Binlerce Suriyeli Sınırda Aç-Susuz Bekliyor
Halep`tekiki çatışmalardan kaçan binlerce Suriyeli, Kilis sınırından Türkiye`ye geçmek için bekliyor. Aralarında yaralılar da var.
İyad Nasan, 3 gün önce sınıra gelmiş. 15 kişilik ailesiyle zeytin ağacının altında bekliyor. İyad sosyoloji öğretmeni. Kaçış hikâyesini şöyle anlatıyor: “Tel Rıfat’ta oturuyorduk. Orada savaş başlayınca Selahaddin’deki akrabalarımızın yanına gittik. 7 gün kaldık. Orada çatışmalar başlayınca yeniden Tel Rıfat’a döndük. Ancak Tel Rıfat çok yoğun bombalandı. Biz de buraya geldik. Nereye gideceğiz, bilmiyoruz.”
İyad gibi binlerce insan bekliyor. Getirebildikleri kadar eşyaları getirmişler. Neredeyse her ailenin başeşyası ‘vantilatör ya da klima’. Sıcaklık dün öğleyin 44 dereceye kadar çıktı. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üyeleri yönetimden ele geçirdikleri otobüslerle her gün Türkiye sınırına sığınmacıları taşıyorlar.
Çamur içinde su kuyruğu
Suriye tarafında bekleyenlerin su ve yiyecek ihtiyacını da yine ÖSO tedarik ediyor. Ancak sayı binleri geçince su ve yiyecek yetersiz kalıyor. Çocuklar tankerlerle getirilen suyun önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Elindeki pet şişelere suyu doldurmayı başaran ailesinin yanına koşuyor.
Hasna bebek henüz 1.5 yaşında. Tülden bir örtünün altında yatıyor, nefesi hırıltılı. Atılan bombanın küçük bir parçası Hasna’nın ağzına isabet etmiş. Yaranın üzerinde sinekler uçuşuyor. Dilinin yarısı yok. Ağzından beslenemiyor. Babası Muhammed çaresizlik içinde: “Askerlere söyledim. Kilis’teki hastaneye gittik ancak ilaç yokmuş. Şanlıurfa ’ya gidin dediler. Bekliyoruz.. Halep’te Meseke Hanano’da yaşıyoruz.”
Telleri aşmak....
Mülteciler sınır kapısının 5-6 km uzağında tel örgülerin bulunduğu bir alanda kabul ediliyor. Türkiye tarafında askerler, Suriye tarafında ise muhalifler organizasyonu sağlıyor. Ancak mülteci sayısı çok olunca işlemler çok uzuyor. Telleri aşıp geçen Suriyeliler buradan araçlarla huduttaki askeri birliğe getiriliyor. Burada kayıt işlemleri yapılıyor. Kilis’teki kamp kapasitesini doldurduğu için yeni gelenler başka bölgelere gönderiliyor. Muhamed Ebu Abdul da Türkiye tarafında işlemlerin bitmesini bekliyor:
“Tel Rıfat’ta 20 bin kişi vardı. Kimse kalmadı. Herkes kaçtı. Biz dün gece (önceki gün) geldik. 14 kişiyiz. MIG’ler sürekli bomba atıyordu. Komşumuzun evine geldi. 13 kişi öldü.” Abdul’un öğrendiği tek Türkçe kelime var: “Esad zalim.” Halep’ten gelen Misemir ise 7 çocuğunu alıp kaçmış. Soyadını söylemekten ve fotoğraf çektirmekten kaçınıyor. Savaşın acı yüzünü şöyle anlatıyor: “2 gün önce helikopter gelip bombalamaya başladı. Sadece bizim mahallede bir günde 10’dan fazla ev yıkıldı. Selahaddin’de akrabalarım vardı. Haber alamıyorum. 3 evdeki tüm akrabalarım öldü. Kocam gelmedi. Hırsızlık olduğu için evi bekliyor. Savaş bittiğinde döneceğiz..”
Kampta arbede: 3 yaralı
Bu arada Hatay-Yayladağı’ndaki kampta kalan Suriyeliler ve polis arasında dün çıkan tartışma kanlı bitti. İddiaya göre ilçe merkezinde gezdikten sonra kampa gelen 20 kişi, kimlik sorduğu için bir polis memurunu tabancasıyla kolundan vurup iki polisi de sopayla yaraladı.
Radikal