İSTANBUL - Osteoartrit halk arasında kireçlenme olarak bilinen en yaygın eklem rahatsızlıklarından biridir. Toplumumuzda geniş bir kitleyi hedef alan, yaşam kalitesini ciddi bir şekilde bozan toplum sağlığı sorunudur. Oluşumunda ve tedavisinde hem bireysel faktörlerin hem de çevresel faktörlerin rol oynadığı çok yönlü bir hastalık olan osteoartrit eklem kıkırdağının harabiyeti ile seyreder ve fonksiyonlarında bozulmaya sebep olur. Daha çok diz, kalça, el, ayak ve omurgayı tutar. İleri yaşta ve kadınlarda daha çok gözlenir.

İleri Durumlarda Engellilik Görülebilir
Yapılan çalışmalar diğer birçok hastalıkta olduğu gibi osteoartritin de genetik yatkınlığının olduğunu göstermiştir. Kıkırdak doku haricinde dolaylı olarak kas, kemik ve bağları da etkileyebilmektedir. Yavaş seyreden fakat ilerleyici bir hastalık olan osteoartritin en birincil şikâyeti ağrıdır. Hastalığın ilk dönemlerinde hareket ile artan, dinlenme ile azalan ağrı tipi görülür. Daha sonrasında hastalık ilerledikçe istirahat ağrıları, gece ağrıları görülmeye başlanır. Beraberinde tutukluk, hareket kısıtlılığı, şişlik, fonksiyon kaybı gözlenir. Hareketsiz kalınan bir süre sonrasında örneğin sabah uyandıklarında hastalar eklem yerlerinde tutukluk fark ederler. Özellikle el ve ayak eklemlerinde şişlikler ve şekil bozuklukları gözlenebilmektedir. Bu hastalığın diğer bir kötü yanı da daha ilerlemiş durumlarda hastalarda engellilik hali görülebilmesidir.

Tedavi Nasıl Olmalı?
Tedavisinde ilk basamağı yaşam tarzının değiştirilmesi yani kilo kontrolü, egzersiz, beslenme tipi, kısa süreli istirahat, hastalığı hakkında hastanın bilgilenmesi gibi konular alır. Yapılan çalışmalarda obezite ile osteoartrit arasında güçlü bir ilişki olduğu gösterilmiştir. Özellikle obez hastalarda yağ dokudan üretilen birtakım moleküllerin eklem hasarına katkıda bulunduğu bilinmektedir. Bu sebeple kilo verme ve egzersiz ile eklem hareketliliği ve ağrısında düzelme görülmektedir. Yine giydikleri ayakkabı türünden yapılması gereken egzersiz türüne kadar bir hekime danışılarak bilgi alınması önemlidir. Eklemleri zorlayan hareketlerden ve aşırı kilo alımından kaçınmak; hafif tempolu yürüyüş ve yüzme gibi sporlar önerilmektedir. Bunun dışında osteoartrit hastaları fizik tedaviden oldukça fayda görmektedirler. İlaçla tedavi aşamasında ağrı kesici ilaç grupları ilk seçenek olarak kullanılmaktadır. Fakat etkin olabilecek en az doz en kısa süre zarfında kullanılmalıdır. Bu tip semptomları düzenleyen ilaç tedavi grubunun mümkün olduğu kadar az kullanılması önerilir.

Kilo Kontrolü Ve Egzersize Yer Verin
Daha ilerlemiş durumlarda daha güçlü ağrıkesiciler ve eklem içi enjeksiyonlar seçilmiş vakalarda kullanılmaktadır. Bunların dışında kondroidin sülfat, glukozamin ve MSM adlı yapı düzenleyici ve şikayetlerde azalma sağlayan moleküller destek tedavi olarak kullanılmaktadır. Normal bir eklemin yapısında doğal olarak bulunan bu moleküllerin tedavi de dışarıdan kullanımı hastaların şikâyetlerinde azalma sağlamaktadır. Yine bu ilaçların beraber kombinasyonları hekim kontrolünde kullandırılabilir. Tüm bu tedavi yöntemlerine yanıt alınamayan durumlarda ve gerekli vakalarda cerrahi yöntemlere başvurulur.

Osteoartrit çok bileşenli bir hastalıktır. Geriye döndürülebilmesi veya tamamen durdurulması henüz mümkün değildir. Bu sebeple tedavi ve izlem sırasında şikâyetlerin azaltılması, eklemin korunması, fonksiyon kaybının engellenmesi ve daha fazla hasarın önlenmesi öncelikli hedefler arasındadır. Hayatınızda kilo kontrolüne ve egzersize mutlaka yer verin…(İLKHA)