Hıristiyan olan Habeş Kralı Hıristiyanlığı yaymak için her yerde kilise inşa etmeye başlar. Özellikle Arapları Hıristiyanlığa çekmek için farklı farklı yollar dener. Yemen’deki Naibi Ebrehe’ye de kilise yapmasını emreder. Ebrehe başta San’a olmak üzere Necran’da da kilise yapar.

Ancak Araplardan biri onların bu Hıristiyanlık provokasyonlarına sinirlenince Necran’da yapılan kilisenin içini kirletir. Kâbe’ye inananların kiliseye saygısızlık yaptığı haberi Ebrehe’ye ulaşınca, Kâbe’yi yıkmadan rahat etmeyeceğine yemin eder.
…
Fil suresinde, “rabbin fil sahiplerine neler etti görmedin mi? Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı? Onların üstüne sürü sürü kuşlar gönderdi. O kuşlar onların üstüne pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu. Böylece Allah onları yenilip çiğnenmiş ekine çevirdi.”

Evet Rabbim şüphesiz ki dilediğini yapar. Allah yarattığı kulunu her an kendisine ibadet etmesini, hamd etmesini ve şükür etmesini ister. Sadece beş vakit değil her an bana ibadet etsinler, her an beni düşünsünler ister.

İşte bunun için Peygamberimiz (s.a.v) ilk camiyi inşa etti. Ashabıyla en çok uğradığı vaktini en çok geçirdiği yerdir. Sadece vakit namazları değil aynı zamanda sohbetler, içtihat, savaş kararları, ilmi eğitim vs. gibi konular burada konuşulur ve karara bağlanırdı.

Cami ümmetin eviydi. Allah için kurulan mekânlardı. İnsanların en çok huzur bulduğu mekânlar… Ancak günümüz camileri ise sadece beş vakit namazların kılındığı, yaz aylarında diyanet zorunlu kıldığı 9 ila 12 saatleri arasında kuran eğitimi verilir. Birde her namaz vakti kapıların kilidi açılır. Daha sonra tekrar kilitlenir. Evet imamlar artık Allah’ın evine, Müslümanların Kabe’lerine kilit vuruyorlar. Ben Kur’a-n dersi verdiğim cami imamına bunun nedenini sorduğumda ise: “Kızım ayakkabılık kısmını kilitlemiyorum. Diğer kısımları kapatmazsam hırsızlar rahleleri, halıları vs. eşyaları çalarlar. Diyanet bunların hesabını benden sorar” dedi. İşte bu hocamız gibi diğer imamlarda aynı sebepten dolayı camilere kilit vuruyorlar.

Mekke’nin reisi Abdulmuttalib Kâbe’ye saldıran Ebrehe ordusuyla savaşmıyorken ve “ O Allah’ın evidir. Allah kendi evini korur” diyor. O zaman ben de diyorum ki “Rabbim Kebir’dir. Büyüklüğüyle, Azametiyle O buradaki evlerini de korur Kâbe’yi koruduğu gibi. O kilitlere de ihtiyacı yoktur.

Özellikle büyük şehirlere giden insanlar dinlenmek için Allah’ın evine sığınırlar. Fakat kilitli kapıları görünce geri dönmek zorunda kalıyorlar. Bir zamanın rejimi camilere kilit vururken şimdi ise bizim önder dediklerimiz, yani ümmetin imamları kilit vuruyorlar.

Nurcan Birge- Ankara/ Yaş: 21