2002 yılında iktidara gelen AK Parti hükümeti 2007 yılında gerçekleşen genel seçimde yüzde 47 oy alınca darbelerle hesaplaşacağını söyleyerek önce Ergenekon, Balyoz, 12 Eylül ve 28 Şubat’ın da bir darbe girişimi olduğunu söyleyerek hesaplaşma yoluna gitti daha doğrusu bizlere öyle lanse edildi. Ortada bir hesaplaşma var mı yok mu o daha belli değil.

Son zamanlarda gerek medyada ve gerek hükümet kanadında 28 Şubat sürecinin bittiği hatta izlerinin bile kalmadığı söyleniyor. Sizce bu doğru mu? Yani Koskoca Kıvrıkoğlu Paşa! Bin yıl sürecek diyor siz ise bitti izi bile kalmadı diyorsunuz. Buradan benim darbe taraftarı olduğum ortaya çıkmasın yazının geri kalanında meramımı detaylı bir şekilde izah edeceğim inşallah.

Ülke genelinde oluşturulan bu pembe tablonun vatandaşı uyutmaya endeksli bir tablo olduğu kanaatindeyim. Her şey yolunda, bizim kontrolümüz altında, darbe bitti, işkence yok, haksız yere cezaevi yok, din ve dil özgürlüğü var gibi klişe sözlerle uykuya alışmış topluma biraz daha narkoz vermek gibi bir şey bu.

Hayır, efendim Kıvrıkoğlu Paşa! Çok doğru söylemiş çok 28 Şubat süreci daha bitmedi aksine olanca hızıyla devam ediyor. Bunun en bariz örneği 14 yıldır İslami davadan dolayı cezaevinde olan ve vücudunun yüzde 92’si felçli olan, komünistleri ve ateistleri yüzde 20’lik raporlarla serbest bırakan Sayın! Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Beyefendi! ye defalarca mektup yazılmasına ve raporları gönderilmesine rağmen hatta doktorların “cezaevinde tutulamaz” raporu olmasına rağmen sadece ve sadece İslami hassasiyetinden dolayı cezaevinde bulunan “Fikret Bayram” değilmidir.

Hani bitmişti 28 Şubat, hani izi bile kalmamıştı. Demek hala devam ediyor hem de sadece bir kesime yani 1997 yılında ve 2000 yılında kopartılan irtica geliyor paranoyasıyla rejimin tutsağı olan, evinden, sılasından ve arkadaşlarından ayrı bırakılan ve rabbim Allah’tır diyen Müslümanlara devam etmekte 28 Şubat. Unutulmasın ki eğer bu devran böyle giderse Paşa hazretleri! nin dediği gibi 1000 yıl daha sürecek 28 Şubat…

“Fikret Bayram” bu konuda verilebilecek örneklerden sadece bir tanesi. Eeee şimdi ben size soruyorum Kıvrıkoğlu Paşa! nın mı dediği doğru yoksa bizim medyanın ve hükümetin dediği mi? Cevabını siz düşünün artık. Selametle.

Doğruhaber/Doğrugenç Mustafa Çiçek / Adana - Yaş: 26