MERSİN - Tarsus`ta sıcak ve nemli havaya rağmen Cuma Namazı`nda camiler dolup taşarken, hutbede Allah`ın en sevmediği helal olan "boşanma " konusu ele alındı.

 

Aileyi kutsal bir yapı olarak kabul eden İslam dininde, eşlerin birbirine emanet edildiğini, mümin kadın ve erkeğin, bu değerli emanete sahip çıkmakla sorumlu tutulduğunu ifade edilerek, eşlerin, aile içerisinde evliliğin yıkılmasından yana değil, devam ettirilmesinden yana tavır sergilemesi gerektiği belirtildi.

 

"Aile İçin Sorunlar Adliyeden Önce, Kur`an- Kerim Etrafında Çözülmelidir"
Aile gibi kutsal bir emanete riayet edilmediği takdirde, maalesef muhatapların tüm hayatını etkileyebilecek olan boşanma sürecinin kaçınılmaz olabileceği belirtilen hutbede, şunlar belirtildi: "Aile içinde meydana gelen ciddi boyuttaki sıkıntıların giderilmesi için, evvela eşlere görev ve sorumlulukları hatırlatılmalıdır. Eğer sorun tarafları aşan bir mesele haline gelmişse, Kuran-ı Kerim`in metodunda olduğu gibi, `aile büyüklerinin hakemliği` teklif edilerek eşler arasındaki anlaşmazlık giderilmeye çalışılmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir Hadis-i Şeriflerinde: "Yüce Allah`ın en sevmediği helal boşamaktır" buyurmaktadır. Bazen halledilebilecek olan meseleler büyütülmekte, gurur ve kibirden dolayı geri adım atılmamakta ve yuvalar dağılmaktadır. Ancak bütün çabalara rağmen taraflar arasında anlaşma sağlanamamışsa kalben ve bedenen uzaklaşıp ayrılan karı kocanın boşanmasına da izin verilmiştir."

 

"Hayatımızı, Dünya ve Ahiret Mutluluğunun Rehberi Olan Kur`an İle Şekillendirmeliyiz"
Mutluluğun sürmesi ve boşanmaların engellenmesinin ancak Kur`an`ın rehberliğinde olabileceği belirtilen hutbede: "Kurulan evlilik müesseselerinin mutluluk üzere bina edilmesi ve boşanmaların önlenmesi ancak; yüce Allah`ın bizlere göndermiş olduğu, dünya ve ahiret mutluluğunun rehberi olan Kutsal Kitabımız Kur`an`ın hükümlerini dikkate alıp, bu ölçüler çerçevesinde yaşam sürmekle mümkün olacaktır. Buna bağlı olarak eşler; sabır, şükür sorumluluk, kanaatkârlık, saygı, hoşgörü ve hakka riayet gibi erdemlere de sahip olarak evliliğin devamı için gereken gayreti göstermelidirler." tavsiyesinde bulunuldu.