Medya Suskun, Bakanlık Suskun, Kanun...
Adana Vuslat FM`de canlı olarak yayınlanan "Rehberde Gündem" programına konuk olan TESSEP Başkanı, 2012-2013 yılı yeni eğitim sistemi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
ADANA - TESSEP (Tesettür Seferberliği Platformu) başkanı Salih Demir, Adana Vuslat FM`de canlı olarak yayınlanan "Rehberde Gündem" programına konuk olarak katılarak 2012-2013 yılı yeni eğitim sistemi hakkında açıklamalarda bulundu.
Sunuculuğunu Vuslat FM Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Dağtekin`in yaptığı Program yaklaşık 1 saat sürdü.
Medya Suskun, Bakanlık Suskun, Kanun Vatandaştan Gizleniyor
12 Eylül Çarşamba gününün bu yıl okullarda seçmeli ders olarak okutulacak, Kur`an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatı derslerini seçmek için son gün olduğunu belirten Demir, "Bu tarihe dikkat diyoruz, kanunu çıkaran irade nasıl bir hesap yapmış onu bilmiyoruz ama okulların başlamasına 1 hafta kala ders seçiminin sona ermesi durumu öğrenci velilerini zor duruma düşürecek diye düşünüyoruz. Konuştuğumuz birçok veli bizlere bu tarihten haberleri olmadığını okul başlayınca ders seçimi yapılacağını bildiklerini söylüyorlar. Yaptığımız uyarılar neticesinde onlarca veli okullara giderek Kur`an ve Siyer derslerini çocuklarına seçmeli ders olarak seçtiler. Bu konuda medya suskun, Bakanlık suskun kanun çıkarılmış ama sanki kimsenin bilmesi istenmiyor gibi. Okul müdürleri de velileri bilgilendirmiyor bu konuda. Bizler TESSEP olarak bu 12 Eylül tarihinin uzatılmasını ve yüz binlerce öğrencinin yaşayacağı bu mağduriyetin giderilmesini istiyoruz" dedi.
12 Eylül Çarşamba gününün bu yıl okullarda seçmeli ders olarak okutulacak, Kur`an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatı derslerini seçmek için son gün olduğunu belirten Demir, "Bu tarihe dikkat diyoruz, kanunu çıkaran irade nasıl bir hesap yapmış onu bilmiyoruz ama okulların başlamasına 1 hafta kala ders seçiminin sona ermesi durumu öğrenci velilerini zor duruma düşürecek diye düşünüyoruz. Konuştuğumuz birçok veli bizlere bu tarihten haberleri olmadığını okul başlayınca ders seçimi yapılacağını bildiklerini söylüyorlar. Yaptığımız uyarılar neticesinde onlarca veli okullara giderek Kur`an ve Siyer derslerini çocuklarına seçmeli ders olarak seçtiler. Bu konuda medya suskun, Bakanlık suskun kanun çıkarılmış ama sanki kimsenin bilmesi istenmiyor gibi. Okul müdürleri de velileri bilgilendirmiyor bu konuda. Bizler TESSEP olarak bu 12 Eylül tarihinin uzatılmasını ve yüz binlerce öğrencinin yaşayacağı bu mağduriyetin giderilmesini istiyoruz" dedi.
Sadece 5 ve 9. Sınıflara Olacaksa Ne Anladık Bu Kanundan?
İl Milli Eğitim Müdürlüğünü aradıklarını, bu 12 Eylül son tarih meselesini ve 5. sınıftan itibaren başlayacak Kur`an ve Siyer derslerini sorduklarını ifade eden Demir, "Bunun sonucunda İl Milli Eğitim Müdürlüğünden dehşet bir cevap aldık. Kur`an ve Peygamberimizin hayatı seçmeli derslerini sadece 5. ve 9. Sınıf öğrencilerinin seçebileceği 6.7.8. ve 10.11.12 sınıf öğrencilerinin ise bu kapsama girmeyeceğini ifade ettiler. Ben bir vatandaş olarak soruyorum ne anladık bu kanundan, Başbakan çıkıp bas bas bağırmadı mı 5. sınıftan itibaren olacak diye nerden çıktı bu, yetkililer vatandaşla dalga mı geçiyor. Ne de olsa vatandaş araştırmaz mı diyorlar, çok şükür artık uyanan bir kesim var. Milli Eğitim müdürlüğü yetkilisine, bu kanunda var mı diye sorunca, `kanunda yok ama Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir genelgeyle bu şekilde düzenlenmiş` dedi. Biz bu işin peşini bırakmayacağız ve bütün hukuki yolları kullanarak durumdan habersiz olan vatandaşı haberdar edeceğiz" şeklinde konuştu.
İl Milli Eğitim Müdürlüğünü aradıklarını, bu 12 Eylül son tarih meselesini ve 5. sınıftan itibaren başlayacak Kur`an ve Siyer derslerini sorduklarını ifade eden Demir, "Bunun sonucunda İl Milli Eğitim Müdürlüğünden dehşet bir cevap aldık. Kur`an ve Peygamberimizin hayatı seçmeli derslerini sadece 5. ve 9. Sınıf öğrencilerinin seçebileceği 6.7.8. ve 10.11.12 sınıf öğrencilerinin ise bu kapsama girmeyeceğini ifade ettiler. Ben bir vatandaş olarak soruyorum ne anladık bu kanundan, Başbakan çıkıp bas bas bağırmadı mı 5. sınıftan itibaren olacak diye nerden çıktı bu, yetkililer vatandaşla dalga mı geçiyor. Ne de olsa vatandaş araştırmaz mı diyorlar, çok şükür artık uyanan bir kesim var. Milli Eğitim müdürlüğü yetkilisine, bu kanunda var mı diye sorunca, `kanunda yok ama Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir genelgeyle bu şekilde düzenlenmiş` dedi. Biz bu işin peşini bırakmayacağız ve bütün hukuki yolları kullanarak durumdan habersiz olan vatandaşı haberdar edeceğiz" şeklinde konuştu.
Karma Eğitim Bizim, Kanayan Yaramız
Okullarda karma olarak verilen eğitime de değinen Demir, "Karma eğitim bizim kanayan yaramız ve Bu sorun çözülmüyor. Birçok Müslüman vatandaş bu nedenle kız çocuklarını okula gönderemediklerini söylüyorlar. Avrupa ve Amerika bile karma eğitimin yanlışlığını görerek önlemler alıyor. Çocuklar üzerinde olumsuz etkiler oluşturan karma eğitimin, kaliteyi düşürdüğü ve bilinçsiz bir nesil yetişmesine neden olduğu ispatlanmışken biz hala neden bu konuda ısrar ediyoruz anlamış değiliz. Yetkililer şunu anlamalı yüzde 99`u Müslüman olan bir ülkenin eğitim sistemi de İslami olmalı, bizler bu konuda yeni anayasa çalışmalarında elimizden gelen katkıyı sunacağız inşallah" ifadelerini kullandı.
Okullarda karma olarak verilen eğitime de değinen Demir, "Karma eğitim bizim kanayan yaramız ve Bu sorun çözülmüyor. Birçok Müslüman vatandaş bu nedenle kız çocuklarını okula gönderemediklerini söylüyorlar. Avrupa ve Amerika bile karma eğitimin yanlışlığını görerek önlemler alıyor. Çocuklar üzerinde olumsuz etkiler oluşturan karma eğitimin, kaliteyi düşürdüğü ve bilinçsiz bir nesil yetişmesine neden olduğu ispatlanmışken biz hala neden bu konuda ısrar ediyoruz anlamış değiliz. Yetkililer şunu anlamalı yüzde 99`u Müslüman olan bir ülkenin eğitim sistemi de İslami olmalı, bizler bu konuda yeni anayasa çalışmalarında elimizden gelen katkıyı sunacağız inşallah" ifadelerini kullandı.
Her Alanda Başörtüsüne Özgürlük İçin Yola Çıktık
İlköğretimde ve her alanda başörtüsüne özgürlük için yola çıktıklarını ifade eden Demir, "Geçen yıl çok iyi mesafeler kat ettik bilhassa ilköğretimde başörtüsüne özgürlük konusunda verdiğimiz mücadele semeresini verdi ve birkaç istisna hariç binlerce kız öğrencimiz okullarına başörtüsüyle girebildi. Buradan sorun çıkarmayan valilerimize ve okul müdürlerine teşekkür ediyorum. Ama Gaziantep gibi bazı şehirlerde işgüzar okul müdürleri hakları olamamasına rağmen bu durumu engellemeye çalışarak kız öğrencileri okul kapısından içeri almayarak eğitim hakkından mahrum etmişlerdir. Hatta bir kız öğrencimizin annesi Güllü Çevik bacımıza da açılan davada, 2 yıl 10 ay gibi bir hapis cezası verilmesine sebep olmuşlardır. Neden? Peki, kızını okula başörtüsüyle gönderdiği için, artık bu konuyu kamuoyunun ve yetkililerin takdirine bırakıyoruz" dedi.
İlköğretimde ve her alanda başörtüsüne özgürlük için yola çıktıklarını ifade eden Demir, "Geçen yıl çok iyi mesafeler kat ettik bilhassa ilköğretimde başörtüsüne özgürlük konusunda verdiğimiz mücadele semeresini verdi ve birkaç istisna hariç binlerce kız öğrencimiz okullarına başörtüsüyle girebildi. Buradan sorun çıkarmayan valilerimize ve okul müdürlerine teşekkür ediyorum. Ama Gaziantep gibi bazı şehirlerde işgüzar okul müdürleri hakları olamamasına rağmen bu durumu engellemeye çalışarak kız öğrencileri okul kapısından içeri almayarak eğitim hakkından mahrum etmişlerdir. Hatta bir kız öğrencimizin annesi Güllü Çevik bacımıza da açılan davada, 2 yıl 10 ay gibi bir hapis cezası verilmesine sebep olmuşlardır. Neden? Peki, kızını okula başörtüsüyle gönderdiği için, artık bu konuyu kamuoyunun ve yetkililerin takdirine bırakıyoruz" dedi.
Vatandaş da Hakkını Aramalı ve Kamuoyu Oluşturmalıdır
Daha önce 14 olan açık öğretim kaydının 18 yaşına yükseltilmesi konusunu değerlendiren Demir, "Bu konu daha doğru dürüst kimse tarafından bilinmemekte. Biz Bu konuyu da İl Milli Eğitim Müdürlüğüyle yaptığımız görüşmede öğrendik. Yani hükümet vatandaşa diyor ki, sen çocuğunu 12 yıl benim yanıma gönder ben eğitim vereyim okul bitince yani 18 yaşına gelince artık sen onu Kur`an Kursuna mı gönderirsin hafız mı yaparsın ne yaparsan yap. Şimdi oldu mu bu 18 yaşından sonra hafızlığın ne kadar zor olduğunu herkes biliyor. Yani anlayacağınız vatandaş farkında olmadan belli hakları elinden alınıyor. Bu konuda vatandaşlarımız da harekete geçmeli gerekirse milli eğitim müdürlüğüne giderek haklarını arayıp kamuoyu oluşturmalıdırlar. Bizler TESSEP olarak bahsettiğimiz bütün konuşlarda halkımıza destek vermeye hazırız" şeklinde konuştu.
Daha önce 14 olan açık öğretim kaydının 18 yaşına yükseltilmesi konusunu değerlendiren Demir, "Bu konu daha doğru dürüst kimse tarafından bilinmemekte. Biz Bu konuyu da İl Milli Eğitim Müdürlüğüyle yaptığımız görüşmede öğrendik. Yani hükümet vatandaşa diyor ki, sen çocuğunu 12 yıl benim yanıma gönder ben eğitim vereyim okul bitince yani 18 yaşına gelince artık sen onu Kur`an Kursuna mı gönderirsin hafız mı yaparsın ne yaparsan yap. Şimdi oldu mu bu 18 yaşından sonra hafızlığın ne kadar zor olduğunu herkes biliyor. Yani anlayacağınız vatandaş farkında olmadan belli hakları elinden alınıyor. Bu konuda vatandaşlarımız da harekete geçmeli gerekirse milli eğitim müdürlüğüne giderek haklarını arayıp kamuoyu oluşturmalıdırlar. Bizler TESSEP olarak bahsettiğimiz bütün konuşlarda halkımıza destek vermeye hazırız" şeklinde konuştu.
12 Eylül Çarşamba gününün son gün olduğunu bir kez daha hatırlatan Demir, "Okullara gidelim ve dilekçimizi verelim çocuklarımız Kur`an ve Peygamberimizin hayatından mahrum kalmasın" diyerek sözlerini noktaladı.
(Mustafa Çiçek - İLKHA)