DİYARBAKIR- Amerika`da bir Kıpti tarafından çekilen, Peygamber Efendimize ve İslam`a hakaret içerikli filme tepkiler gittikçe artıyor. Diyarbakır`da faaliyetlerde bulunan TESÇAĞ, Diyarbakır ve Mardin Bölgesinde Platforma üye STK temsilcileriyle tesettürün önündeki engellerin kaldırılması ve tesettürün yaygınlaştırılması amaçlı istişare toplantısı sonrasında bir basın toplantısı düzenledi.

TES-ÇAĞ (Tesettüre Çağrı Platformu) Başkanı Mehmet Duyu, yaptığı basın toplantısında asırlar öncesinden kutlu Peygamberimizin Bi`setinden itibaren İslam`a ve onun mübarek peygamberine yapılan saldırıların hep süregeldiğini hatırlatarak gündemdeki diğer konuları değerlendirdi.

Yahudi ve Hıristiyanların, İslam`a Olan Düşmanlıkları Allah Tarafından Tescillenmiş

Allah tarafından düşmanlıkları tescillenmiş olan Yahudi ve Hıristiyanların, İslam`a ve İslam peygamberine karşı hep saldırgan bir tutum içerisinde olduğunu belirten Duyu, \"Bu saldırgan tutumlarını her fırsatta sergileyen İslam düşmanları son yıllarda da bu husumetlerini artırarak sürdürmektedirler. Danimarka densizlerinden sonra papazların Kur`an yakma ameliyeleri, Amerikalı askerlerin Afganistan`ın Bagram hava üssünde Kur`an yakmaları İsrail`in kutsal mekanlarda içki festivallerini tertiplemeye çalışması ve en son, İsrail asıllı Amerika vatandaşı Sam Basile`nin İsrail tarafından finanse edilerek çevirmiş olduğu iğrenç filmi, bu kadim düşmanlığın en açık bir göstergesidir\" dedi.

ABD ve İsrail Alçaklıkta Sınır Tanımayan Alçak Ruhlulardır

Duyu, ABD ve Siyonist İsrail devletinin alçaklıkta sınır tanımayan iki büyük şeytan olduğunu şeytanlıklarına ve alçak tiynetlerine uygun olarak alçaklık görev ve sorumluluğunu üstlendiğini, söyleyerek basın açıklamasını şöyle sürdürdü: \"İslam Ümmetinin dağınıklığını fırsat bilerek daha da saldırganlaşan bu iki leş kargası olan devletler, hakikat nazarında mücadele edemedikleri, kendilerine ve pis emellerine engel olarak gördükleri İslam öğretilerini ve bu öğretilerin elçisi olan kutlu peygamberi karalamak yoluyla etkisizleştirmeye çalışmaları ve Müslümanların inançlarıyla alay ederek gözden düşürme senaryolarının yanında; son zamanlarda yükselme trendinde olan ve Arap baharı ile iyice yükseliş hızı kazanan İslam Aleminin hızını kesmeye çalışmaktadırlar.Satılmış ve hain diktatör dostlarını kaybeden, ve kalan kırıntı dostlarını da kaybetmek psikozuna düşüp paranoyak hal alan bu duble şeytan devletler, akıl ve iz`andan soyut bir tavrın içerisine girmiş, hem kendilerini hem de insanlık alemini içinden çıkılmaz bir tehlikenin içine doğru itmektedirler. \"

Duyu bu girişimleri güneşi balçıkla sıvamaya benzeterek, İslam Ümmeti`nin bunların bu densiz ve alçakça tutum sergilemeleri neticesinde daha bir kenetlendiğini söyledi.

Bu çerçevede bütün Müslümanları uyanık olmaya kutsal değerlerine sahip çıkmaya ve bu densiz alçakları lanetlemeye davet eden Duyu, kendilerinin de bu alçakların alçaklıklarını en üst seviyede lanetlediğini ifade etti.

Tesettür Yaşamın Her Alanında Özgür Olmalı

Toplumda bir kangren haline gelen başörtü yasağı zulmüne de değinen, Duyu, tesettürün sadece okullarda değil, kamusal alanda da değil, kayıtsız şartsız her yer ve mekanda özgür olmasını sağlanmak için gerekli anayasal düzenlemelerin yapılması isteklerini dile getirdi.

Duyu, başörtüsünün anayasal güvence alması gerektiğini hata bu konuda referanduma gidilmesi gerektiğini söyledikten sonra açıklamasını şöyle sürdürdü: \"Eğitim ve öğretim Yüce Allah`ın insanlığa yönelik ilk emri olup Kur`an-ı Kermin ilk düsturu iken; ne kılık-kıyafet yüzünden ne de herhangi başka bir şey yüzünden çocuklarımızın bu haktan mahrum bırakılmasını istemiyoruz. Yine insanlığın en temel hakları arasında bulunup insanlığa en faydalı olan ilim yollarının açılması ve en faydalı bir hal kazanması isteğindeyiz. Bu nedenle eğitimin önündeki olumsuzlukların kaldırılması amacımızdır.\"

Karma Eğitim ve Şovenist Öğrenci Andı Kaldırılsın

Duyu, karma eğitim sisteminden bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini de söyleyerek, çocuklara zorla dayatılan ırkçı ve şovenist, andın okutulmasından vazgeçilmesi gerektiğini dile getirdi.

Kur`an ve Siyer Dersleri Zorunlu Olmalıdır

Duyu diğer isteklerini ise şöyle dile getirdi: \"Kur`an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatı ile ilgili derslerin seçmeli değil, zorunlu ders haline getirilmesini ve okuyan tüm sınıflardaki çocukların istifadesine sunulmasını,ana dilde eğitimin önünün tamamen açılmasını istiyoruz. Yine,28 Şubat Postmodern darbesi sürecinde görülmüş olan davaların tekrar yargıya taşınmasını, veya en azından mağdur edilmiş olan insanlarımızın haksız sabıka kayıtlarının köklüce temizlenmesini sicil kayıtlarının silinmesini ve memnu haklarının iade edilmesini sırf başörtüsünden ötürü mağdur edilmiş olan bacılarımızın haklarının iade edilmesini istiyoruz.\" (Osman İçli-İLKHA)