Hocaefendi`nin(!) Christopher Aşkı
Sende nasıl bir yürek var arkadaş Allah aşkına.
Siyonist katillere, eli kanlı ABD askerlerine duyduğun muhabbet, neden Gazzeli yetimlere, bombalarla sakat kalan Afganistanlı, Iraklı çocuklara yok.
Bu sözlerimin okyanus ötesi Kara Vezir’e ve onun ABD hayranlığına bir tepki olduğunu okuyucularımız anlamıştır.
Malumunuz, ABD’de Yahudi-Kıpti ve Haçlı zihniyetli rahiplerin işbirliğiyle, İslam’a ve İnsanların en Azizi olan peygamberimize hakaret içeren bir film çevrildi.
Kalbinde zerre kadar İman olan her Müslüman, bu ahlaksızca taarruza tepki olarak sokaklara döküldü, sorumlulara gerekli mesajları verme çabasına girdi. Hatta kimileri bu uğurda şahadet mertebesine erdiler.
Dünyanın her tarafından dalga dalga tepkiler yükselirken, Libya’da, kuşatılan ABD konsolosluğunda ise ölümler yaşandı.
İslam düşmanlarının zulüm ve hakaretlerine sessiz kalan kimi kara yürekli, timsah meşrepli kişiler ABD’ye yaltaklanma yarışı içine girdiler.
Birçok devlet adamı, resmi olarak hem filme tepki gösterdiler hem de konsolosluk saldırılarına.
Bu bir mertebe kabul edilebilir belki. Çünkü uluslar arası ilişkiler böylesi bir tavrı doğurmuş olabilir. Tabi Müslüman olmaları dolayısıyla İslam Ülkelerindeki yetkililerin çok daha aktif tepkiler vermeleri lazım gelmekteydi.
Ama adının sonuna “Hocaefendi(!)” sıfatını iliştirenlerin yüreklerindeki Christopher sevgisinin bu kadar kuvvetli olmaması gerektiğine inanmaktayım.
Okyanus ötesi Kara Vezir, Libya’daki olaydan hemen sonra bir mesaj yayınlayarak olaydan duyduğu derin üzüntüyü dile getirme inceliğinde(!) bulundu. Libyalıları saldırgan olarak niteleyip şiddetle kınayan Kara Vezir, daha bir yıl öncesinde uçaklarla Libya’yı bombalayan işgalcileri misafir olarak niteledi. Acılarını yürekten paylaştığını da ifade etmekten geri kalmadı.
Filmi yapanlara tek kelime bile etmeyen, Siyonist dostlarını incitmemek için dikkatli davranan Kara Vezir mi İslam için daha tehlikeli yoksa bu filmi yapanlar mı acaba?
Aslında bu, sırtını Büyük Şeytan’a dayayan Kara Vezir’in ilk cürmü değil. Bütün İslam âlemi Kara Vezir’in Âlem-i İslam’a verdiği zararın farkındadır.
Hz. Muhammed’in son peygamber oluşu, bütün insanları onun dinine davet etme pratiğini doğurmaktadır. Diyalog şemsiyesi altında, İslam ile şu an tahrif edilmiş İseviliği iç içe geçirmeyi değil.
Evet, İslam adından da anlaşıldığı gibi kâmil manada bir Barış dinidir. Ama bu barış, içerisinde asla ve asla zilleti barındırmaz. Ehl-i Kitab’a ve dinlerine saygı duymak başka bir şeydir, Ümmeti onlar karşısında zillete mecbur kılmak ise ayrı bir şeydir. Bazılarının, kendi ruhlarında duydukları kompleksleri, tüm ümmete şamil kılmaya asla ve asla hakları yoktur. Çünkü İslam’ın barış şiarı, HEYHAT MİNEZZİLLET kaidesiyle beraber anlam bulmaktadır. Kara vezir de bunu çok iyi bilmektedir. Ama sadece bilmenin yetmediğini ise her halde bilmemektedir.
Buradan Kara Vezir ve Ordularına, bilinen bazı soruları yeniden sormak istiyorum.
1) Libya’da misafir dediğin ABD güçleri, Afganistan, Irak ve diğer İslam Ülkeleri’nde de misafir midirler? Onların ölüm yağdıran uçaklarını, tanklarını-toplarını ve eli kanlı sadist askerlerini misafir gibi karşılayıp onlara kolonya-şeker mi ikram etmeliyiz?
2) Daha önce, İsrail Devleti tarafından öldürülen on binlerce Filistinli çocuğa asla ve asla yanmayan yüreğin, İsrailli çocuklar için yanıp durmuştu. Şimdi ise CIA Ajanlarına yanan yüreğin, her gün ABD bombalarıyla can veren Yemenli, Afganistanlı, Pakistanlı masumlara da yanıyor mu?
3) İşgal ve ambargo dolayısıyla her gün onlarcasının öldüğü Gazzeli bebeler bir anlam ifade ediyor mu senin için?
4) Bu ahlaksız filme destek veren ve daha önce de K.Kerim yakmak için çabalayan ABD’li soysuz rahiple de dinler arası diyalog çerçevesinde görüşüp kendisine plaket verecek misin?
5) Bu ve benzeri filmlere karşı olarak çevrilmek istenen bir film olursa eğer, o filmin yapımcıları senden ve idare ettiğin karunvari servetten destek isterlerse onlara destek verir misin? Yoksa onları da mı kınarsın?
6) Allah Azze ve Celle’nin emirlerinden olan Tesettür, hala senin için bir teferruat mı?
7) Gazzeli bebelere ilaç ve ekmek götürmek provokasyon mu? Ya da Mavi Marmara Gemisi’nde can veren Furkan ve ağabeylerine de yüreğinin yanma ihtimali var mı?
8) Çevrilen bu ahlaksızca filmi demokrat kişiliğinle fikir özgürlüğü(!) çerçevesinde mi değerlendiriyorsun?
9) Bu ahlaksız filmi ve çevirenleri de az da olsa kınama ihtimalin var mı?
Bu sorulara cevap gelir mi onu bilemem. Ama ben, bu soruların cevaplarının Müslümanlar tarafından iyice bilindiğini bilmekteyim.
Son olarak bir soru da kamuoyuna sormak istiyorum: Acaba İslam Ümmeti İçin kim daha tehlikeli? Kara Vezir ve ordusu mu, yoksa bu filmi çevirme cüreti gösteren sefihler grubu mu?
Rabbim Ümmet-i Muhammedi şeytan ve dostlarının şerlerinden muhafaza eylesin.
SELAM VE DUA İLE
(HÜRSEDA HABER/ Zülküf Er)