil saldırının yapıldığı yönündeki mesnetsiz iddialara da değinen Yılmaz, "Obama`nın bugüne kadar ABD başkanlığını yapan diğerlerinden ne farkı var? Obama seçildiği günden beri, İslam Coğrafyası`nda ve Müslümanların lehine ne değişti? Ortadoğu coğrafyası daha da karışıyor, işgaller devam ediyor. Obama, Guantanamo`yu kapatmaya söz vermişti ama halen duruyor. Afganistan işgali olduğu gibi duruyor ve her gün Müslümanlar katlediliyor. Bu yüzden Amerika`da kimin başkan olacağı önemli değil. Malumunuz geçen Nisan ayında Diyarbakır İstasyon Meydanı`nda Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından düzenlenen Kutlu Doğum Etkinliği`nde Amerika`dan gelen misafirler vardı. Onlarla yaptığımız görüşmelerde şunu diyorlardı; `Amerika başkanlarının hepsi İsrail`e hizmet ediyor. Birçoğu onların kurumlarında yetişen kişilerdir. Asıl sorun, hangisi daha çok Siyonizm`e hizmet edeceğidir.` Bundan anlaşıldığı gibi Obama ile rakibi arasındaki sorun da budur. Seçim çalışmalarında `ben İsrail`e daha çok hizmet ederim` in yarışı vardır. Yoksa `İslam ülkelerindeki işgali bitireceğim` şeklindeki herhangi bir vaadi söz konusu değildir. Bu nedenle İslam`a ve Peygamberimize yapılan hakaretin Obama`nın seçilmesini engellemek için yapıldığı yönündeki iddialar mantığa aykırıdır. Nihayetinde hepsi İsrail`e hizmet eden kişilerdir" dedi.

Kısa Vadede Yapılması Gerekenler
Bu tip olayların bir daha yaşanmaması için bütün ülkelerde Allah`a, Peygamberlere ve kutsal kitaplara yapılan saldırı ve hakaretlerin suç olarak kabul edilmesini talep eden Yılmaz, bu suçları işleyenlere ağır cezaların verilmesi gerektiğini ifade etti. Fikir ve düşünce özgürlüğünün ayrı, hakaret etmenin ayrı olduğunu vurgulayan Yılmaz, "İslam`a düşman olabilir, Müslümanları sevmiyor olabilir ama bu düşmanlığını kin, nefret, hakaret ve iftira ile ortaya koyup Müslümanları rencide ederse bunun cezası verilmelidir. Bu aynı zamanda bir nefret sucudur. Bu suçu işleyenler nerede olursa olsun yakalanıp cezalandırılmadır. Bu film tüm ülkelerde yasaklanmalı ve internet ortamından kaldırılmadır. Bunu kaldırmayan sitelere erişimin engellenmesi gerekir. İslam fıkhı göz önünde bulundurularak cezalar verilmelidir. Özür tek yetmez, ceza da verilmelidir" diye konuştu.

Başbakan`ı ve Siyasi Parti Başkanlarını Mitinge Bekliyoruz
Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından 23 Eylül`de Pazar günü Diyarbakır İstasyon Meydanı`nda yapılacak olan "Peygambere Sadakat" mitingine tüm halkı davet eden Yılmaz, sadece Diyarbakır halkı değil Türkiye`nin her tarafındaki Peygamber sevdalılarının katılması gerektiğini söyledi. Yılmaz, "Bütün partilerin il teşkilatları, meşrepler, STK`lar bu mitinge katılmadır. Mitinge Başbakan Erdoğan`ı, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu`nu, BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş`ı, Saadet Partisi ve diğer siyasi partilerin başkanlarını bekliyoruz.
 
Çünkü Peygamber hepimiz peygamberidir. Ayrıca Peygamberimiz (sav) `Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle onu düzeltmeye çalışmalı; buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir` diyor. Yani bizim mitinge yapacağımız tepki imanın en zayıfıdır, bunu yapamıyorsak imanımızdan şüphe etmeliyiz" dedi.
(M. Salih Keskin - İLKHA)
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir