Mursi İslam Dünyasına Güven Verdi
Generallerin emekliye sevk edilmesinin perde arkası Mursi İslam Dünyasına güven verdi
Mehmet Özcan / Doğruhaber
Sina saldırıları ve generallerin emekliye sevk edilmesinin perde arkasını gazetemize değerlendiren İhvan liderlerinden Dr. Eşref Abdulgaffar, “Saldırıların arkasında israil’in olduğuna dair en ufak bir şüphemiz yok.
Mısır askerlerini öldürenler Muhammed Dahlan’ın ayarladığı adamlardı. Görevden alınan generallerin tümünün de önceden haberi vardı. Bu çok yönlü bir komploydu” diye konuştu
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin Sina Yarımadası’nda 16 askerin öldürüldüğü saldırının ardından Savunma Bakanı ile Genelkurmay Başkanı dahil 6 generali emekliye sevk etmesi ve Yüksek Askeri Konsey’in (YAK) anayasaya eklediği maddeleri iptal kararları ülke içi ve dışında büyük yankı uyandırırken, Mısır halkı Tahrir’de kutlamalarda bulundu.
Konu ile ilgili görüştüğümüz İhvan liderlerinden Dr. Eşref Abdulgaffar, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’ye yönelik mesajlar da veren İhvan lideri, Türkiye ile Mısır’ın artık İslam ümmetinin çıkarları doğrultusunda birlikte hareket edeceğini ifade etti.
İşte İhvan liderinin sorularımıza verdiği cevaplar; Mursi’nin 6 generali emekliye sevk etmesi ve kısıtlanan cumhurbaşkanlığı yetkilerini tekrardan eline geçirmesi gibi olumlu gelişmeler Mısır’da olduğu gibi dışarıda da Müslümanlara övünç kaynağı oldu.
Bu durumu genel anlamda değerlendirebilir misiniz?
Mısır devriminden sonra Askeri Konsey kötü bir sınav verdi. Yaptıkları bazı icraatlarla tamamlanmış anayasa adını verdikleri taslaklarla halkın iradesiyle seçilmiş olan cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtladılar. Meclisi kapattılar.
Cumhurbaşkanının suretten ibaret olması için ellerinden geleni yaptılar. Yargıyı bile emellerine alet ettiler. Bununla da yetinmediler. Cumhurbaşkanı Mursi’yi zayıf göstermeye çalıştılar. Mursi için, güvenliği sağlamaktan aciz bir cumhurbaşkanı imajını oluşturmak için ne gerekiyorsa yaptılar.
MURSİ’NİN KARARLARI MISIR’A HUZUR VE ÖZGÜVEN GETİRDİ
Bunu baştan beri fark eden ve gözetleyen Muhammed Mursi, harekete geçerek bu oyuna son verdi. Önce tamamlanmış anayasa bildirisini yürürlükten kaldırdı.
Sonra da Savunma Bakanı Hüseyin Tantavi ve Genelkurmay Başkanı Sami Enan’ı görevden aldı. Onların yerine bu işin ehli olduklarına inandığı kişileri atadı.
Muhammed Mursi’nin bu kararları sadece halk tarafından değil ordu tarafından da çok olumlu karşılandı. Ülkeye huzur ve özgüven geldi.
Ayrıca istihbarat başkanı, jandarma genel komutanı ve Sina’da öldürülen Mısır askerlerinin cenaze merasimine katılma durumunda Cumhurbaşkanı Mursi’yi koruyamayacağını bu nedenle katılmaması gerektiğini belirten Cumhuriyet Muhafızları Genel Komutanı’nı da görevden aldı. Oysa bu durum Mısır kamuoyunu Mursi aleyhinde kışkırtmayı amaçlayan bir oyundu. Alınan kararlar ordusuyla, devletiyle, halkıyla tüm Mısır’ı rahatlattı.
Mısır borsası bile alınan kararları olumlu karşılamış olacak ki, uzun bir aradan sonra ilk defa yükselişe geçti. Demek ki iş çevreleri, sermaye sahipleri de artık Mısır’a istikrarın gelmiş olduğuna inanmaya başladı. Bilindiği üzere sermaye güvenli ve istikrarlı ortamlar arar. Borsanın yükselişe geçmesi de buna pratik bir delildir.
CANLI YAYINDA MUHAMMED MURSİ’Yİ ÖLÜMLE TEHDİT ETTİLER
Mübarek rejiminin artıkları çok küstahlaşmıştı. Canlı yayında Muhammed Mursi’yi ölümle tehdit ettiler. Mübarek zamanında bir gazeteci Mübarek’in hasta olabileceği haberini yaydığı için hapis cezasına çarptırıldı. Düşünebiliyor musunuz, adamlar cumhurbaşkanını canlı yayında ölümle tehdit ediyor.
Sonuç itibarıyla Mursi’nin aldığı kararlarla herkes dersini ve cevabını almış oldu. Artık devlette tek başlılık söz konusu. Bu da devletin kurumları ve toplum içindeki bölünmüşlüğü sona erdirdi.
MISIR ASKERLERİNİ ÖLDÜRENLER DAHLAN’IN ADAMLARI
Sina saldırısının arkasında kim veya kimler var?
Bu olayların arkasında israil’in olduğuna dair en ufak bir şüphemiz yok. Bu çok yönlü bir komploydu. Görevden alınan generallerin tümünün önceden haberi vardı. Buna rağmen hiçbir tedbir almadılar.
Yani olayı seyrettiler. Burada bir taşla birçok kuşu vurmayı hesapladılar. Bununla Mısır’ın istikrarını bozmayı ve en önemlisi de Mısır ile Gazze’nin arasını açmayı düşündüler. Ama Allah’ın izniyle tezgâhladıkları oyun başlarını yedi. Bundan hiçbirini elde edemediler. Sihir bozuldu.
Mısır askerlerini öldürenler Muhammed Dahlan’ın ayarladığı adamlardı. Bunların Mısırlı veya Filistinli olması mümkün değildi.
MURSİ, CAMP DAVİD’İN DEĞİŞTİRİLMESİ İÇİN ÇALIŞIYOR
Şu an Sina’daki son durum nedir?
Sina, 5 milyon insanın yaşadığı bir bölgedir. Allah’ın (cc) Musa (as) ile konuştuğu yerdir. Sina çok değerli bir yerdir. Fakat Hüsnü Mübarek zamanında çok ihmal edilmişti.
Camp David anlaşmasının bir sonucu olarak Sina Yarımadası adeta Mısır’ın toprağı sayılmıyor. Çünkü Sina’da Mısır’ın askeri bir gücü yok. Camp David anlaşmasına göre bu yasak. Şu an Sina’daki operasyonları Cumhurbaşkanı Mursi bizzat yönetiyor. Buradan başlayarak Camp David anlaşmasında değişiklikler yapmaya çalışıyor.
İslam ümmetine müjdeler olsun.
İslam ümmetine müjdeler olsun.
Mısır’daki gelişmeler israil ve Batıyı endişelendirdiği gibi İslam ümmetine de umut oluyor bu minvalde Türkiyeli Müslümanlara yönelik neler söylemek istersiniz?
Biz İslam ümmetine ve Türkiyeli Müslümanlara müjdeler olsun diyoruz. Çünkü artık yalnız değilsiniz. Biz Türkiye’yi yakından takip ediyoruz. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Hanımın Myanmar’a yaptığı ziyaret bizi çok etkiledi. Bu ümmet bilincidir.
Biz şunu söylemek istiyoruz ki; ümmeti ilgilendiren bütün meselelerde artık Mısır’ı da görebilirsiniz. Tek elle alkış olmaz. Artık Türkiye ve Mısır birlikte olacaktır. Türkiye ve Mısır iki büyük ülkedir. Ümmetin çıkarları için birlikte hareket ettiklerinde çok etkili olacaklardır. Herkes onların hesabını yapmak zorunda kalacaktır.
Dr. Eşref Abdulgaffar KİMDİR?
1956 doğumlu olan Dr. Eşref Abdulgaffar tıp fakültesi mezunu. Mübarek döneminde beş yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra uzun yıllar ülke dışında yaşamak zorunda kalan Dr. Eşref Abdulgaffar, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin özel affıyla Mısır’a dönebilmiş.
Yıllarını Mısır’ın dışında Bosna, Sudan, Irak Somali ve özellikle Türkiye’de geçiren İhvan lideri, zamanını bu ülkelerde insani faaliyetlerde bulunarak geçirmiş.