``Bırakın milletvekillerini, Adalet Bakanlığı görevlilerinden bile kaçırılan, son dakikaya kadar yazıcı başında nöbetçi ile çıkartılan bu düzenleme; birileri için yapılan `iktidarı paylaşıyoruz, özel yetkili mahkemeleri de paylaşalım` değişikliğidir. Bu düzenlemenin hukuk devleti, doğal yargıç ilkesi, eşitlik, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin yargı ve yargılanmaya ilişkin özellikle de savunma hakkı kurallarına aykırıdır. Toplumu hizaya getirme endeksli özel yetkili mahkemelerin kaldırılması beklenirken, ruh ikizi yaratılmış, özel yetkili çift raylı bir sistem oluşturulmuştur.

Katliam sanıklarının iki partinin anlaşması ve bir gece yarısı önergesiyle, ardından davul zurna eşliğinde salıverilmesi, sürecin bir başka dikkat çekici yönüydü sürecin. Muhtemelen bu desteğin diyeti de ödenmiştir. Majestelerinin muhalefeti, şehit cenazelerine çare aradığımız toplantı çağrımızda Meclis`e gelmeyerek iktidara diyetini ödemiştir.``

Yasada dikkat çekici diğer hususun, basın yoluyla işlenen ve 5 yıl hapis cezası içeren suçlara getirilen ``hükmün açıklanmasının geri bırakılması`` düzenlemesi olduğunu belirten Tarhan, bu hükmün Anayasa Mahkemesi`nin emsal kararı da gözetildiğinde; Anayasanın eşitlik ilkesine açık aykırılık taşıdığını ifade etti.

Tarhan, ``UYAP`ın soruşturmanın gizliliği ve ticari sırların masuniyetine yönelik tehditleri nedeniyle bu konudaki hükümlerin de Danıştay`a bir günlük göstermelik görevlendirme ve hülle yolu ile atama yapılmasını sağlamak için Cumhurbaşkanı`nın alışık olduğu bir yöntemi yasalaştıran hükmün de iptalini istiyoruz`` dedi.

CHP`nin Anayasa Mahkemesi`ne yaptığı başvuruda, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını da içeren ``3. Yargı Paketi``nin bazı maddelerinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali isteniyor.

AA