• DOLAR 34.556
  • EURO 36.554
  • ALTIN 2927.333
  • ...
Doğu Batı Kardeşliği Platformu İstanbul Buluşması Gerçekleşti
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
HABER MRK - Toplantının başlangıcında bir açılış konuşması yapan Platform Sözcüsü Hasan Ünal böyle bir çalışmada İslami camianın önemli yapılarını dernek ve vakıflarını bir araya getirmekten gayelerinin güçlü bir ortak irade oluşturabilmek için olduğunu ifade ederek, \"Şüphesiz bunun gerçekleştirilebilmesi siz değerli kardeşlerimizin yardım ve destekleriyle olacaktır. İster sürekli evirilmeye devam eden, insanımızı farklı kulvarlara savuran Kürt sorunu olsun, ister bir başka sorun, Allah`ın ipine sımsıkı sarıldıkça aşılması imkânsız bir sorun olduğuna hiç birimiz inanmayız. Yeter ki; Allah`ın eli kenetlenen ellerimizin üzerinde olsun. Yeter ki; bizler bu tür bir niyetle azmetmiş ve Allah`ın yardımını talep ve umut etmiş olalım\" diyerek yaşanan sorunların temelinde ki ana temaya işaret etti.

\"Nasıl Oluyor da Kimi Projelerin Bir Parçası Haline Gelebiliyoruz\"
Kürt sorununun ümmeti perişan eden ve bizim sorunumuz olduğunu ifade eden Ünal, \"Asla ve kata Müslüman toplumun ürettiği bir sorun olmamakla beraber ümmetin arasına nifak sokan derin ve nitelikli bir projedir. Ancak kabul etmek gerekir ki; bu sorunun dalga etkisi yapması kabul etmek lazım ki biraz da bizim feraset ve duruşumuzla ilgilidir. Biri eskiden beri Anadolu`da mukim, diğeri uzak bir coğrafyadan gelmiş olan iki topluluk (Kürtler ve Türkler), muhakkak ki İslam sayesinde birbirlerine kardeşlik bağı ile bağlanmışlardır. Peki, bugün bize ne oluyor ki; Allah`ın birleştirdiği kalplerimiz birbirinden uzaklaşmakta ve onun yerini kin ve nefret tohumları alabilmektedir? Nasıl oluyor da kimi projelerin bir parçası haline gelebiliyoruz.\" diyerek yaşanan bu sorunda Müslümanların gösterdiği gaflete işaret etti.

\"İslam ve Ümmet İradesi Dışında Başka Saikler Bu Sorunu Çözemezler\"
\"Sen Kürtsün, Kürt gibi düşün, olaylara Kürt gibi bak\" diyen PKK kafasıyla, \"ey Türk övün, Sen Türksün, Türk gibi düşün, Türk gibi yaşa, Türkiye Türklerindir, her şey Türklük için\" diyen bir devlet kafası arasında hiç bir fark olmadığına vurgu yapan Ünal, \"İşte sorun burada. Toplumun bu kafalardan çıkacak bir barış önerisine bel bağlaması ve çözüme dair bir umuda kapılması mümkün olmadığı gibi, kendileri \"sorun\" olan bu kafaların hiçbir zaman soruna çözüm bulmak gibi bir niyetlerinin olmadığını da çok iyi bilmektedir. Madem İslam ve Ümmet İradesi dışında başka saiklerle hareket eden ideolojik devlet ve sözde karşıt örgütlenmeler bu sorunu çözemezler, o halde onların anlamsız tezlerini içselleştirerek kendimizi taraf durumuna getirmenin ve araya mesafe koymanın hiçbir geçer mantığı da olmayacaktır.\" dedi.

\"Unutmayalım ki; Salt \"Barış\" Dili \"Adalet\"i Sağlamaya Güç Yetiremez\"
Bir araya gelerek vücut vermeye çalışılan bu tür ortak zeminlerde mutlak surette Müslümanların kendi yol haritalarını inşa etmek zorunda olduklarını ifade eden Ünal, \"Unutmayalım ki; sorunun çözümü ile ilgili \"Akil adamlar\" önerisini ortaya atanlar toplumun kahır ekseriyetini oluşturan İslami kesimden ancak bir-iki isme yer verebilmişlerdir. Bu ve benzeri girişimlerde \"İslam bu sorunu çözemez\" diyen laik, Kemalist, sosyalist, liberal, demokrat isimlerin öne çıkıyor olması sizce de yeterince manidar değil midir? Tabiat boşluk affetmez derler, elbet biz sahneden çekilirsek sahneye fırlayan, rol kapmaya çalışan çok olacaktır. Kanaatimce bu topluluk, bugünden tezi yok kendi \"akil adamlar\" listesini derhal ilan etmelidir. Gerçek şu ki; bu ümmet, kendi temsiliyet gücünü behemehâl oluşturmak zorundadır. Bilinmelidir ki; \"barış\" dilini kullanma hakkına en çok sahip olan topluluk bu topluluktur. Bu cümleden olarak \"adil\" bir şahitlik yapacak ve \"adalet\"i önceleyecek olan topluluk da yine bu topluluk olacaktır. Unutmayalım ki; salt \"barış\" dili \"adalet\"i sağlamaya güç yetiremez, ama \"adil\" bir şahitlik mutlak surette kalıcı ve sağlıklı bir barışı tesis etmeye güç yetirecektir. Elbet \"adalet\"i, sağlayacak olan beşeri sistemler değil, Allah indinde tek hak din olan İslam`dır. Fakat kendimizi öyle bir kapana mahkûm etmişiz ki; sorunu üreten ve güya sorunu çözme teşebbüsünde bulunanlar salt çatışma ortamını devam ettirmekle kalmıyorlar, aynı zamanda İslam`ı saha dışına iterek Türklerin ve Kürtlerin Müslümanlığından her geçen gün bir şeyler alıp götürmektedirler\" diyerek bu sorunlarla beraber Müslüman toplumun karşı karşıya kaldığı tehlikeye işaret etti.

\"Bursa da Başlayan Yürüyüş Kürdistan`da Karşılık Buldu\"
Doğu-Batı Kardeşlik Platformu olarak bu sorunu dile getirecek ve inisiyatif alabilecek bir mecburiyet karşısında Bursa`dan yola çıktıklarını ve mutlak bir zafer kazanmak düşüncesiyle değil, gördükleri bir ihtiyaca karınca kararınca cevap vermek niyetiyle yola çıktıklarını ifade eden Ünal, \"Önce il il Kürdistan Coğrafyamızı ziyaret ettik. Bursa da başlayan o yürüyüş Kürdistan`da karşılık buldu. Tanışma, kucaklaşma, istişare, müzakere derken kavilleşip kadim kardeşlik ruhunda karar kıldık. Bursa, Diyarbakır, Ankara kardeşlik buluşmaları ile bir iken on iki olduk, sonra 24, sonra 44 ille bütünleştik. Şüphesiz kolay olmadı bu yürüyüş. Hayırlı işin muzır manisi çok olurmuş, elbette bu yürüyüş, en başta içerde ve dışarıda birçok zorluklarla karşı karşıya kaldı. Tehditler aldı, hakkımızda suç duyuruları yapıldı, soruşturmalar başlatıldı, geri çekilmeler, ön almalar oldu. Birçok arkadaşımız baskı ve şiddetle karşılaştı. Ancak bizler platforma karşı gerçekleştirilen bu tür girişim ve engellemeler karşısında asla geri adım atmadık yılmadık. Ne yaşadığımız zorlukları gözümüzde büyüttük ne de karşılaştığımız engelleri yüksek sesle dillendirmeyi tercih ettik. Zira biz; karşılaştığımız zorluklar nedeniyle sızlanmaktansa her zaman \"üzüm yemek\" amacıyla hareket ettik. Şüphesiz maksadımız ümmetin birliğine ve dirilişine katkıda bulunmaktı. O kadar ki; ümmetin zararına olabilecek herhangi bir adımı atmaktansa hiç kıpırdamamayı tercih ederiz.\" diyerek çıktıkları yolda ki kararlılıklarını dile getirdi.

Üç gün süren toplantı Platform sözcüsü Hasan Ünal tarafından okunan ve bölgenin kangrenleşmiş sorunlarının çözümü için yapılan çağrı ve sonuç metninin okunmasıyla son buldu. (Fikret Özkan - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir