Elektrikte Fatura Krizi Başladı!
2 milyar liralık kayıp ve kaçak bizde kalacak.
Yüzlerce kişi itiraz etmekle de kalmadı konuyu yargıya taşıdı. Bu gelişmelerin ardından sessiz sedasız faturalarda net olarak gösterilen kayıp ve kaçak için kesilen para diğer rakamların içine gizlendi. O sütun artık boş. Ancak cin şişeden çıktı bir kere. Nitekim konu Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı`nın önderliğinde hazırlanan yeni Tüketici Yasası`nda da yer alabilir.
Hafta başında İstanbul`da gazetecilerle buluşan ve yasayı anlatan Yazıcı, “ Kayıp kaçak, yani tüketicinin kullanmadığı, tüketmediği, sebep olarak gösterilmeyen hiçbir bedelin tüketiciden alınamayacağı görüşündeyiz” diyerek konu ile ilgili EPDK’yla görüşeceklerini dile getirdi. Peki, `Kayıp ve kaçak oranı faturalara yansıtılamaz` diye bir yasa çıkarsa ne olacak? Hatta yasayı bir kenara bırakın halen devam eden davalarla ilgili son kararı verecek olan Danıştay çıkıp `kayıp ve kaçak oranı fatura edilemez” derse ne olacak? Türkiye genelinde toplam 21 dağıtım bölgesi var.
Şu an için 12-13 tanesi özel sektörün elinde. Danıştay ve yasa kararı çıkarsa EPDK dönüp dağıtım şirketlerine, `Kusura bakmayın bu maliyeti siz yükleneceksiniz” diyemez. Yıllık bazda baktığımızda yüzde 15`lik kayıp ve kaçak oranı yaklaşık 2 milyar lira ediyor. Yüzde 2.3 kâr marjı ile çalışan dağıtım şirketleri bu yükü asla kabul etmez. Peki ne olacak?
Haftalarca toplantı yapılacak, kurumlar arasında yazışmalar olacak. Sonunda dönüp dolaşıp bu 2 milyar liralık fark Hazine`den istenecek. Hazine`nin ödemesi ise `elektrik faturası içinde değil ama başka isimlerle bu parayı yine tüm Türkiye`nin ödeyeceği anlamına gelir. Yani ilk etapta `çılgın bir proje gibi` görünse de elektrik faturası öderken kayıp ve kaçağın yükünü çeken bizler, bu oranlar düşmeden, bölgesel tarife sistemi oturmadan öyle veya böyle finanse etmeye devam edeceğiz.
(Habertürk)