• DOLAR 34.706
  • EURO 36.73
  • ALTIN 2970.284
  • ...
MHP`de Devir Teslim Zamanı mı?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın da Genel Başkanlığa aday olduğunu açıkladı.

Koray Aydın’ın yaklaşık 30 milletvekilinin desteğini aldığı iddia ediliyor.

Ülkücülerin simge isimlerinden Ozan Arif de Aydın’ı desteklediğini açıklamış.

Devlet Bahçeli ise gelişmeler karşısında her zamanki soğukkanlılığını koruyor.

Yaşanan süreci olağan, adaylıkları ise “en tabii demokratik hak” olarak yorumladı.

Ama Aydın’ın eleştirileri sürecin sıcak geçeceğinin işaretlerini veriyor.

4 Kasım’a daha epey var.

Süreci izleyeceğiz; ama biz bu adaylık olayında başka bir noktaya değinmek istiyoruz.

Neden Koray Aydın?

Ülkücü çevreler çok abartılı övgülerde bulunsalar da Koray Aydın ismi yolsuzluk suçlamaları ile kirlenmiştir.

Eski Bayındırlık Bakanı olan ve 19 ayrı ihaleye fesat karıştırmak ve haksız mal edinmek suçlarından yargılanan Koray Aydın, yerel mahkemede hüküm giymesine rağmen Ekim 2007’de Anayasa Mahkemesi tarafından üzerine atılı tüm suçlamalardan beraat ettirilmişti.

Bakanlığı sırasında bu yolla 1 trilyon 961 milyar TL elde ettiği konuşulan Aydın hakkında mahkemenin verdiği bu kararın gerekçesi ise inanılmaz derecede şaşırtıcı.

Güya Koray Aydın döneminin Müsteşar Yardımcısı Sedat Aban ile danışmanı Sadrettin Dinçer’in Aydın aleyhindeki ifadeleri “işkence” yapılarak alınmış.

Bu “işkence”nin ise Sedat Aban’ın polisteki sorgusunun kesintisiz 6 saat 15 dakika sürmesi imiş.

1 Eylül 2001 tarihinde saat 08.30’da başlayan sorgu saat 14.45’e kadar hiç ara verilmeden devam ettiği için “yorma işkencesinin” yapıldığı söylenmiş.

Yerel mahkemenin mahkumiyet kararı sizce neden Anayasa Mahkemesinde dikkate alınmamış?

Anayasa Mahkemesinin o tarihlerdeki yapısının bunda etkili olduğunu söyleyebilirsiniz ki, bunda tümüyle haksız da sayılmazsınız.

Ama başka bir sebep daha olamaz mı? Mesela Devlet Bahçeli için “bir dönem istihbaratın hesabına çalıştı” şeklinde bir iddia olduğu gibi Koray Aydın için de aynı iddia söz konusu.

Ben bu iddiayı Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının MHP’den ayrıldığı 90’lı yıllarda ülkücülerden duymuştum.

İddia hiç de yabana atılır gibi değil.

O yüzden alternatif olarak Koray Aydın’ın piyasaya sürülmesinin “MHP’nin kontrol altında tutulması” çabasının bir devamı olarak görülmesi gerektiğini düşünüyorum.

“Kontrolden çıkış”ın ya da “başka yerlerin kontrolüne girme”nin “asıl devlet” açısından ağır bir bedeli olabilir.

Yıpranmış bir Devlet Bahçeli yerine yeni bir Koray Aydın…

Bahçeli ikna edilebilirse 4 Kasım bir kongre değil de bir “devir teslim toplantısı” olabilir.

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir