Şemdinli’de son yılların en uzun çatışması yaşanıyor. PKK’nın bazı köyleri basarak köyleri ele geçirme planına karşı harekete geçen TSK Şemdinli kırsalını top ve kurşun yağmuruna tuttu.

 

Çıkan çatışmalarda 120’yi aşkın PKK’lı öldürüldüğü iddia edilirken 2 korucu ve 6 asker de hayatını kaybetti. Çok sayıda yaralı var. 23 Temmuz’da başlayan çatışmalar 19. gününde de devam ediyor. Çıkan çatışmalarda ise en büyük mağduriyeti her zaman olduğu gibi yine halk yaşadı.

 

Çatışmalar sonrası korkuya kapılan halk, köylerini terk etti. Köylerini, ev ve geçim kaynağı olan hayvanlarını ahırlarda sahipsiz bırakan köylüler, çatışmaların yaşanmadığı Şemdinli merkezde akrabalarına sığındı. Valilik kendilerine barınma ve gıda yardımı yapacağını duyurdu ancak bu konuda herhangi bir adım atılmadı.

 

Köylüler, köylerine geri dönmek istedi buna da izin verilmedi. Şemdinlililer tam anlamıyla iki ateş arasında kaldı. Bağlar Köyü, Güzel Kaya (Begut), Çem (Naver), Zorgecit (Serget), Şuş (Muş), Güzyazı Köyü, Aşağı Yiğitler, Yukarı Yiğitler, Orta yiğitler (Narkule) köylerinde yaşayan onlarca aile çatışmalardan dolayı köylerini terk etti.

 

PEKİ, NEDEN ŞEMDİNLİ
Yaşanan olayları Doğruhaber’e anlatan Şemdinlililer, PKK’nın özellikle Şemdinli’yi seçmesinin özel bir anlamı olduğunu da sözlerine eklediler. Şemdinli halkının dinlerine bağlı bir halk olduğunu dile getiren bazı Şemdinlililer “Derin bir yapı Şemdinli üzerinde karanlık oyunlar oynamak istiyor. Bunu 9 Kasım 2005’teki patlamayla da yapmaya çalıştılar. Başarılı olamadılar. Şimdi farklı bir senaryo çizdiler.

 

Ama dindar Şemdinli halkı bu oyunlara gelmeyecek” dedi. İsmini vermek istemeyen bir başka Şemdinlili ise “PKK Şemdinli’nin civar köylerine gelerek zorla isyana teşvik etmiş.

 

Bir süre propaganda yaptıktan sonra ‘Şemdinli ilçe merkezini ele geçirmemiz lazım, bundan sonra herkes üzerine düşen görevi yapacak Şemdinli halkı pasifleşmiş niye diğer ilçeler gibi başkaldırmıyor’ diyerek zorlamışlar. Tabi Şemdinli halkı bu sözlere itibar etmedi. Daha sonra yüzlerce PKK’lı ilçe merkezine doğru gelerek ilçeyi ele geçirmeye çalıştı. Asker de bunu haber alınca harekete geçti ve çatışmalar başladı” ifadelerini kullandı.

 

Bir Başka Şemdinlili ise medyada çıkan haberlerin PKK’ya yaradığını vurgulayarak, “PKK’nın Şemdinli’de bazı yerleri ele geçirdiği iddiaları var ve haberlerde sanki Şemdinli halkının tamamı PKK’lıymış gibi gösteriliyor. Ama öyle bir şey yok. Şemdinli halkı dinine bağlı olduğu için özellikle hedef seçildi” dedi.

ARTIK KAN DÖKÜLMESİN
Çatışmaların ilk gününü anlatan Hacı Kasım Çiftçi, “Köyde evimizin civarına oturuyorduk. Bir anda silah sesleri gelmeye başladı. Çok yoğun çatışmalar yaşandı. Kimse bize hiçbir haber vermedi. Ne olduğunu dahi bilmiyorduk.

 

Her şeyimizi bırakarak köyden çıktık. Hayvanlarımız, eşyalarımız hatta giysilerimiz dahi köyde kaldı. 18 gündür köyümüzden haber alamıyoruz. Kimse bize bir bilgi de vermiyor.

 

Asker ve PKK bölgede hala çatışıyor. Bizler iki ateş arasında kaldık” dedi. Başbakan Erdoğan’a seslenen Çiftçi, “Bu ramazan hatırı için bu kan artık dursun, ölümleri durdurun. Biz başka hiç bir şey istemiyoruz. Bizim istediğimiz tek şey biraz huzur. Kulağımızda silah sesleri olsun istemiyoruz” şeklinde konuştu.
Hacı Kasım Çiftçinin kızı Şerbet Çiftçi ise, “Köyün yakınında çobanlık yapıyorduk.

 

Çatışmalardan hemen önce ‘çatışma çıkacak diye bir duyum aldık. Zaten hemen sonrasında çatışma başladı ve köyümüzü bırakıp kaçtık. Köy, evlerimiz ve hayvanlarımız ne durumdadır bu konuda hiçbir bilgimiz yok. Devlet köye gitmemize izin vermiyor. Ama biz artık köylerimize gitmek istiyoruz” dedi.

EVLATLARIM BİRBİRLERİNİ ÖLDÜRMEK İÇİN SAVAŞIYOR
Boşaltılan Aşağı Yiğitler Köyü sakinlerinden Halit Kaplan ise o günü şöyle anlattı, “O gün PKK tarafından bazı köy yollarının kapatıldığı haberini aldık. Kısa süre sonra helikopterler geldi ve çatışmalar başladı. Bir anda çatışmanın ortasında kaldık. Köyün her tarafına bombalar düşüyordu. Çatışmalar köye çok yakın olduğu için kurşun ve bombalar köye kadar geliyordu. Hatta bombalardan biri evimin bahçesine düştü, canımızı zor kurtardık ve köyü terk ettik.

 

Her şeyimiz köyde kaldı. Köyümüz yaklaşık 28 haneden oluşuyordu. Günlerdir jandarmaya, Kaymakamlığa müracaat edip köyümüzle ilgili bilgi almak istiyoruz ama ne gitmemize izin veriliyor ne de köyümüz ile ilgili bilgi veriliyor. 16 nüfuslu bir aileyiz. Perişan duruma geldik. Mağduruz, bize el atan kimse de yok” şeklinde konuştu.

 

Baba Kaplan sözlerini şöyle sürdürdü; “İki oğlum askerde, bir oğlum dağda, onlar karşı karşıya ve birbirlerini öldürmek için savaşıyorlar. Bu neyin savaşı bilmiyorum. Şimdi ise biz Şemdinli’de köylerimizden kaçtık iki ateş arasında kaldık.”

 

YAŞANANLARI DOĞRU BULMUYORUZ
Şemdinli olayları ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Avukat Hüseyin Yılmaz, Şemdinli’de bir oyunun oynanmaya çalışıldığını ve Şemdinli halkının bu oyunu boşa çıkardığını söyledi.

 

Emrah Tel / Haber Merkezi
Şemdinli’de Ramazan ayının başından bu yana süren olayları Doğruhaber’e değerlendiren Mustazaflar Hareketi Sözcüsü Avukat Hüseyin Yılmaz, PKK’nın Şemdinli’de halkı çatışma ortamına çekmek istediğine vurgu yaparak, “PKK’nın yılardır bu konuda bir stratejisi var.

 

Özellikle Yüksekova, Şemdinli gibi yerlerde halk üzerinde baskı kurarak halkı kendi emelleri doğrultusunda kullanmaya çalışıyor. Kamuoyu ve dışarıya bu bir halk savaşıdır izlenimini vermeye çalışıyorlar. Son olarak da bu amaçla Şemdinli’ye giriyorlar ve karşılıklı çatışmalar başlıyor. Tabi bu arada her zaman olduğu gibi yine olan halka oluyor. Güvenlik bölgeleri ilan edildi; köyler boşaltıldı; insanlar mağdur oldu.

ÇATIŞMALARI BİTİRECEK OLAN DEVLETTİR
Çatışmaların bir an önce durması ve bölge halkının daha çok mağdur edilmemesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, “Biz coğrafyamızda yaşananları doğru bulmuyoruz. Bu konudaki temennimiz çatışmaların bir an önce bitmesi ve sorunların normal yollardan halledilmesidir.

 

Her iki tarafa da halkın zarar göreceği yöntemlere başvurmamalarını tavsiye ediyoruz. Bölge ile ilgili sorunların kan akıtılmadan çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Burada da asıl görev devlete ve hükümete düşüyor. Devlet halkın meşru taleplerini yerine getirmeli.

 

 

Bu talepler yerine getirildiği takdirde, silahlı mücadeleyle kendi ideolojisini dayatmaya çalışanların da zemini boşalacağından kısmen de olsa gördükleri rağbet kalmayacaktır. Tabi bütün bunlar inkar ve yok etme operasyonlarıyla değil, hakların iadesiyle gerçekleşecektir” şeklinde konuştu. Yılmaz Şemdinli’de yaşanan olaylar sonucunda halkın mağdur olduğunu dile getirerek mağdur olan halkın mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

 

 ŞEMDİNLİLİLERİN GÜNDEMİ RAMAZAN
Şemdinli köy ve kırsalında TSK ve PKK arasında devam eden çatışmalar devam ederken Şemdinli ilçe merkezinde hayat normal şekilde devam diyor. İlçe merkezinde ara ara duyulan silah ve bomba seslerinin dışında Şemdinlilerin gündeminde Ramazan ve oruç var.

 

 

 

Kadın-erkek, yaşlı-genç yüzlerce kişi, vakit namazlarında camiye koşuyor bazen camilerde yer kalmıyor. Özellikle teravih namazlarında, kadın, çocuk, genç, yaşlı ilçe halkı, tüm camileri tıka basa dolduruyor. Öğle namazı vaktinde Şemdinli Merkez Camiine giden gazeteciler camide yer olmayınca namaz kılabilmek için 10 dakikayı aşkın bir süre beklediler. Teravih namazından sonra çarşı merkezinde Ramazan alış-verişi devam diyor.

KUR’ÂN AŞIĞI ŞEMDİNLİ
20 bin nüfuslu Şemdinli halkı dini değerlerine bağlı bir halk. İlçede 13 cami, 2 erkek yatılı Kur’ân Kursu, 2 tane de kız hafızlık kursu mevcut. Bu kurslarda eğitim gören öğrenci sayısı ise bini aşkın. Yılda yaklaşık 20 âlimin mezun olduğu Şemdinli, halk arasında “ehli şaşıko tizbiyane” (takke ve tespih ehli Şemdinli) olarak biliniyor.

 

Bağdat, Süleymaniye gibi merkezlerden gelen talebeler Şemdinli’de yetiştirilirdi. Yaklaşık 300 yıl önce Seyyid Taha hazretleri döneminde tek medreseden 700 talebenin yetiştiği Şemdinli’de Cumhuriyet dönemiyle beraber bu medreseler kapatıldı. Şemdinli, hem tarihi hem de yetiştirdiği talebeler açısından Bölge’de önemli bir merkezdir.