CHP`de Neler Oluyor?
Doğrusu CHP`de neler olduğunu artık anlamakta zorlanıyoruz.
Doğruhaber Analiz- Hüseyin Kaya
Kılıçdaroğlu ve ekibinin hızına yetişmek zor.
Her gün bizi yeni şeylerle şaşırtmaya devam ediyor.
Mesela Ramazan ayının son günlerindeki iftara bakın!
İftara kimler katılmamış ki?
Süleyman Ateş, Doç. Dr. Rahmi Yaran, Mustafa Çağrıcı, Selahattin Özgündüz, Zekeriya Beyaz, Hayrat Vakfı’ndan İlhan Kesikkaya, Diyanet-Sen, Din-Bir-Sen, Hüseyin Gülerce, Ali Bulaç, Ahmet Hakan, Fehmi Koru ve başkaları... İftarda şunları söylemiş Kılıçdaroğlu: “Mütedeyyin kesimle mesafeyi kaldıracağız. Biz de inanıyoruz, niye bu mesafe var. Hatalarımızı biliyoruz, telafi edeceğiz. Diyaloğu arttıracağız”.
Sadece bu da değil.
Bir gazeteye açıklamalarda bulunarak bizi biraz daha şaşırttı Kemal Bey.
Kısa alıntılar yapıyorum:
Yıllar yılı CHP’nin dine karşı bir parti olduğu algısı yaratılmak isteniyor. Bu algıyı kırmak için çalışıyoruz. Bunun böyle olmadığını biliyoruz. Bize 11 milyon insan oy veriyor, her kesimden oy alıyoruz. Biz CHP olarak sosyal demokrasiyi savunuyoruz. Sosyal demokrasinin ana felsefesi ‘komşusu açken tok yatan bizden değildir’ görüşüdür. Siyasal açıdan da dini açıdan da baktığınız zaman karşılığı var.(…)
CHP, okuyan, hayatı sorgulayan, inançlı, inancını siyaset ve ticarete alet etmeyen mütedeyyin kesimle yıllarca iyi bir diyalog kuramadı. Şimdi zaman zaman bir araya geliyoruz. Oturup konuşuyoruz. CHP’yi görüyor ve diyorlar ki ‘CHP buysa bizim bir sorunumuz yok.’ Mütedeyyin kesimi muhafazakar kesim olarak görmüyorum. Bu kesim; aydın, okuyan, hayatı sorgulayan, olaylara sağlıklı bakan ve inançlı insanlardan oluşuyor. Ben mütedeyyinleri aydın olarak görüyorum.(…)
İnsanlar yıllarca hep cümlelerle kılık kıyafetlerle ayrıştırıldı. Öğrencilik yıllarımda uzun favorisi olan solcu, bıyıkları sarkık ise MHP’li, sakallı olan gerici diye algılanırdı. Artık kılık kıyafet üzerinden insanları damgalamak çağdışı bir anlayış.(…)
Mütedeyyin kesimle bir araya geldiğimiz iftarda ahlak vurgusu yaptım. Ülkemizde ahlakı korumamız gerektiğini vurguladım. Siyasal düşüncesi ne olursa olsun toplumun ortak paydasının ahlak üzerinde yürümesi gerekir.(…)
İftardaki konuşmamda Hz. Muhammed’in devrimci kişiliğine vurgu yaptım. Bence Hz Muhammed en büyük devrimcidir. Milyarlarca kişiyi etkileyen bir insana siz devrimci demeyip kime diyeceksiniz. Mütedeyyin insan Hz Muhammed’e inanıyorsa artık o da devrimcidir.
Kemal Bey bu sözleri söylerken “eski CHP’yi” nasıl ikna etti bilemiyorum.
Mesela “ikna odaları” gibi faşist bir projenin mucidi olan Nur Serter…
Eğer proje “köprüden geçinceye kadar” gibi bir stratejiye dayanırsa elinde patlar Kemal Beyin.
Değilse içerdeki Kemalistlerde patlama meydana gelir.
Yani Kemal Bey elinde tehlikeli bir bomba taşıyor.
Sanırım Baykal ve Sav ittifakı da CHP’yi barajın altından kurtaramaz.