DİYARBAKIR- İslami hassasiyetlerinden dolayı yıllardır cezaevinde bulunan ve sevk adı altında memleketlerinden çok çok uzakta bulunan başka şehirlere sürgün edilen tutuklu ve hükümlü aileleri her ne şart ve koşulda olursa olsun çocuklarına sahip çıkacaklarını ve hiçbir zaman kendilerini yalnız bırakmaya vurgu yaparak, çocuklarının Ramazan bayramlarını kutladılar.

 

Gazetemiz aracılığı ile çocuklarının bayramlarının tebrik eden mahkum ailelerinden Hüsnü Güneş, oğlu Hacı Güneş`in ne hırsızlık yaptığını ne de eroin ve uyuşturucu sattığını, sadece İslami bir yaşamı tercih ettiği için,12 yıldır cezaevinde tutulduğunu aynı zamanda sürekli oğlunun başka cezaevlerine sürgün edildiğini belirterek, oğlunu nereye sürgün ederlerse etsinler hep yanında olacağını belirtti.

 

Bir oğlunun da İzmir`de cezaevinde olduğunu söyleyen Baba Güneş, "Evet çocuklarımız bu bayramda da yanımızda olmadıkları için çok üzgünüz, ama bizim bu üzgün oluşumuz onları o uzak diyarlarda yalnız bırakma anlamına gelmiyor" diyerek, "İnşallah bu bayram da hem İzmir`e hem de Bingöl`le çocuklarımızı bayram ziyaretlerine gideceğiz" dedi.

 

Hüsnü Güneş çocuklarının bu durumundan ayrıca ailelerinin de cezalandırıldığını söyleyerek, bu zulmün bir an önce ortada kaldırılması gerektiğini ayrıca kaydetti.

 

70 yaşında ve hasta olduğunu söyleyen Fatma Aslan, oğlu Hatip Aslan`ın sadece camiye gidip Kur`an-ı Kerim dersi çocuk ve gençlere verdiği için 14 yıldır cezaevinde bulunduğunu, haksız bir şekilde de oğlunun Tokat`a sürgün edildiğini belirterek, oğluna yapılan sevk zulmüyle aynı zamanda kendilerinin de cezalandırıldığını ifade etti.

 

Anne Aslan, uzak diyarlara gidip gelmek konusunda epey zorlandığını söyleyerek, şöyle devam etti: "Ama oğlumu değil Tokat`ta dünyanın öbür ucunada sürgün etseler, yapılan bu zulümler velev ki bu yolda ölümümüze sebep olsa bile anne baba ve ailesi olarak Hatip`imi yalnız bırakmayacağız ve hep onunla beraber olacağız.

Bütün Olup Bitenler Birer Senaryodan İbarettir

Fatma Aslan 12 yıl boyunca Devlet Güvenlik Mahkemelerine bizat gidip geldiğini oğlunun sadece camiye gitmekle suçlandığını da belirterek, bütün bu olup bitenlerin birer senaryoda ibaret olduğuna dikkat çekti.

 

Devlet ve hükümetin çok yanlışları olduğunun altını çizen Anne Aslan, Hükümetin yaş ile kuruyu birlikte yandırdığını, en kısa zamanda bir affın çıkarılması gerektiğini, oğlunun şahsında tüm tutuklu ve mahkumların bayramını kutlayarak oğlunu yalnız bırakmayacağını muhakkak bayram ziyaretine gideceğini sözlerine ekledi.

 

Oğlu Mahsum Nazlı`nın 18 yıldır sadece ve sadece camide Allah rızası için küçük çocuklara Kur`an dersi verdiği için haksız bir şekilde cezaevinde tutulduğunu belirten 68 yaşındaki baba Abdullah Nazlı ise, oğlunun İmam Hatip mezunu olduğunu ve oğlunun 45 gün boyunca her türlü işkenceye maruz bırakıldığını oğluna zorla asılsız belgelerin imzalatıldığının altını çizdi.

 

Oğlunun Giresun`a haksız ve zalimane bir şekilde sürgün edildiğini söyleyen baba Abdullah Nazlı, "Bizim için ha Diyarbakır, ha Giresun, ha dünyanın öbür ucu fark etmez. Bizler oğlumuzun kesinlikle İslam dışı bir şey yapmadığını biliyoruz, Biz 1994 bu yana çocuğumuza nasıl sahip çıktıysak bunda sonrada çocuklarımıza sahip çıkacağız ve sürekli ziyaretlerine gideceğiz" dedi.

 

Bayram nedeniyle de oğlunun görüşüne gideceğini söyleyen Baba Nazlı çocuklarının terörist olmadığını aksi taktirde oğlunun İslami bir yaşantı yaşadığını bundan dolayı bir mümin olarak çocuklarına sürekli sahip çıkacaklarını söyleyerek, şimdiye kadar çıkarılmış olan yargı paketlerinin hiç birinin Müslümanları ilgilendirmediğini, paketlerin hırsızlara ve hortumcular için çıkartıldığına dikkat çekerek son olarak, "Bütün tutuklu ve hükümlülerin mübarek Ramazan Bayramlarını kutluyor, bir Müslüman olarak ölünceye kadar sizlerin yanındayız ve sürekli size sahip çıkacağız" dedi.

 

Süleyman Kılavuz, abesi Ekrem`in 13 yıldır cezaevinde tutulduğunu en son da hiçbir gerekçe gösterilmeden haksız bir şekilde Bayburt`ta sürgün edildiğini belirterek bu haksızlıkla birlikte kendilerinin de cezalandırıldığını söyledi.

 

Abisinin Allah rızası için yaptığı hayırlı işlerden dolayı ceza evinde 13 yıl bulunmasını bir suç olarak algılamadığına vurgu yapan Süleyman Kılavuz, nerede olursa olsun ailesi olarak sürekli abesinin yanında olacaklarını söyledi Kılavuz şöyle devam etti: " Değil Bayburt en uzak yerde bile olsalar bile elimize geldiği müddetçe onlara destek ve yardımcı olacağız inşallah. Daha önce Diyarbakır ve çevre illerde olduğu için her hafta ya da on beş günde bir abemin ziyaretine gidiyorduk ama şimdi ise yapılan bu zulümden dolayı ayda bir, iki ayda bir ancak abemin ziyaretine gidiyoruz. Tabi gidiş gelişlerden dolayı çok büyük zorluklar çekiyoruz ailesi olarak. Bundan dolayı en büyük haksızlık ve zulüm ailesine yapılmıştır.

 

Bayramların en zor olanı cezaevinde yaşanır diyen Süleyman Kılavuz son olarak, abesinin şahsında tüm mahkumların bayramlarını tebrik ederek, "Bu insanların bayramlarda ailelerinin yanında olması gerekirken, bizim içinde onlar için büyük bir sıkıntı ve eziyettir Gerek bu bayramda olsun gerek başka zamanlarda olsun hep abemi ziyaret edeceğiz ve bunu, bize reva görenlere de hakkımızı helal etmiyoruz" İfadelerini kaydetti.