Yargılanma Yetmez Topyekün Bütün İzler Silinmelidir
Mazlum Der Diyarbakır Şubesi 12 Eylül Darbesi`nin yıldönümü münasebetiyle yazılı bir basın açıklaması yaparak, 12 Eylül Askeri Darbesi`nde , çıkarılan yasa ve oluşturulan kurum ve kuruluşları ile hala ayakta ve güncel olduğuna vurgu yapıldı.
DİYARBAKIR- Mazlum Der Diyarbakır Şubesi 12 Eylül Darbesi`nin 32 yıl yıldönümü münasebetiyle yazılı bir basın açıklaması yaparak, 12 Eylül 1980 askeri darbesinde bu yana geçen zamanda, Türkiye`nin darbenin etkisinden kurtulamadığı ve siyasal, sosyal, hukuksal ve bilimsel alanlarda yaşadığı tahribatın onarılamadığına dikkat çekildi.
Yazılı basın açıklamasında,12 Eylül askeri darbesiyle ilgili, dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya hakkında hazırlanan iddianame ile `Darbe Suçlaması` ile davanın ikame edildiği ifade edilerek, \"Açılan dava ile Türkiye, geçmiş ile hesaplaşmada bir adım daha attığı bir gerçektir. Ancak bu davanın, bu adımın tek başına yeterli olduğunu söylemek ve bununla yetinmek de 12 Eylül`ün gerçekliğini görmezden gelmek demektir. Çünkü 12 Eylül Askeri darbesi, çıkarılan yasalar ve oluşturulan kurum ve kuruluşları ile hala ayakta ve günceldir\" denildi.
12 Eylül`ün Geride Bıraktığı Miras Halen Güncelliğini ve Yakıcılığını Koruyor
Açıklamada, peşi sıra yaşanan 28 Şubat Post-Modern Darbe ve 27 Nisan e-Muhtırası gibi darbeler veya darbe girişimlerinin tümünde 12 Eylül`ün izlerini görüldüğü belirtilerek, 12 Eylül`ün geride bıraktığı miras ile yaşanan birçok gelişme (darbe, darbe girişimleri ve özellikle Kürt sorunu ) halen güncelliğini ve yakıcılığını korunduğuna vurgu yapıldı. Darbenin geride bıraktığı siyasi kaos ve pragmatist devlet anlayışı genelde devleti yönetme anlayışında özel de ise özellikle Kürt sorununun çözümsüzlüğünde önemli bir rol oynadığı ifadelerinden sonra açıklama,: \"Geçen zaman içerisinde siyasal iktidarlar tarafından kısmi bazı değişiklikler ile darbenin izleri silinmeye çalışılsa da yapılan çalışmaların yetersiz olduğu açıktır. 12 Eylül askeri darbesi ve sonrasında yaşananlar ile toplum ve devlet aklı gerçek bir hesaplaşma içerisine girmelidir. Bunun belki de ilk adımlarından biri, darbenin bütün olumsuzluklarının bir arada toplandığı, insanların işkencelerden geçirildiği ve Kürt vatandaşların devlet ile bağlarının koparıldığı Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi`nin `İnsanlık Müzesi`ne dönüştürülmesidir. Siyasal iktidarın Diyarbakır E Tipi Cezaevini eğitim kampüsüne dönüştürme planı ise son derece vahim ve düşündürücüdür. Siyasal iktidarın düşündüğünün aksine sadece darbe yapanların yargılanması ile yaşanan toplumsal, siyasal ve ekonomik travmalar ortadan kaldırılamaz \" ifadeleri ile devam etti
Diyarbakır E Tipi Cezaevi İnsanlık Müzesi Olsun
Mazlumder Diyarbakır Şubesi son olarak; \"12 Eylül Askeri darbesi ile her anlamda bir hesaplaşma yaşanması ve bu yönde bir iradenin tereddütsüz ortaya konulmasıdır. Bunun için de ilk yapılması gereken darbe ürünü olan 12 Eylül Anayasasının yerine demokratik, sivil ve toplumun her kesimini tatmin edecek bir anayasa yapılması, Diyarbakır E Tipi Cezaevinin `İnsanlık Müzesi2 olarak değiştirilmesi ve açılan darbe davalarının hakkaniyetli bir şekilde bir an önce karara bağlanmasıdır\" ifadeleri ile taleplerini dile getirdi. (Osman İçli-İLKHA)